R.T. E; Gülen'i, Seçim Sonrası, "Yasa Dışı" İlan Etmeğe Hazırlanıyor.

1- Darbelerle iç içe yaşadınız. Gözünüzü budaktan sakınmadınız. İktidar, devamlı surette darbeden, darbeciden bahsediyor. Sebebi ne ola ki?

C E V A P:   “Darbe” sözcüğü, RTE. Tarafından ve onun gibi düşünenlerce dejenere edildi. Çok ucuz  karamanlıklarla, bu edebiyata başladılar. RTE, hayatı boyunca üç ay boyunca, Saray gibi  mekanda hapis kaldı. Bunu 30 yıldır söyleye söyleye  bitiremedi, reklamdan bıkmadı. Ben bir yıl yattım, söylemeğe utandım.

2- İki başlı hukuk olur mu? 13. Ağır Ceza Mahkemesi,  “Bizi  meclis kaldıramaz diyerek tahliyeleri reddetmişti. Bu,  hukuk rezaleti değil mi?

C E V A P:   Peş peşe suçlar işleyeceksin, 15 günde kararı yazmayacaksın. En ufak sorumluluk duymayacaksın, İnsanları betonların arasında illaki  hapis tutacaksın. Olmaz öyle şey.

3- Halkımızı, “ümmet” görmek isteyen bir zihniyet hakim. Cumhuriyete baş koymuş,  bir ulus, ümmetçiliğe  layık  mıdır?

C EV A P;   Asla ! Ümmetçiliğin sorunu Cumhuriyete, Atatürk’e saldırmaları ile ayan beyan meydanda.

4- Gülen son cevabı “İnzivaya devam” oldu ve reddetti. Türkiye Gülen’i isteyebilir mi resmen. Obama’nın bu aşamada,  bir ince hesabı da olur mu?

C E V A P:   Gülenin her hareketi, ABD. tarafından gözlemleniyor. Kırmızı bültenle aranmadığı  için iade edilmez. RTE, onu, seçim sonrası  yasadışı ilan etmeğe hazırlanıyor.

5- Türkiye: şeyhler, müritler, tarikatlar, zaviyeler, tekkeler, medreseler ve cemaatlerle iç içe iken,  tarihten, yeniden mi hortluyor?

C E V A P :    Cemaatler, şimdiye kadar hiçbir partiye yarar sağlamamışlardır. Bunlara elini veren, kolunu alamamıştır.

6- Kılıçdaroğlu;  "Bir adet korkusuz,  namuslu savcı arıyorum” diyor.  O savcıyı bulabilir mi?

C E V A P: Yargı ile o kadar çok oynandı ki, bir değil on tane bulunur. Savcılarım emrini yerine getirmek istemeyen polisler var. Devletin çivisi çıktı. Bu adalet sistemine, hukukçular, halk ve hiç kimse inanmıyor.

7- Dört  bakan hakkında fezlekenin,  yerlerde süründürülme  gayesi, sizce nedendir?

C E V A P:  Bu, kedinin pisliğini örtmesine benziyor. Ne kadar örterse örtsün. Pislik orada duruyor. Eskiden olsaydı, hükümet on defa düşmüştü.

8- Poliste,  sporda,  Doğu’da,  Batı’da,  yayında,  sokakta,  Meclislerde ve TV’lerde  çatışma, kavga ve şiddet var. Bunlar neye delalet ediyor?

C E V A P :  Toplum cinnet geçiriyor. RTE, herkesi ayırıma tabi tuttu. Toplumu kutuplaştırdı. Ümitsizliklere düşürdü. Yandaş medytalarla suçlandık. Halkın dörttü üçü borçlu ve ümitsiz.

9- Ordu başımızda olsaydı, şimdiye kadar  on defa ihtilal olurdu sızlanışlarına tanık oldunuz mu?

C E V A P:  Üç askeri darbe gördüm, yaşadım. Demokrasilerde, çizg dışına çıkılmayacağına inanıyorum.

10- Mısır’da  ölen kız çocuğu ESMA için ağlayan bir Başbakan, Berkin için kılını bile kıpırdatmamasını  nasıl yorumlarsınız?

C E V A P :  RTE’nin vicdan ve ahlak anlayışını  ortaya koyan en somut örnek. RTE, budur işte! Ağlayıcıların başı da başbakandır. “Ağalamakla görevli Devlet Bakanı ve  Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, başı çekenlerden.

KEMAL ANADOL KİMDİR? Söyleşimiz, K.Yaka Vilayetler Evinde devam etti. Kendisi 1941 D.lu. Avukat. Safranbolulu. 1973 ve 1977 de Zonguldak’tan, sonraları 1987’lerde İzmir M. Vekili seçildi. 2011 yılında Anadol, TBMM'de,  CHP. Grup Başkan Vekilliği yaptı. K.Anadol, termik santraline mani olmak için mücadelesi ile ünlü. Danıştay’ın  en çok bu santral için yürütmeyi durdurma kararı verdiği dava oldu. Ki, İzmir Aliağa arası 50 Km. lik yolda, insanlardan el ele  zincir oluşturdu.

Kendisi, 1963 Cumhuriyet Yunus Nadi armağanı ve Abdi İpekçi Dostluk ödüllerinin sahibidir.

ŞİMDİ NE YAPIYOR?  Yazın dünyasında kitaplar yazdı. “Termik santrallere hayır, 12 Eylül günleri, Milattan sonra, Kartal Maltepeden Sağmalcılara insan manzaraları, Kasırga. Şimdi de  Karadeniz Romanına başlayacak. Kitapları  bazı bazı 12 defa baskı  yaptı...

BARTIN İÇİN:  Esen Aliş’i tanıyor. Bartın Gazetesinin koleksiyonunu tamamen incelemiş birisi. “Bartın Gazetesi 90 yaşında. Büyük özveriye sahip Esen Aliş’i kutlarım. Babasının kemiklerini sızlatmamış oldu. Eski M.Vekili Zekariya Altınay da arkadaşı oluyor. Amasra’ya yazık edecekler diyor. Endişesini belirtiyor termik konusunda.

HASAN BAYRI:  Bayrı’yı çok seviyor. Şiir uzmanı diyor. Şarkısı  güftesi dava konusu oldu. Üzüldüğü nokta, Bartın’da büstünün olmayışı. Yesari Asım Ersoy’un Heybelide büstü var. Ve altında da “ Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık” yazılı.” Bayrı için de,  ‘Bu ne sevgi ah, bu ne ıstırap’ niçin yazılmasın” diyor. Ne kadar da haklı…

Bu  seçimlerde yukarıdaki husus, kimsenin aklına gelmedi ya. Pes  doğrusu!

Ört ki, ölem !