- Kategori
- İlişkiler
Rüküş Raziye

Güzel kadın, istese de rüküş olamaz. Aynen şekilde de görüldüğü gibi...
Aman Allahım! O nasıl şey öyle! Şapkası başından büyük Raziye’nin… Topukluları kırmaz belki ama; garanti belini incitecek.
Kimdir diye meraklanma canııım! Yüzündeki tonla boyadan tanımazsan onu, zaten çok ayıp edersin.
Dikkat çekmek için öyle abartır ki giydiği renkleri… Trafik lambaları yanında sönük kalır! Onun gezdiği yerlerde, gökkuşağı gözükemez. “Raziye’nin bulunduğu yerde bana iş düşmez!,“ diyerek; gayet efendice, oldukça alttan alarak geri çeker kendini göğün yedi renklisi…
Geceleri fosfor niyetine kullansan Raziye’yi… Yol kusuru neyin kalmaz memlekette! Bukelemunlar hazır olda bekler karşısında; daima hazır kıta, her daim esas duruşta!
Ondaki göz süzmesi, ne Türkan Şoray’da var ne Ahu Tuğba’da... Bakışlarını, ameliyatlarda narkoz niyetine de kullanabilirsin!
Sadeliği bilemediğinden, beceremediğinden, şatafatı abartır ha abartır. Bir bardak suyu içerken bile, üç ayrı mola verir ablam! Neylesin. İlle de nazik davranacak, muhakkak zarif gözükecek.
At nalı büyüklüğünde markalı çanta takmışsa koluna… Sakın gülme haa! Çok kırılgan, alabildiğine alıngandır Raziyem… Buluttan nem, bakandan gıcık kapar benim bi tanem!
Allı pullu gece elbiseleri, cırtlak renkli gündüz kıyafetleri, “Ben burdayım. Hey millet! Bana bakın.“ diye bağıran ceketi, hırkası yeleği bin kişi arasından gece feneri gibi aydınlatır balımı!…
Ondaki apartman topuklar, benim diyen gökdelene nal toplatır; nal! Al o nalı, bi yerlere sakla emi! Elbet bi gün gelir sırası…
Düğün, dernek toplantı; nişan, parti yaş günü; kokteyl, seminer, yoga seansı… Allah ne verdiyse, “ Ya bismillah! “ deyip, katılır hepsine. Maksat muhabbet olsun. Bir gören, dönüp bir daha baksın.
Sosyetik mekanların gediklisidir. Yaptığı her yardımı reklam etmeye bayılır. Denize girerken, yürüyüşe çıkarken ve geceleri uykuya dalmadan önce bile, binbir halini paylaşır sanal alemde! E, ne etsin garibim! Gerçek bir şey yoksa hayatında; mecburen sanala takılır, her daim miş gibi yaparsın.
Akşam yemeğinde, İçki masasında, dans pistinde; ister ki, bi kendi konuşulsun. Yalnız o seyredilsin.
Aa-maaan! Dostlar alışverişte görsün işte! Çekilin dostlar! Değmesin yağlı boya! Her yerinden tüy dökülür ablamın… Hayvan katliamına da karşıdır ama… binbir çeşit sahici kürkü giyinir!
E, tabii! Önce sağlık canııım! Raziye üşürken… Doğal hayatı, vahşi tabiatı kim neylesin!
Boşver bree! Sakın diyim haa! Bu konuştuklarımız aramızda kalsın. Duyarsa çok kırılır Razişim! Sade kırılsa gene iyi… Öyle bir fiştikler ki seni aleme; bi daha insan içine çıkamazsın; ona göre, e mi!
En iyisi onu kendi haline bırakmak… Elleme kız! Hişşşt! Kime diyorum ben?, Kafasına göre takılsın haspam! Yoksa öyle bir taş atar ki kör kuyunun dibine; çıkarabilene aşk olsun! Sade aşk olsa gene iyi… Bi adet de Raziye verdiler miydi yanına; sen sağ, ben selamet! Seni Allah kurtarsın kardeşim!
Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.