Resmi dil dayatmadır; herkes anadiliyle konuşur, yazar, eğitim görür

Ancak bunu söylerken PKK’nın (BDP’nin) paralelinde olmadığımızı, çünkü onların bunu Kürt halkına ayrı devlet dayatmasıyla istediklerini, bizim ise modern devlet ve ileri demokrasi gereği (bunu bir insan hakkı olarak gördüğümüz için) istediğimizi belirtmek durumundayız.

Ben şahsen bir Kürde Türkçe konuşmak zorundasın diyemem. Ayrıca ülkede sayıları ne olursa olsun farklı halkların (azınlık ve etnik köken kelimelerini kullanmak istemiyorum) kendi kültürlerini, örf ve adetlerini yaşatabilmek, tarihlerini, başarı ve gururlarını gelecek nesillere aktarabilmek için kendi ana dillerini kullanmaları gerekir. Atıyorum Kürtlerin bir örf ve âdeti öteden beri Türkçe olarak anlatılıyorsa orijinalliği kaybolur, Türk âdetine dönüşür. Zira o örf ve adetler o dil ile doğmuştur. Doğduğu dil ile yaşaması zorunludur. Türküler, ezgiler Türkçe söylenemez. 12 milyon insana benim dilimde okuyup yazacaksın diyemeyiz.

Bana ne PKK’dan, bebek katilinden, teröristleri besleyen BDP’den. Ben ülkemde demokrasinin uygulanmasını isterim. Ama bir devlet çatısı altında yan yana yaşamamız mümkündür. Buna rağmen yine de ayrı bir devlet olmak istiyorlarsa bulsunlar Kerim Korkut’un %76 demokrasi eşiğini (yani Kürtlerin %76’sı evet desin) verelim pasaportlarını ellerine gitsinler. Kürtler için söylediğimiz şeyler diğer farklı harklar için de geçerlidir.

Bir halkı karşınıza alamazsınız. Huzursuzluk çıkar ve sürekli devam eder. Eskiden insanlar bilinçli değilmiş. Kimliklerinin farkında olmadan yaşayıp gelmişler. Bugün bir Kürt Türkçe diye istiklal marşınızı bile söylemek istemez. Burada akıllı olmak gerekir. Gördünüz PKK ile 30 yıllık savaşın faturasını: 50 bin ölü ve 400 milyar dolar kayıp.  Bu savaş hiç olmasaydı şimdi Türkiye neredeydi? Hem zaten bunlar bunların hakları.

Kişi atıyorum ben Çerkez’im diyorsa Çerkez diye bir halk var diyeceksin. Üzerini örtmek yerine tam tersine sayısını, kültürünü, dilini ortaya çıkarıp ihya etmeye çalışacaksın. Türk varlığına hiçbir şey olmaz. Bakın bu yazıyı yazan Kerim Korkut “Öldüğüm zaman beni Tanrı Dağı’na gömün “ diyor. Biz onlara saygı gösteriyorsak onlar da bize saygı gösterecekler. Öyle “Ne mutlu Türküm diyene olmaz” gibi benim değerlerime karşı çıkamazlar. Ben onların değerlerini yüceltiyorsam onlar da benim değerlerimi yüceltecekler. Bunu 30 yıl önce yapabilseydik 50 bin kişi ölmeyecek ve 400 milyar dolar paramız gitmeyecekti.

Ben bu konuda böyle şeyleri aşmış, modern büyük devlet gibi davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Yarın öbür gün aynen türban gibi bunları da yasalarınızdan geçireceksiniz. AKP ile farkım, AKP, bütün bunları PKK ile anlaşarak yapıyor. Ben ise bunun bir hak olduğunu düşünüyorum. Kürtçe ve diğer halkların varsa dilleri Türkçenin arkasından Türkiye Cumhuriyeti devletinde konuşulan diller olarak yerlerini alacaktır. Bütün halkı ilgilendiren Türkçe metinler gerektiğinde mevcut dillere çevrilecektir. Bu diller zorunlu değil, isteyenler için. Adam ben eğitimi Kürtçe almak istiyorum dedi, ona eğitim Kürtçe verilecek. Zor olacak biliyorum ama böyle birkaç dilin konuşulup yazıldığı ülkeler var. Biz kendi dilimize Türklüğe ve Türkçeye odaklanacağız.