Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '20

 
Kategori
Yapı / İnşaat
 

RÜZGARLARIN GÜCÜ ADINA..!

Günümüzde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının en başında Rüzgâr ve Güneş Enerjileri gelmektedir. Bu yazımda, sizlere, özellikle Yenilenebilir Enerjide Rüzgâr’ın rolünden bahsetmek istiyorum.

Antik çağdan bu yana insanlar rüzgar enerjisi kullanmaktadır. M.Ö 1700 yıllarında Babil Kralı Hammurabi Mezopotamya’yı sulamak için rüzgar enerjisini kullanmıştır. Yüzyıllar boyunca yeldeğirmenleri, rüzgar gücünü kullanan mekanik uygulamalar olmuştur. Yeldeğirmenleri, günümüzde de sulama ve pompalamada kullanılmaktadır.( 1- Mustafa Ersin Kelsoy – Melih Atilla Soysal Notları).

Burada şunu da belirtmekte fayda var; Yunan mitolojisinde ikinci derece bir tanrı olan Eolos’un, Poseidon’un oğlu olmasının yanısıra, Rüzgârlara da hükmettiğine inanılır. Günümüzde, Eolos adındaki bir Rüzgâr Enerjisi Üretim firması Türkiye’de faaliyet göstermektedir.

Rüzgardan elektrik üretmek amacıyla kullanılan rüzgar türbinleri gelişen teknolojiyle beraber çeşitli değişiklikler geçirmişlerdir.

1960'larda Almanya'da Profesör Ulrich Hutter'in tasarladığı rüzgar türbinleri iki kanatlıydı ve fiberglas ve plastik maddelerden yapılmıştı.

1980'lede farklı türbin şekilleri ortaya çıkmıştır. Düşey eksenli ve yatay eksenli türbinlerin çeşitli modelleri üretilmiştir. Bu tarihlerde türbinlerdeki kanat sayısı 3'e yükselmiştir.

 Rüzgar Enerjisinin Avantajları aşağıda listelenmiştir:

Temiz olması.

Yenilenebilir olması.

Enerji güvenliği sağlaması.

Hava kirliliği sorununu azaltması.

İklim değişikliği sorununa çözüm sağlaması.

Yakıt maliyetlerinin olmaması.

Yakıt ithalini önlemesi.

İthalat bağımlılığı olmaması.

Çabuk kurulması.

Rüzgar türbinleri, patlama yapmaz ve radyasyon yaymazlar.

RES’lerin kurulduğu alanlarda tarım ve hayvancılık yapılabilir.

Türkiye’nin en iyi rüzgâr kaynağı alanları kıyı şeritleri, yüksek bayırlar ve dağların tepesinde ya da açık alanların yakınında bulunmaktadır.

Açık alan yakınlarındaki en şiddetli yıllık ortalama rüzgâr hızları Türkiye’nin batı kıyıları boyunca, Marmara Denizi çevresinde ve Antakya yakınında küçük bir bölgede meydana gelmektedir.

7 m/s’den büyük rüzgâr hızları göz önüne alınarak Türkiye rüzgâr enerjisi potansiyeli 47.849 MW olarak belirlenmiştir.

Yap – İşlet – Devret modeliyle yapılan ilk küçük santraller 1995 yılında yapılmaya başlanmıştır. Çeşme’de kurulan rüzgar enerjisi santrali Türkiye’nin ilk rüzgar enerjisinden elektrik üreten santralidir. ( 1- Mustafa Ersin Kelsoy – Melih Atilla Soysal Notları).

Son zamanlarda, günlük elektrik üretimimizde rekor üstüne rekor kırdığımız oldukça açıktır. Bu rekorlarda Yenilenebilir Enerji’nin payı da her geçen gün artmaktadır.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Türkiye’de 24 Mayıs’ta üretilen elektriğin yüzde 90’ının yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlandığını bildirdi. Dönmez, yaptığı paylaşımda, söz konusu oranla günlük elektrik üretiminde yeni bir rekora daha imza attıklarını ifade etti.

Paylaşımında “Milli enerjimiz yenilenmeye, yatırımlarımız meyvelerini vermeye devam ediyor” ifadelerini kullanan Bakan Dönmez, “24 Mayıs günü elektrik üretimimizin yüzde 90’ını yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde ederek günlük üretimde yeni bir rekora daha imza attık.

Toplam elektrik üretimindeki yenilenebilir enerji oranları, hidrolik yüzde 43,7 yerli kömür yüzde 16,5, rüzgar enerjisi yüzde 14,5, güneş enerjisi yüzde 7,2, jeotermal enerji yüzde 5,3, biyokütle yüzde 2,6 ve diğer temiz kaynaklardan yüzde 0,2 oldu” açıklamasında bulundu.

Kaynak: hydrogenfuelnews web sitesinden özetlenerek tercüme edilmiştir.

Buradaki en önemli husus bence, Yenilenebilir Enerjinin rekor kırmasında, Enerji Bakanlığıyla birlikte pay sahibi olan RES Müteahhitlerinin, Hükümet ve Bakanlık tarafından desteklenmesidir. Bu yıl sonunda sona erecek olan, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ya devam ettirilmeli ya da alternatifi ivedilikle RES Müteahhitleriyle paylaşılmalıdır. Böylelikle, el birliğiyle, bu sonsuz ve çevreci enerji kaynaklarından, daha çok faydalanabilir ve geleceğimiz olan çocuklarımıza huzurlu, güvenli ve temiz bir çevre bırakabiliriz. Aksi durumda, yani, YEKDEM konusunda geç kalınması durumunda, bizlerden yaşça büyüklerin söylediği “ Su akar, Türk bakar “ söyleminin yerini, korkarım “ Rüzgâr eser, Türk gezer “ söylemi alacaktır.  

 
Toplam blog
: 2
: 66
Kayıt tarihi
: 29.06.20
 
 

Özel bir İnşaat Şirketinde çalısmakta olan, 22 yıllık deneyime sahip bir İnşaat Mühendisiyim. Lis..