Richard Wright ve Pink Floyd

Kuşkusuz rock tarihinin en önemli gruplarından biri de Pink Floyd dur. Bence ilk üçe rahatlıkla girer. Ve grubun dört üyesinden biri de Richard Wright idi. İdi diyorum, çünkü dün (pazartesi) yakalandığı kanser hastalığından kurtulamayarak bu dünyadan ayrılmış. Rick Wright, grubun sessiz bir üyesi idi. Klavyeli çalgıları çalıyordu.

Rick Wright, sessiz ve ağırbaşlılığının yanında karamsar bir yapısı vardı. Pink Floyd'un yaşanan dünyamızı sorgulayan eserlerinde O'nun etkisi tartışılmaz. İlk albümlerini 1967 de çıkarmışlar. 1970 yılında yaptıkları "Atom Heart Mother" oldukça başarılı olmuş. Sonra "Meddle". Pink Floyd artık kendini dünyaya tanıtmaya başlamış. 1973 yılında çıkardıkları "Dark Side of the Moon" gelmiş geçmiş en iyi rock albümü olmuş. Sonraki yıllarda sırasıyla "Wish you were here" ve "Animals" ı görüyoruz. Her biri mükemmel çalışmalar. Pink Floyd 1970 li yılların değil, rock tarihinin en iyi gruplarından biri oluyor. Animals çalışmasındaki ticari başarısızlık, 1979 sonunda "The Wall" ile geçiliyor. Yaratıcı dörtlü son kez bir araya geliyordu. Wall başarısı Roger Waters'a mal ediliyordu. Roger Waters ile David Gilmour'un anlaşmazlığı "Final Cut" da sonlanıyor. Efsane dörtlü bir daha bir araya gelmiyorlar. Ta ki 2007 yapılan "live 8" organizasyonuna kadar. O tarihta son kez izleyicisi karşısına geçen dörtlüyü ben de izlemiştim.

Pink Floyd ismini gitarist David Gilmour yaşatmış sonraları iki albüm çalışması daha yapmışlardı. David Gilmour'un son solo çalışması "On an Island" da Rick Wright da yer almıştı. Çıkardıkları konser DVD de yine Wright da vardı.

Kanser olduğunu bilmiyordum, meğer hasta imiş.

Rock dünyası, ünlü yıldızlarını bir bir kaybediyor. Yerleri asla dolmayacak. Çünkü onlardaki ruh, onlardaki dünya görüşü, onlardaki insancıl durum bugün zor bulunuyor. Kim ne derse desin, bu gruplar ve yıldızlar zamanımızın klasikleri olmuşlardır. Bu dalga bir daha ne zaman gelir bilemiyorum.

Müzik ile kalın...