Rüstü için yazmak istemediğim mektup

Bu gece ben son bloğumu yazmış yatmak üzere iken birden bir haber ilişti gözlerime (1). Herhalde internet bu olsa yeteri kadar hızlı olmak budur dedim kendi kendime. Yoksa sabah olurdu haberim.

Bu haber beni epey mutsuz etti.

Fenerbahçe’nin milli kalecisi Rüştü Rençber Beşiktaşlı olmuş. Tüm Fenerbahçelileri sinirlendireceği gibi ve mutsuz edeceği gibi beni de derinden yaraladı. O an dona kaldım. Ne diyeceğimi bilemedim bu haber karsısında. Ve kendisine mektup yazmaya karar verdim, öfkemi kusmak için.

Sayın Rüştü Rençber

BJK Plaza
Akaretler Süleyman Seba Caddesi, No:48
Beşiktaş 80680
İstanbul

“Sevgili Rüştü.

Artık seninle irtibatı kestim. Çünkü sen bu yapmış olduğun bu davranışınla bizleri derinden yaraladın. Neye böyle bir şeye kalkıştın anlamış ta değilim. Sana bir iki şey söylemek istiyorum.

Ne kadar da haklı olsan, ne kadar da başkandan jübile istesen ve de o kızgınlığınla bu hareketi bizlere karşı yapmış olman düşündürücü bir yerde. Kendini Fenerbahçeli Rüştü diye anılacak varken bu unvanı elinden şöyle bir ittin farkın damısın sen. Ben seni Fenerbahçeli diye bilirdim. Yanılmışsım.

Sen nasıl oluyorsun yıllarca üstünde şerefle taşıdığın bu formayı bir an için öfke kusarak saygısızlık yaparsın. O senin ekmek parandı. Fenerbahçe ile anlaştıktan sonra Beşiktaş ile anlaşmışsın bu gece saat 3’te. Mesele senin Beşiktaş’a gitmen meselesi değil, bu senin Fenerbahçeliliğin söz konusu. Gidebilirsin bu senin doğal hakkın hatta Galatasaray’a da gidebilirsin. Bari bizlere haber verseydin giderken. “Fakat” bunu unutma ki bundan böyle her Fenerbahçeli, her zaman öfke kusacak sana. Bunu bilmiş ol.

Bir Fenerbahçeli olarak son sözüm Fenerbahçeliliğini bırakarak giden birisinin arkasından artık söylenecek hiçbir şeyim olmuyor maalesef.”

(1) http://www.milliyet.com.tr/2007/06/18/son/sonspo03.asp