Saadet/Karamollaoğlu Barajları Aşabilir mi?

Neden olmasın?

Son 5-6 ayın en çok konuşulan partisi Saadet, lideri ise Başkan Temel Karamollaoğlu!

Saadet kilitlenen, kutuplaşan, ayrışan siyasetin anahtarı haline geldi.

Saadet Partisi (SP) ilgi odağı oldu. SP Genel Başkanı Karamollaoğlu yumuşak bir dille, “aklıselim”le konuşuyor. Ayrıştırma yerine, birleştirici bir üslubu var…

Nükteli, buluşçu, yenilikçi, dinleyenleri ekran başına çeken akıcı bir konuşma yeteneğine sahip.

Tavrı ve duruşu kitlelere güven veriyor.

“İttifak”tan ziyade,“ilkeler” diyor.

“Adalet” temel şart diyor…

“Kuvvetler ayrılığı olmazsa olmaz” diyor.

En mühimi, şimdiye kadar dini siyasete alet etmedi.

Bu haliyle, çay içene de, rakı içene de sevimli geliyor.

Saadet Partisi ve lideri, siyasetteki çok önemli bir boşluğu doldurmuş gibi gözüküyor…

Daha önce oy verdiği partisine kızanlara, kararsızlara adres olma yolunda… Çevremde, “Saadet’e oy verebilirim” diyenlerin sayısı artıyor.

Tabii %1’den 10’a çıkmak imkânsız gibi ama siyasette imkânsız gibi gözüken çok şeyin gerçekleştiğini gördü bu memleket.

Saadet, 2009 seçimlerinde tek başına %5 oy almıştı. Onda büyük bir potansiyel olduğu açık…

Bir yıl sonra yapılacak yerel seçimlerde, uygun adaylar çıkarması halinde, yine %5’i zorlayabilir. Birçok belediye başkanlığını kazanabilir. Yerel seçimden 7-8 ay sonra yapılacak genel seçimlere doğru büyük bir ivme yakalayabilir. Bu, tek başına yapabileceği çıkış ihtimali…

Ayrıca şimdi, “ittifak” imkânı var… “Sinerji” yaratabilecek ittifaklarla beklenenin çok ötesinde bir başarı yakalanabilir.

Türkiye Saadetle normalleşebilir!

Türkiye Saadet’le saadeti bulabilir!