Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '09

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Sağlık için sihirli maddeler-2: Mineraller

Sağlık için sihirli maddeler-2: Mineraller
 

Beslenme Piramidi


Vücudun kendi kendine oluşturamadığı inorganik maddeler olan mineraller, vitaminler ile birlikte çalışarak vücutça en fazla ihtiyaç duyulan bölgelere etkin bir şekilde ulaşmalarını sağlarlar. Dolayısıyla insan vücudunun en az vitaminler kadar minerallere de ihtiyacı vardır.

Kan basıncında, kalp ritminde, kas fonksiyonlarında, vücuttaki sıvı dengesinin devamlılığında, üremede oldukça önemli rol oynayan mineraller ayrıca kan oluşumunu ve sağlıklı sinir fonksiyonları gelişimini de kontrol ederler.

Uzmanlar tarafından özellikle büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda mineral eksiklikleri oldukça büyük sorunlara neden olduğu belirtilmektedir. Bu minerallerden başlıcaları:

Çinko: İnsan organizmasının büyüme ve farklılaşma gibi pek çok biyolojik sürecine katkı sağlayan çinkonun eksikliğinde çocuklarda bağışıklık sistemi yeterli derecede etkin olamadığı için multisistem hastalıkları görülebilir. Büyüme ve gelişme geriliği oluşabilir. Ayrıca ergenlik çağında cinsel olgunluğa erişememe, enfeksiyonlara dayanıksızlık, iştahsızlık ve kilo alamama, öğrenme ve dikkat eksikliği, tat alma duyusunda bozukluk, akne, dermatit, saçlarda incelme ve dökülme gibi cilt sorunları yaşanabilir. Deniz ürünleri, et, karaciğer, fındık, süt ve yumurtada bulunur. Büyümenin ve cinsel gelişimin normal olmasını, yaraların iyileşmesini sağlar. Eksikliğinde büyüme geriliği, iştahsızlık, eklemlerde şişme görülebilir.

Demir: Eksikliğinin çocuklarda ve yetişkinlerde görülen en önemli sonucu anemi olarak da adlandırılan kansızlıktır. Kansızlığa bağlı olarak deri ve diğer dokuların renginin solukluğu, saç dökülmesi, kaşıntı, saç ve tırnaklarda çatlamalar görülebilir. Ayrıca kanın oksijen taşıma yeteneğinin düşmesi sonucu halsizlik, yorgunluk, çarpıntı, yaraların zor iyileşmesi, dudak kenarlarında yaralar, yutma güçlüğü, soğuk intoleransı da yaşanabilir. Demir, bakır ve kalsiyum gibi bazı minerallerin emilimi ve kanda oksijeni taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ve çeşitli enzimlerin üretimi için gereklidir. Ayrıca, bağışıklık sistemini de güçlendirir. Günlük ihtiyaç 8 - 10 mg kadardır. Bu miktar gebelik, emzirme ve adet dönemlerindeki kadınlarda biraz daha fazladır. Yumurta sarısı, et, balık, ciğer, yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, fındık ve dalakta bulunur. Hemoglobin yapımı, metabolizmanın uyarılmasına yarıyan enzimlerin yapılmasını sağlar. Eksikliğinde kansızlık, oksijen kullanımında yetersizlik görülebilir.

İyot: İyot eksikliğinde tiroid bezi, hormon üretebilmek için gereken iyotu daha iyi tutabilmek amacıyla hücrelerini büyütür. Guatr olarak adlandırılan bu hastalığı önlemede iyot, en önemli mineraldir.

Kalsiyum: Yeterince kalsiyum alınmaması durumunda vücut kemiklerde depolanan kalsiyumu kullanmaya başlar. Bunun uzun yıllar sürmesi halinde eğer eksilen kalsiyum yerine konmazsa kemikler güçsüzleşir ve kolay kırılır hale gelir. Çocukluk çağında raşitizmin en büyük nedeni kalsiyum eksikliğidir. Ayrıca kalsiyum emiliminin yeterli derecede yapılamaması çocukların diş yapılarında bozulmalara, diş eti sorunlarına yol açabilir. Saç ve tırnaklarda kırılmalar meydana gelebilir. Duyu kusurları, adalelerde seğirmeler, uyku bozukluğu ve dalgınlık yaşanabilir. Ağlama, hırçınlık ve iştahsızlığa neden olabilir. Süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyveler, fındık, narenciye ve bazı balıklarda bulunur. Kemik ve dişlerin oluşumunu ve sağlıklı kalmasını, kanın pıhtılaşmasını, kasların kasılmasını sağlar. Sinir iletişimlerini gerçekleştirir. Eksikliğinde büyüme geriliği, kemik yumuşaması, raşitizm görülebilir.

Magnezyum: En yoğun olarak kalp, böbrek, beyin ve karaciğer gibi metabolizmalarda olduğu için, magnezyum vücudun enerji üretiminde çok önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla magnezyum yetersizliği birçok enzim sistemini etkiler ve metabolik sonuçları ortaya çıkarır. Halsizlik, iştahsızlık, huzursuzluk, uyku bozuklukları gibi genel belirtiler, öğrenme kapasitenin azalması, büyüme geriliği, dalgınlık, hafıza zayıflığı ile beyin fonksiyonlarının etkilenmesi, kas seğirmeleri, titremeleri ve kalp çarpıntısı gibi problemler yaşanabilir. Yaşça daha küçük bebeklerde ise havale nedeni olabilmektedir. Soya fasulyesi, fındık, süt, balık, yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllarda bulunur. Kemik ve dişlerin gelişimini ve sağlıklı kalmalarını, sinir iletişimlerini ve kasların kasılmalarını, enerji oluşumunu sağlar..

Selenyum: Selenyum eksikliği, toprağın selenyum açısından zenginliği ile doğrudan bağlantılıdır. Selenyum açısından fakir topraklarda yaşayan ailelerin çocuklarının diğer çocuklara oranla daha yavaş büyümekte oldukları gözlemlenmiştir. Toprakları bu mineral açısından fakir yörelerde selenyumdan zengin yörelere oranla bazı kanser çeşitlerinin sık görülmesi söz konusudur. Eksikliğinde kas yapısında şiddetli bir zayıflık belirir, kalp ve damarlardaki esneme kabiliyeti azalır. Çocuklarda selenyum eksikliği fetal kardiyomyopatiye neden olmaktadır.

Kükürt: Sağlıklı saç, cilt ve tırnaklar için gereklidir. Oksijen dengesinin muhafazasına yardımcı olur, bu da beyin fonksiyonları için çok önemlidir. Sülfür aynı zamanda B-grubu vitaminlerinin işlevlerini yerine getirmesine ve karaciğerde safranın salgılanmasına yardımcı olur.

Fosfor: Sadece fizyolojik kimyasal reaksiyonlarda yer almakla kalmaz, aynı zamanda vücuttaki bütün hücrelerde bulunur. Normal kemik ve diş yapısı, kalp düzeni ve normal böbrek fonksiyonları için gereklidir. İnsan vücudunda, kemik ve diş oluşumunda, hücre büyümesi ve onarımında, enerji üretiminde, kalp kasının kasılmasında, sinir ve kas hareketlerinde, böbrek işlevlerinde önemli rol oynar. Süt ürünleri, sakatatlar, et ve kurubaklagillerde bulunur. Eksikliğinde halsizlik ve kalsiyum kaybı görlebilir.

Sodyum: Bu mineral sinir ve kas fonksiyonlarının devamı için çok önemlidir. Asıl görevi sıvı pompalanmasını sağlamak ve gıdaların hücre zarından geçişini sağlamaktır. Bol miktarda sodyum yüksek kan basıncına katkıda bulunur. Sodyum en çok tuz, füme etler, süt ve süt ürünlerinde bulunur. Vücudun suyunu dengeler, sinir iletişimlerini ve kasların kasılmalarını sağlar, kalbin normal atış ritmini korur. Eksikliğinde kramplar, iştahsızlık ve uyumsuzluk görülebilir.

Potasyum: Hayati minerallerden biridir. Vücuttaki potasyumun yüzde 98'i hücre duvarlarının içinde bulunur. Potasyum, sodyumla birlikte vücuttaki su dengesinin sağlanmasına yardımcı olur ve gıdaların hücre içine geçişini sağlar. Potasyumun önemli görevlerinden biri de sinir sistemindeki mesajları iletmesidir. Beyne oksijenin gönderilmesi beyin için önemlidir. Her gün bu mineral vücutta kullanılır ve tekrar yeri doldurulur. Kalbimiz ve vücuttaki diğer kaslarımızın sağlıklı yapısını koruması potasyuma bağlıdır. Fazla şeker, diüretikler, laksatifler, fazla tuz, alkol ve stres bu mineralle birlikte vücuttan atılır. Yararları: Kasların çalışması, sinir uyarımı, vücudun su dengesinin sağlanması. Potasyum beslenmede çok önemlidir. Hücrelerde asıl pozitif katyondur. Bu yüzden potasyum, vucuttaki sıvı ve elektrolit dengesini sağlar. Ve de kas kasılması ve sinir akımı gönderimi bakımından gereklidir. Eksikliğinde kramplar, kaslarda yorgunluk. Vucut sıvısında potasyum eksik olursa ishal ve kusma oluşur, ölüme kadar gidebilir. Potasyum eksikliğinde, kaslarda güçsüzlük, kalp atışında anormallik, dolaşım bozukluğu, reflekslerde yavaşlamalar, hatta nefes almada güçlük, halsizlik görülen belirtilerdir. Yetişkin bir insan günde 4, 000 mg potasyum almalıdır. Dengeli beslenen kişilerde potasyum eksikliği görülmez. Et, süt, sebze, meyveler ve işlem görmemiş huhubatta bulunur. Lahana, brokoli, pazı gibi yeşil yapraklı sebzeler, zeytin, balık, portakal suyu, patates, muz, hurma, incir, avokado, kayısı, badem, fındık ve süt ürünlerinde bol miktarda bulunur. Ayrıca yüksek potasyum içeren besinler ile beslenen kişilerde hipertansiyon riski düşmektedir.

Yani alt tarafı mineral değil mi deyip geçmemek gerekiyor.

Sağlıkla kalın...

 
Toplam blog
: 38
: 4648
Kayıt tarihi
: 03.11.07
 
 

Çok okurum… Bazen kendi çapımda yazılar karalarım, kendim de beğenmem ama olduğu kadar, napiyim… ..