Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '12

 
Kategori
Üniversiteler
 

Sadece derse girerek ne olunur?

Sadece derse girerek ne olunur?
 

Sadece Derse Girerek Mühendis Olunmaz!


"Sadece Derse Girerek Mühendis Olunmaz!" diyor Yıldız Teknik Üniversiteli gençlerimiz. Her şeye rağmen, bütün üniversiteli evlatlarımız, seçilen en iyi öğrencilerdir. Gelecek, omuzlarındadır ve sorumlu davranacaklarına inanılır. Gelecekteki toplumun mutlu ve huzurlu yaşamı, ülkenin aydınlık geleceği şüphesiz bugüne endekslidir. Okumuşlardan; bilgisi, kültürü ve saygınlığı ile sorumlu davranışlar beklenir. Onlar, toplumu gelişmişlik seviyesine taşıyacak değerlerin bayraktarıdır.
 
Bunu elbette başaracaklardır.
 
Üniversitelerimiz aslında ne kadar ağır bir sorumluluk taşımaktadır. Gelişme ortamını sağlamak, yalnızca istemekle olmuyor, vermek de gerekiyor. Örneğin Yüksek Öğretim Kurumuna ve Üniversite Rektörlüklerine, her bir öğretmene ve akademisyene aydınlar yetiştirilebilmesi için toplum tarafından ağır bir ödev verilmiştir. Aydınların aydınlarından, bunun "ayırdında" oldukları beklenir.
 
Bunu sağlarken gençlerimizin, asıl branşlarının yanında belli hobileri kazanmaları da doğru değil midir? 
 
Evet, bence de yaşamdan zevk almak, yaşamı anlamlı kılmak için "hobi sahibi olmak" büyük zenginliktir. Kitap okumak da bir hobidir. Sosyal sorunlar, ekonomi ya da dünya siyaseti ve çeşitli sanat alanlarıyla ilgilenmek, folklor, spor da öyle... Yeteneğimizin olduğu alanlarda, öğrenci kulüpleri, sosyal faaliyetler, müzik, resim ya da ne bileyim, diğer sosyal alanlarda neler yapılabileceğini "düşünmekte bile" fayda vardır! 
 
"Yok" demeyelim, buralara gökten zembille düşmedik ya!.. Sahip olunan genç enerjiyi ve gizli yetenekleri harekete geçirmenin, küçük bir adımdan başka neye ihtiyacı vardır?! Tecrübeyle sabit. Etrafımıza bakmamız yeterli, görecek gözler yine bizde, hepimizde... 
 
Gençliğin dinamiklerini durdurmak değil, daha ileriye taşıyacak ortamlar hazırlanması elbette ki üniversitelerden ve "sayın rektörlerden" beklenilmektedir. Hiç olmazsa "yasakları yasaklayabilirler."
 
Bunun için korkulmamalıdır. Tıpkı Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesindeki en seçkin öğrenci kulüplerinden biri "Yıldız İşletme Kulübü" gibi. Kulüp mensupları, kuruluş felsefelerini, üniversite öğrencilerinin gelişimine katkıda bulunmak, üniversiteli olma bilincini taşıyan gençlerle, dünya gündemini yakalayan yeni projelerin hayat bulmasını sağlamak olarak bildiriyorlar.
 
Şimdiden yol haritasını çizenler, mutlaka bilinçli ve sorumlu bir başlangıç yapmaları gerektiğini, bugünden atılacak yanlış adımların cezasını yine kendilerinin çekeceğini bilirler.
 
Bilim insanı olmak için yine şimdiden "kolları sıvayanlar" vicdan sahibidir elbet. O vicdan ve irfanın, doğru gelişmesi için önce "hür" olması gerekmez mi ki ilim sahibi olabilsin! Bilim yapmak için yalnız ders çalışmak yeter mi?.. 
 
Bilgiye erişme ve bilgiden yararlanma artık o kadar kolay ki gençler bunu bizden daha iyi kavramışlar, şimdi biz onlardan yararlanıyoruz aslında.
 
Tüm bunların sırrı "murat 124"te... 
Biz binmişiz "hacı murat"a onlar ise son modelde... 
Önlerinde durmayalım, yeter. 
Az sağa çekilelim, geçsinler gitsinler. 
Biz onlara, onların hızıyla yetişemeyiz elbet. 
Ama biz, iyi bildiğimiz kestirme yolları tutalım, bu o kadar da çok efor gerektirmiyor, emin olun. 
    *
Herhangi bir sınav kazanmamış olanlar da bizim evlatlarımız, onların da ana-babaları biziz, artık daha fazla üzülmeyelim. Daha yapılacak çook işimiz var!
 
Toplam blog
: 276
: 1102
Kayıt tarihi
: 19.11.12
 
 

Evli, 2 evlat babası, 1965'te doğdu, inançlı, müziksever, insansever, yurtsever, iyi yüzer, ünive..