Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '17

 
Kategori
Güncel
 

S-400 Hava Savunma Sistemi Açıklaması (Aralık 2017)

S-400 Hava Savunma Sistemi Açıklaması (Aralık 2017)
 

Rusya sözünü tutar.


Türkiye uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi kapsamında 2 adet S-400 sistemi tedarik edeceğini açıkladı. NATO sistemleriyle ilişkilendirilmeyecek olan sistemin hava araçlarına ve balistik füzelere karşı Türk askeri tarafından kullanılacağı, sistemin kullanımı, yönetimi, dost düşman tanıma sistemlerinin milli imkanlar ile gerçekleştirileceği ve ilk teslimatın gecikme olmazsa 2020 yılı Ocak-Mart döneminde olacağı belirtildi.

Rusya’nın kendisine S-500 sistemi geliştirdiği ve ABD’den sonra en büyük ikinci silah ihracatçısı olduğu dikkate alınırsa Türkiye gibi bir bölge devletine bu satışı yapması Rusya için de önemlidir.

Bazı NATO ve ABD yetkililerinin basında yer alan “NATO sistemlerine entegre olmayan bu sistemin alınması endişe vericidir” söylemleri maksatlı sayılabilir ve abartılmamalıdır. Birincisi, “İstenirse teknik olarak her sistem bir başka sisteme ara yüzlerle, komutların uygun aktarılmasıyla  entegre edilebilir”. Bu konuda veri alışverişi, mesaj teati dokümanları ve standartlar ortaya konulmuş olmalıdır. İkincisi, Milli Savunma Bakanlığı tedarik edilecek sistemin bağımsız kullanılacağını vurgulamıştır.  Mevcut sistemi NATO tatbikatlarında kullanmazsınız, olur, biter. Hem aynı NATO’nun Slovakya ve Yunanistan’ın S-300 sistemlerini NATO tatbikatlarında kullandığı bilinmektedir. Romanya ve Bulgaristan’da  S-300’ler vardır.

NATO,  ABD yetkilileri ve aracı firmalar imzası atılmış olan bu konuya artık değinmemelidir. Üçüncüsü, Kasım 2017’deki İtalya, Fransa ve Türkiye Eurosam işbirliği hava savunma sistemleri alanında Türkiye’nin NATO ülkeleri ile işbirliği çabasının somut delilidir. Burada asıl sorun 2.5 milyar $’lık satışın sağlayacağı istihdam ve kâr fırsatının kaçırılmış olması ve Türkiye’nin  bu konuda iyi olan Rusya’ya yönelmesi, bağımsız tavrıdır.

ABD, AB ve Almanya terörle mücadelesinde Türkiye’ye destek vermelidir.  Kapalı kapılar ardında söylenen mazeretlerle, Türkiye’nin silah ve mühimmat ihtiyaçlarının parası karşılığı bile satılmaması veya geciktirilmesi  ve ihtiyacın karşılanmaması dostluğa uygun değil. Bu konu NATO’nun da konusu olmalıdır. “Savunma firmalarımıza karışamayız” sözü son söylenecek sözdür.  Türkiye tarafından delillendirilerek bu konu NATO gündemine sokulabilir. Yapılanlar unutkan, aklı kıt olduğu söylenen Türk halkınca  “Dost kara günde belli olur” atasözüne uygun olarak kaydedilmektedir.

S-300 sistemi Suriye ve İran’da bulunmaktadır. S-400 sistemine Çin, Hindistan ve Suudi Arabistan muhtemelen sahip olacaktır. Rusya ABD tarafındaki Suudi Arabistan’a da S-400 satışını kabul aşamasındadır. Esasen Çin ve Hindistan özgün hava savunma sistemlerini geliştirmektedir. İran’ın S-300 sahibi olması, potansiyel İsrail ve  Suudi Arabistan saldırılarına karşı tedbirdir. İran kıtalar arası balistik füze yapma ve nükleer güç olma çabasını muhtemelen zamana yaymaktadır.

S-300 ve S-400 sisteminin NATO’da karşılığı,  mesafesi 70 km ve S-400'e göre oldukça kısa, Patriot sistemleri sayılabilir. Patriot’lar 1965 yılından beri Mc Namara otorizasyonu ile geliştirilmektedir. 1975’de testlerde başarılı olmuş ve 1985’lerde ABD envanterinde yer almıştır. Kuveyt işgali sonrası Patriotlar 1991’de İsrail ve Suudi Arabistan’da Irak saldırılarına karşı yerleştirilmiş ancak Scud füzelerine karşı başarısız olmuştur. İnceleme sonrasında sebepler olarak Scud füze patlayıcı mühimmatının aşırı dağılması, Patriotların tapasının hızlı füzelere göre değil, uçak veya helikoptere yaklaşınca ateşlenmek üzere ayarlanması gösterilmiştir. Daha sonra Patriotlar tadilata uğramış PAC-3  hedefine çarparak patlayan (hit-to-kill) füze üretilmiştir.  Sistem Japonya, Güney Kore, Tayvan ve Almanya, Hollanda gibi NATO ülkelerinde yer alıyor. Türkiye’ye getirilenleri sınırı aşan füzelerin meskun alanlara gitmesini önlemekte kullanıldı. Patriot füzesinin tanesi 3.4 milyon $ ve moderni PAC-3 MSE sistemi olarak belirtiliyor.  

Türkiye kamp değiştirmiyor, sadece Batı tarafından makul bir fiyata ve kısmen teknolojik işbirliği isteğinin karşılanmadığı, geciken bir konuda çözüm üretiyor. Bu tedarik işleminde Rusya’ya yöneliyor.

Türkiye, bu tedarikle füze savunma teknoloji birikimini artırmalı, eğitim ve teknoloji işbirliğine önem vermelidir. S-400’lerin artısı olarak sayılan 400 km’ye kadar etkili olması ve elektronik bastırmaya karşı dayanıklı olup, görünmez özellikli F-35’leri bile vurabileceği hususu açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu tedarikten sağlanacak fayda oluşan siyasi gürültüye değmelidir.

Esasen kapsamlı bir silah tedarik yönü değişimi maliyetli, uzun sürede siyaseten güçlükleri olan bir konudur. Örneğin Mısır 1980’lerde Rus silah sisteminden ABD sistemine geçmiş, yıllarca uğraşmıştır. Bu  tedarikle Türkiye Batı’nın karşılamadığı bir konuya acil çözüm bulmaya çalışmaktadır. Rusya geçmişte de Türkiye'nin sanayileşmesine yardım etmiştir. .

Fiyat meselesine gelince; Çin’in 6 bataryalık S-400 sistemi 3 milyar $ olarak, Hindistan’ın 5 batarya, 6000 füzelik sistemi 4.5 milyar $ olarak internet ortamında yer almaktadır. Türkiye’nin 2 bataryalık alışverişinin 2.5 milyar $ olduğu söylendiğinden ilk % 45 ödemede Rusya’nın maliyetinin ödeneceğini kalan ödemenin başka bedeller yoksa kâr olduğunu ve sistemin ucuz olmadığını kişisel olarak düşünüyorum. Milli imkanlar ile yapılacak sistemlerin maliyeti genellikle bir silah programı uygulanırken Türkiye’de ne kadarlık iş yapılacağı açıklanıyordu.  Herhalde eğitim ve teknoloji işbirliği maliyeti artırıyor ve SSM yeterince pazarlık yapmıştır.

Sonuçlar: Türkiye yönünden, artık kendisine silah sistemi satan dost bir ülkenin uçağını düşürmemek gerektiği açıktır (24 Kasım 2015 yılında Suriye sınırındaki uçak düşürme olayı çok sıkıntı yarattı). Türk halkı, Rusya’nın dostluğunun önemini bilmekte ve bu ilişkiyi geliştirmek istemektedir.

Rusya yönünden ise enerji ve savunma sektöründe projeler yaptığı ve kendisinde  eksik olan otomobil yedek parça, bazı sanayi ürünleri, sebze-meyve sağladığı, inşaat sektöründe rekabetçiliğinden yararlandığı,  vatandaşlarının tatilde güneş ve sıcak deniz ihtiyaçlarını karşıladığı bir ülkeyle ilişkilerini geliştirmesi lehinedir.

Türkiye dostlarına avantaj sağlayan bir ülkedir. ABD’nin İncirlik üssü ve ABD kaynaklarında bütçesi yer alan Malatya Kürecik füze algılama sistemi modernizasyonu ABD için de Ortadoğu’da anlamlı bir olanaktır. ABD, eskiden Trump kadar açıkça söylemeden  yaptığı “Önce ABD menfaati” yaklaşımına diğer ülkelerin de “Kendi menfaatleri” yönünden yaklaştığını biliyor. Türkiye;  Rusya, ABD, AB ve komşuları ile ilişkilerini geliştirmek ve bir barış yarım adası olmaya devam etmek arzusunda.

 

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..