- Kategori
- Aşk - Evlilik
Sabahlara kadar telefonla konuşan iki sevgili, sevgili değil akıl hastanesinde koğuş arkadaşıdır
Âşıklar konuşmaz bakışır, böylesi insana daha çok yakışır. Aşk deliliktir tamam da yani bunun bir mantığı yok ki, akşam sabah telefon elinde yârim yârim. Aşk yerinde duramamaktır çıkın gezin lan, kızı bir yerlere götür hıyarto!
Hep de uzaksınız ne hikmetse, sanki Hindistan'dan prenses aldın; biriniz Fatih Atikali, diğeriniz Beyazıt katıkali. Telefonla konuşacağına kalk gel. Oturun diz dize bakışın göz göze. Ne konuşuyorsunuz sabahlara kadar. Mesaj çok güzel de içini kim dolduracak, seviyom masalları da eskidi "alo canım, alo canım" canın çıksın emi!
Bıkmıyorlar da ha. Moldova’lı manitasıyla Türkiye-Moldova arasında mesaj hattı kurmuş. Bunu anlarım, yüzerek Karadeniz'i geçecek hali yok da emmi kızı lan, duvara tıklat gelsin! Saniye de sekitmiyorlar ha "nerdesin canım?" Tuvaletteyim. "İyi şey et o zaman!" Manyak!
Aşk biraz sessizliktir, al kızı deniz kenarına götür dalgaları seyredin; ben sahillerde sevgili filam görmüyorum. Telden beş saat muhabbet "akşam pastanede sana yeşillenen çocuk sinirimi bozdu" Telefon şirketleri aşkı yaratana dua ediyorlardır, küçücük kızın elinde kocaman telefon "ağırsa ben taşıyayım abla!"
Mağduriyet yok ya aşkın değeri de yok, Leyla’nın sesi dağların arkasından gelirdi. Garibim Mecnun Leylasını bir kere görsem diye ölürdü. Bir de akıllı ki şimdikiler, pastanede bile fizik dersini konuşuyorlar; biz yaramazdık başka fiziklerden konuşurduk keh keh keh! Ne anlatıyorsunuz gece gece uykunuz yok mu gidin yatın be!