Prof. Dr. Hasan Eren'ı anmak

Prof. Dr. Hasan Eden Türk dili konusunda uzun yıllar üniversitelerimiezde ve Türk Dil Kurumunda kalıcı verimli hizmetlerde bulundu. Binlerce öğrenci yetiştirdi. Bir bilim adamı, bir bilim eri özelliklerini taşıyan Prof. Dr. Hasan EREN Hocamızın vefatının yedinci yılı münasebetiyle anmak istedim.

Sevgili Hocamız Prof.Dr. Hasan Eren beyin Türk dili konusunda yaptığı çalışmalarıyla ilgili bir kısım seçki ve dergilerde ve özellikle Türk Dili Dergisinde zevkle okuduğumu söylemek, belirtmek isterim. Geçmiş yıllarda tahminen 2001 ‘lerde Ankara’ya bir yolum düşmüştü. Nisan ayında geldiğim günlerde rahmetli  Prof,Dr. H.Eren'i  TBMM ‘de eski Aydın Milletvekilimiz aynı zamanda şair ve yazar olan eğitimci M. Kemal Yılmaz vasıtasıyla tanımış ve ellerinden öpmek  istedimse de bırakmamıştı. O günden sonra sevgili hocamız Hasan Eren Bey gönlümde  derin bir iz bıraktmıştı. Bu amaçla vefatının yedinciyılında  iki satırlada olsa  anmak istedim...

Sayın Hasan Eren Hocamızın 26 Mayıs 2007 cumartesi günü aramızdan ayrıldığına çok üzülmüştüm. Geride binlerce öğrencileri ve eserleri sevenlerine değerli ve kalıcı bir miras dolarak kaldı. Eserleriyle Türk diline yaptığı kalıcı ve olumlu hizmetleriyle her zaman saygıyla anılacaktır. Ben de bu düşüncelerle sizlere bir iki satırı yazayım dedim ve bu bağlamda yazıyorum.

Onun yetiştirdiği öğrencilerinden aynızamanda Prof.Dr. olan Sayın Nevzat Gözaydın onun içiun yazdığı birmakalesinde aynen şunları yazıyor: "Kasım 1958 başında derslere başladık.( Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'nde ) Eski Türk Edebyatı Dersine Prof.Dr. Necmettin Halil Onan geldi.O günlerde Yahya Kemal Beyatlı vefat etmişti.Bize iki ders saati içinde ara vermeden Beyatlı'yı anlattı, şiirlerinden örnekler verdi.Negüzeldersler idi; birinci sınıftaki onyedi öğrenci zevkten, mutluluktan uçtuk...TürkDili Tarihi dersinin hocası Prof.Dr.Hasan Eren'di... Uzun boylu, yakışıklı,eskilerin tabiriyle ( deyimiyle) müşekkel, dalgadalga kırlaşmış saçlarıyla karşılıza geçince yine mutlu saatler geçireceğimizi sandık.Ses tonu, vurguları, cümlenienr nerede biteceğini birtürlü çıkaramaşyışımız utancı içinde Eren'i dinledik...İlk dikkatmizi çeken kelime sonlarındaki ( n ) üzerindeki uzun vurgusu idi...Türk dilinin tarihi uzunnn bir geçmişe dayanır ....Şeklinde ( N ) uzatıyordu ..(...) Aradan uzun yıllar geçti vedoktora sonrası eskiyuvam DTFC'de Kadro bulunmadığından geçici olarak Gazi Üniversitesi Basın- Yayın Yüksek Okulunda öğretim görevlisi iken vefalı arkadaşım Haza Züfikar'ın isteği üzerine Eren hocayı MEB - Türk Ansiklopedisi bürosünda ziyaret ettim. İngilizvce ve Almanca bilmem hocalyı mutluetti. ve redaktör olarak birikte çalışabileceğimizi söyledi.

"Üzerimde yükün bir bölümünü alırsınnn.Gerek Türk Ansiklopedesi saatlerinde, gerek kır gezilerinde tatlı tatlı anlattıkları arada bir pırıl pırıl öğelerle dolu espirileri. imaları hatta kinayeleri unutulacak gibi değildir. Hele Bulgaristan ve Macaristan anılarını dinlendirdiği dakikalarda ki mimikleri kaş, göz ve diğer beden dili hareketleri unutulacak gibi değil... Ondan sonra Hasan hocayla çalışmalarımız sürüp gitti. Gösterdiği insanlık, vefakarlık, kadirşinaslık, hakbilirlik, efendilik ve ağırbaşlılık unutmak mümkün değil... ( 1 ) diye anılarında yazıyor..

Ben de vefatının yedinci yılında değerli Türk dili emekçilerinden ve bir bilim adamı olan sevgili hocamız Hasan Eren'i saygıyla ve rahmetle anıyor, onun için kaleme aldığım ufak bir dörtlüğümü sizlerlle paylaşmak istiyorum...

DÖRTLÜK

Prof. Dr. Hasan EREN Hocamızın ardından.

Nice zorluklara göğüs gerendi

Dalında üretken yediverendi

Türkçenin çalışkan, usta mimarı

Bir başka rıhtımda Hasan EREN’di…

Abdülkadir GÜLER

18.07.2007- Söke

1- Türk Dili Dergisi Özel sayı, Sayı: 766- Temmuz 2007 Ankara.