Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '13

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Rahim ağzı kanseri ve tedavisi

Rahim ağzı kanseri ve tedavisi
 

Rahim ağızı kanseri


Rahim ağzı kanseri Serviks kanseri diye de anılmaktadır. Kadın rahmini; gövde ve bunun yanı sıra rahim ağzı oluşturmaktadır. Rahim ağzının görevi ise: Doğum esnasında bebeğin çıkmasını sağlamaktır. Rahim ağzı kanserinin oluşma nedeni ise; bu kısmı meydana getiren hücrelerdeki anormal bölünme ve aynı zamanda hücrelerin üremesi nedeniyle oluşmaktadır. Gelişmekte olan ve aynı zamanda az gelişmiş ülkelerde sık sık görülmektedir. Jinekolojik kanserler arasında 2. Sırada yer almaktadır. Geliştirilen pap smear tekniğinin yaygınlaşması ile birlikte rahim ağzı kanseri oluşma ihtimali azalmıştır.
Rahim ağzı kanseri belirtileri;
Rahim ağzı kanseri erken döneminde yani hastalığın başlangıcında hemen hemen hiçbir belirtisi görülmemektedir. Hastalık çıplak gözle anlaşılamaz bunun yanı sıra jinekolojik muayene ile de anlaşılamamaktadır. Ancak hastalığın ilerlemesi ile klinik belirtiler de meydana gelebilir; anormal boyuttaki kanamalar, cinsel birleşimlerde ağrılı ilişki bunların yanı sıra kasık ağrısı ve artan akıntı gibi benzeri şikayetler görülebilmektedir. İleri boyuta ulaşan vakalarda ise rahim ağzında oluşan tümör muayene sırasında anlaşılabilmekte görülebilmektedir. Hastalığın daha ileri boyutlara ulaşması ile bacaklarda ağrıları, idrar sorunları oluşabilmektedir.'' Tüp bebek ve yapay rahim'' başlıklı yazımda yapay rahim uygulamaları hakkında bilgi vermeye çalıştım.

Hastalığın sık görülme nedenleri;

Rahim ağzı kanseri erken yaşta fazla sayıda doğum yapan aynı zamanda cinsel birlikteliğe erken yaşta başlamış kişilerde ve sigara kullanan kadınlarda daha sık bir biçimde görülmektedir. Bunların yanı sıra HPV enfeksiyonu da kanser için önemli derecede büyük risk oluşturmaktadır. HPV enfeksiyonu bulaşma yolu ise cinsel münasebettir. Elbette ki cinsel münasebet yolu dışında da bulaşabilir.
Hastalığın tedavisi;
Elbette ki bu tarz şikayetler beklenilmeden düzenli olarak doktor kontrolü gereklidir. 21 yaşının ardından tüm kadınlar özellikle cinsel anlamda aktif olan kişilerin senede bir kez doktora görünüp pap smear yaptırması uygundur. Pap smear koloskopi adı verilen büyüteçle yardımıyla rahim ağzının büyütülerek incelenmesi ve gerekirse biyopsinin alınması şeklindedir. Vaginal smear adı verilen akıntı tahlili yardımı ile de rahim ağzında meydana gelen değişiklikler fark edilebilmektedir.
Hastalığın erken döneminde 5 ile 10 dakika arasında değişen basit konizasyon (operasyon) sayesinde rahmin ağzında bulunan hastalık alınarak tedavi edilebilmektedir. Ancak hastalığın ileri boyutlara ulaşması ile beraber rahimdeki çevre dokuların ve aynı zamanda lenf ganglionlarının alınmasını gerektirecek daha büyük operasyom gerekebilir. Tüm bunların yanı sıra operasyonun ardından radyoterapi gerekli görülebilir ancak bu tümörün derecesi ile alakalıdır. Ancak daha fazla ilerlemiş hücrelere operasyon yapılamaktadır. Radyoterapi ve bunun yanı sıra kemoterapi yapılabilmektedir. Teşhisin erken bir dönemde konulması başarı oranını arttırmaktadır hastalığın ilerlemesi halinde bu oran düşmektedir.
Papsmear testi uygulanışı
Bu test rahim ağzında bulunan kanser öncülerini belirlemede kullanılır. Hücreler alındıktan sonra patoloji laboratuarında uzmanlarca incelenmektedir. İlk papsmear testi 18 yaşında ya da kadının cinsel münasebeti sonrasında yapılmalıdır. Her sene bu testler düzenli tekrarlanmalıdır.

 

 

Prof. Dr. Bülent Tıraş
http://www.tupbebeknedir.com 

 
Toplam blog
: 193
: 1224
Kayıt tarihi
: 18.09.12
 
 

Tüp bebek tedavisi ve kadın doğum uzmanı Prof.Dr.Bülent Tıraş. www.bulenttiras.com ..