Ruhları havai heves bedenler…

10 Ekim 2010 günü bir çokları için farklı anlamlar taşıyan bir gündür… Bol onlu bir günde evlenen insanlar, sıradan bir günde dünya evine girenlerden bir farkları olduğunu düşünmek isteyebilirler… Ya da randevularını özel kılmak isteyenler 10 Ekim 2010 da Saat 10 u 10 geçe diye sözleşirler ki, buluşmanın ayrı bir havası olsun…

Ama bizim 10 Ekimi buraya alıntılamamıza sebep olacak özelliği, biraz geç hatırlamış olsak da, unutulmuş halde bir köşede yetim yetim bırakmak istemediğim Dünya Ruh Sağlığı Günü olmasıdır… Felsefe Grubu derslerin bir öğretmeni oarak affedilmez bir gecikme olarak gözükse de meşgul bir insan olduğumu hatırlatmak isterim…

Bu özel gün sebebiyle dünya üzerinde tam 500 milyon kişinin ruhsal sorunları ve 20 milyon insanın da bu sorunlar sebebiyle yardım ihtiyacı içinde olduğunu belirtmeliyim… Sorunları yaratan çeşitli faktörler var… Siyasal karışıklıklar, ülkemizde kürt – türk çekişmesinin tetiklediği, dünyada ise milliyetçilik rüzgarlarının körüklediği sosyal huzursuzluklar…

Barışı sağlamak için vargücümüzle yaptığımız kanlı bıçaklı savaşlar, doğal afetler ve benzeri felaketler, işsizlik, yoksulluk benzeri ekonomik çıkmazlar, teknoloji bağımlılığı ve yarattığı yalnızlık duygusu… Bütün bu ve bunun benzeri problemler, sorumluluklar ve kent hayatının sıkışmışlığının içinde aklı sağlığını tehdit etmeye devam ediyor…

İşin vehametini biraz daha açıklayabilmek için rakamlar vermeye devam ediyorum… Dünya çapında 70 milyon alkol bağımlısı, 24 milyon şizofren hastası ve 120 milyon depresyon kurbanı ayaklı bomba gibi yaşadıkları toplumda yardım elini bekliyor… Sorunu kısaca vehamet ve felaket kelimeleriyle ifade etmek dışında başka bir şey gelmiyor aklıma…

Bu arada ekim ayı Dünya Ruh Sağlığı Gününü kutlama etkinlikleriyle dolu dolu geçiyor… Türkiye’nin çeşitli yerlerinde konferanslar ve sempozyumlar düzenlendiği gibi, halkın geniş kitleler halinde katılım gerçekleştirdiği Ruh Sağlığı Yürüyüşleri düzenleniyor… Hem fiziki egzersiz hem de düşünsel eğitim aşamaları boş geçilmemiş oluyor…

Dünyada her 4 kişiden birinin hayatlarının bir dönemlerinde en az bir kere önlenebilen ruhsal problemlerle başetmek zorunda kaldığı düşünelecek olursa, Dünya Ruh Sağlığı Günü insanlık için elzem bir ihtiyaç… Dünyada olup biten insanlık dışı olaylar bunun bir göstergesi değil mi?.. Birbirini boğazlamak için can atan insanlık, insan olmaktan utandırıyor beni…

Ya Türkiye'ye ne demeli… Sevgili halkım kudurmuş gibi, gazetelerin 3. sayfa haberi olmak için iki eli kanda, vıcık vıcık bir vahşet yumağı olmuş, insan olmaktan fersah fersah uzaklaşmış, ruhlarını şeytana kiralamış bir halde cinnet sınırlarında piknik yapar bir havada sürdürüyor üç kuruşa bozdurduğu hayatını…

Hiç kızmayın bana… Herhangi bir gazete alıp ön sayfadan okumaya başlayın… Bakalım neler göreceksiniz… Benim görebildiğim açık seçik sırıtan, ruhsal hezeyanlardan fırlamış haberleri görmezden gelmeyi ne kadar başarabileceksiniz… İddia ediyorum, çok kısa bir sürede mideniz bulanacak…

Tüm sözlerimi bir kenara koyun, köprülerde ve binalarda intihar etmek için sıraya girmiş insanlarımızın manzaraları bile böylesi özel günlere ne kadar ihtiyaç duyduğumuzun bir ispatı kanımca… Ayrıca o özel günlerden bahsetmişken, ayrı bir yazı konusu yapmayı düşündüğüm, geçen Eylülün 10 unda Dünya İntiharı Önleme Gününü kutladığımızı ve çalışmaların seri bir şekilde yapılmakta olduğunu eklemeliyim…

Yüca Tanrımızın aklımıza zeval vermediği, huzur ve mutluluk içinde geçen, gönlünüzce bir hayat diliyorum sevgili insanoğlu… Saygılarımla… Fırat ÖÇAL

www.hayatveinsan.com/ruhlari-havai-heves-bedenler/