Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Proje adamlığı

Proje adamlığı
 

Ben maaşlı çalışan bir insanım. Çoğu arkadaşım da öyledir. Yani biz ay sonunda elimize az çok ne geçeceğini bilen insanlarız ("az çok" değeri vergiye tabidir). Ama aynı zamanda da yılmadan, usanmadan ve uslanmadan yırtmaya çalışan bir topluluğuz. Biz her içki masasında ilk kadehte şirket kurar, azami 4. kadehte o şirketi batırırız. Vergi diliminin yükseldiği aylarda planlar yoğunlaşır, "Bak bu işte de çok para var Volkan" şeklinde söylemleri kulaktan kulağa fısıldanır, işin sonunda oturup "ah ulan bir Youtube kuramadık..." diye diye rakıları yudumlarız. Vücuttaki alkol konsantrasyonu yeterli düzeye ulaştığında uyuşan beynimiz bize bir icraat adamı gerektiğini yavaş yavaş fısıldamaya başlar (Burada The Simpsons’ın "Homer-The Vigilante" episodunda Homer’ın bar’ın üstüne çıkıp cemaate kendini lider adayı olarak ilan ederken söylediği "We don’t need a thinker, we need a do’er. Someone to act without considering the consequences - Bize düşünen değil, yapan adam lazım. Sonuçları düşünmeden hareket edecek bir kimse..." sözünü referans göstermek istiyorum)...

Aslında bizden de icraat çıkar ama biraz cahil cesareti lazım. Anne-babalarımızın bize yaptığı en büyük kötülüktür bizi okutmak. İlkokula başladığımız gün ağlamamızın bir sebebi vardı, bizi yanlış yorumladılar. O zamanlar benim tanıdığım en zengin insan bakkal Niyazi amcaydı, o da hiç uzun seneler okul okumuş gibi durmuyordu... Sen okuyacaksın; doktor, mühendis olacaksın dediler. Ahanda olduk, hadi bakalım noldu? Bunca sene yok okula, yok dersaneye, yok harçtı, yok kitaptı dünyanın parasını bayıldık. Tamam hepimiz güzel işlerde çalışıyoruz, popolar nispeten sağlamda fakat bir hesaplayın, 16 senelik bilfiil öğrencilik hayatımıza yapılan yatırımın hayatımıza olan etkisini profesyonel hayatta kaç senelik gelir kompanse edilebilecek. Buyrun bakalım:

X= ((öğrencilik hayatı masrafları x yıl) + (evlilik masrafları x yıl) + (çocuk masrafları x yıl) + (boşanma masrafları)) / profesyonel bazda senelik gelir

Buradan da görüldüğü gibi amortisman süresi öğrencilik hayatı, evlilik hayatı ve çocuk sayısının artması ile uzamaktadır. Bu denklemde aslında amortisman süresini uzatıcı etki edecek şekilde başında "+" ibaresi bulunan "boşanma masrafları" parametresi ise , ironik bir şekilde, bir yandan da bu süreyi azaltacak bir eylemdir ve matematiğin tıkandığı noktadır...

İşte "yırtmak" temalı bir yazı yazarken bile işin sonunda konuyu yukarıdaki türde aritmetik bir denklem ile bağlamaya çalışacak bilinç seviyesine sahip olduğumuz için bizden bir cacık olmaz arkadaşlar... Eğer yırtmak istiyorsak aramıza henüz bir üç bilinmeyenli denklem hesabı yapmamış, bir x'i integral'in içinden çekip çıkarmaya çalışmamış taptaze beyinler katmalı ve o kafalarda oluşan rüzgarların estiği yöne doğru gitmeliyiz... Yani çalış çalış nereye kadar diyorum... Basalım istifaları, eminim bizim ayrılmamız türk ekonomisinde onulmaz yaralar açmayacaktır. Elimde çok iyi projeler var, değerlendirelim. İşte buradan açıklıyorum’’Ukraynada Dönerci Salonu". Memlekette 2 litrelik pet şişeler ile bira satılıyor, insanlar sabahtan itibaren içmeye başlıyorlar ve bu memlekette dönerci yok! Açalım ‘Bambi’ tipinde bir mekan, koyalım Lenin meydanının ortasına, sonra gelsin paralar! (Evet, henüz ikinci kadehteyim...)

 
Toplam blog
: 89
: 618
Kayıt tarihi
: 16.12.06
 
 

İlk kitabımı, 'Pal Sokağı Çocukları'nı okuduğumdan beri yazıyorum. Yazmak beni o çocuklar gibi öz..