Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '09

 
Kategori
Güncel
 

Q...W... X...ve

Q...W... X...ve
 

http://img209.imageshack.us/img209/923/


Dilim dilim dilinen dilimiz üzerinde her geçen gün yeni senaryolar üretilmekte….

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, kimi harflerin alfabeye eklenmesinin mevcut devrim yasaları ve Anayasa uyarınca mümkün olmadığını söyledi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Okay, ismi olan ancak içeriği belirsiz bir açılımın tartışıldığını, hala söz konusu açılımın içeriğinde neyin olduğunun bilinmediğini söyledi.

Okay, ''alfabeye q, x, w harflerinin ekleneceği'' yönündeki haberlerle ilgili olarak, ''Kimi varsayımlar üzerinden 'şu mu var acaba' diye, fal bakar gibi alternatifler üretiliyor. Böyle bir açılımda böyle bir değişiklik q, w, x var mı yok mu bu meçhul. O meçhul üzerinden tartışmak değil ama ona ilişkin düşünce ifade etmek gerekiyorsa, kimi harflerin alfabeye eklenmesi mevcut devrim yasaları ve Anayasa uyarınca mümkün değil'' dedi.

Bakan Atalay, 'Alfabeye q, x, w harflerinin ekleneceği' yönündeki haberlerle ilgili böyle bir çalışmalarının olmadığını" açıkladı. (Ulusal Gazetelerden alıntılar)

***

CHP'lilerin muhalefet yapma becerisine her zaman hayranımdır.

Ateş olmayan yerden duman çıkmaz mantığı ile harekete geçerler ve bir anda gündemi oluştururlar.

İyi mi ederler, kötü mü ederler bunun tartışmasını yapmayacağım. Kendi baktıkları nokta her ne ise mutlaka iyi yaptıklarını düşünüyorlardır.

Benim baktığım noktadan ise muhalefetleri yetersiz ve saman alevi misali…

Zira bir yerlerden duyum alıp veya üretilen senaryolarla gaza gelip demeç vermekle muhalefet olmuyor.

İşin kötüsü oluşturulan gündemin gerisinde kalan (belki de özellikle bırakılan) ve bence çok daha önemli bir gerçeği nedense göz ardı ediyorlar.

Burada özellikle belirtmek isterim. Ne sağcıyım ne de solcu. Hiçbir partiye yakınlığım yok. Hepsine uzak mesafede durmayı özellikle yeğlerim. Hani tabiri caizse acı yemedim ki karnım ağrısın misali hiçbiri ile bir bağım olmadığından adı ve fikriyatı ne olursa olsun ülkem için doğruyu, iyiyi güzeli yapan hangisi ise gerektiğinde tebrik eder, hatalı ise de bu bence hatadır diye eleştirebilirim. Bir çekincem olmaz.

İşte bu sebepledir ki kızıyorum CHP'lilere…

Harf mi ekleniyor, aman efendim olmaz, olamaz, yasalara aykırıdır türünden çığırtkanlıklar kuru gürültüden ibarettir.

Bakana da kızıyorum, zira böyle bir çalışma yok demekle her şeyi çözmüş olduğunu sanıyor.

Sanırım hiç biri çarşı Pazar gezmiyor.

Dükkanların kendilerine seçtikleri isimleri, oluşturdukları markaları görmüyorlar..

İster CHP olsun, ister diğer muhalefet partileri olsun, isterse Hükümet ve tüm sivil toplum kuruluşları olsun bir kerecik de olsa tek ses, tek yürek olup, kesin bir kararlılıkla üzerine üzerine gitmedikleri asıl mesele dilimizin hunharca katledilmesidir.

Giderek artan boyutlarda dilimizi istila eden yabancı dillere karşı hemen hepsi kayıtsız kalmaktadırlar.

Sanki her şey yolunda gidiyormuşçasına Kürt dilinin gelişimi için Enstitü mü açılsın, üniversite mi kurulsun tartışmaları yaşanıyor, alfabeye yeni harf giremez edebiyatı ile gündem oluşturuluyor.

Oysa gözlerinin önünde her geçen gün çığ gibi büyüyen tehlikeyi görmüyor, göremiyor ya da görmezden geliyorlar.

Ben gerek vatandaşlık gereği, gerekse Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı ve de dilimize yapılan haksız saldırıları şiddetle kınayan biri olarak bu durumu Q, W, X meselesi hazır gündemde iken bir kez daha hatırlatıp vicdanen kendimi rahatlatayım istedim.

Şimdi isterseniz gördüklerimi sizlere şöyle bir hatırlatayım.

Özellikle hiçbir firmayı hedef almadığımı da belirtmek isterim.

Aklıma geliverenleri, ya da gelip geçtiğim yollarda gözüme takılıverenleri yazmak istiyorum.

Dymra catering, Refresh The Venue, SOpromo, Jolly Tur, Mixx travel, Herdeks tıbbi ürünler ltd, PresenceFilm - Reklam - Tanıtım - Organizasyon ve Turizm Ltd., MediaCat Online, Campanella, Promist, Krea AŞ. Most Production, Ambiance, Babylon, L´Altra Risacca

Bir de yeni yapılan evlerin ev demek de yetersiz kalıyor ya her neyse bu gösterişli yerlere takılan isimlere bakalım:

Marine Park, Stargate konutları, Ginza Corner, Trend Rezidence, Blue 84, Trillium konutları, Elysium Suites, Lavella, Suvenue Rezidence, L'ist İstinye, Trump Towers, Magictown, Main Towers recidence, Bellevue recidences, Fugalife villaları, Green garden, Yeshill Gokturk Evleri, Toscana vadisi,

İşin acı tarafı devletin içinde olduğu TOKİ binalarının isimlerinde bile bu yabancı isim hastalığı mevcut. İstanbul TOKİ konutlarında bazı isimler şöyle :

Uphill court, Spradon, KentPlus, Myworld, Misstanbul, Olympiakent,

Nedir bu hal?

Bu isimler takılmazsa alan olmaz mı ki , ille de yabancı isimler bulunuyor?

Ya da yabancı dil ile bizim dilimiz harmanlanarak ortaya bir isim çıkınca bu garabet insanların beyninde " aman burası çok muhteşem bir yer, hemen satın alalım" isteğini mi kamçılıyor?

Yabancı dile uygun bir isimle projelendirilip bitirilen konutlarda oturunca neyimiz artıyor?

Bu çılgınlık artan dalgalar halinde önce büyük kentlerden başlayarak giderek Anadolu'ya da yayılıyor.

Siz bunun önüne geçmek için kılınızı kıpırdatmayın, hatta teşvik edercesine gidip temel atma törenlerinde hazır bulunun sonra da "vay efendim Alfabemize yeni harf katılamaz, anayasaya aykırıdır" diye çığırtkanlık yapın.

Geçin bunları beyler…

Eğer bu ülke için gerçekten iyi bir şeyler yapma arzusunda iseniz el birliği ile dilimizin bin bir güzel kelimesi varken yabancı kelimelerle bezeli tabelaları kaldırtın.

"Türkçe'den başka bir isim kullanmak yasaktır" deyip gerek firmaların gerekse firmaların yaptıkları işlerin isimlerini Türkçeleştirmekle uğraşın.

"Konya'da bile Hillmen, Formex diye firmalar açılıyorsa vay halimize" deyin…

Muhalefet olsun diye durmadan Devrim yasalarını, Darbe Anayasalarını gündeme getiriyorsunuz ve kuru, sığ, bilindik gürültülerle gündem yaratmaya çabalıyorsunuz ama atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmiş, haberiniz yok.

Bence bu durum hem ülkeyi yönetenlerin, hem muhalefet partilerinin, hem sivil toplum kuruluşlarının ve bu konu ile ilgili tüm kurum, kuruluş ve şahısların vurdumduymazlığı, aymazlığıdır ve örtü hepsinin gözlerine, beyinlerine örtülüdür.

Hani olmaz ya, bir kereliğine de olsa canım Atam yattığı yerden kalkıp ülkem üzerinde alçaktan uçacak şekilde bir gezi yapsa, "bizim kurtardığımız ülke burası mıydı" diye şaşar kalır, boşa ölmüşüz diye hayıflanırdı.

Ne demeli bilemiyorum...
Ört ki öleyim…

 
Toplam blog
: 79
: 1982
Kayıt tarihi
: 17.07.06
 
 

Salyangozları bilirsiniz... Onları görmeseniz bile geçtikleri yerde bıraktıkları izlerden anlarsı..