Said-i Nursi'siz Türkiye maneviyatsız kalırmış...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Akp Parti Kongresinde yaptığı konuşmada "Said-i Nursi'siz Türkiye maneviyatsız" kalır dedi.

Bitlis Hizan doğumlu Said-i Nursi,( diğer isimleriyle, Bediuzzamam, Said- i Kürd-i, Sait Okur ) medreselerde islam eğitimi görmüş nurculuğun fikir babası...

1925 yılındaki Şeyh Said isyanı ile ilgisinin olup olmadığı bugün bile tartışılan Said-i Nursi, 1950 yılından önce Cumhuriyete karşı tavırları ve siyasi hareketleri gerekçesiyle bir çok tutuklanmalar ve sürgün hayatı yaşamış. 1950 yılında Demokrat Partinin genel affından yararlanmıştır. 1960 yılında da Şanlıurfa'da ölmüştür. Önce Şanlıurfa'ya gömülen Said-i Nursi, daha sonra mezarından alınarak 27 Mayıs askeri yönetimince bilimeyen bir yere gömülmüştür.

Said-i Nursi hakkında çok çeşitli görüşler ve fikirler vardır. Said-i Nursi'nin kitapları, eserleri, Diyanet işleri tarafından bilimsel ve dinsel yönden yeterli ve önemli bulunmamıştır.

Tarihçi Prof, Dr.Neşet Çağatay, Türkiye'de gerici eylemler adlı eserinde, Said-i Nursi hakkında şunları yazıyor." Kendisine gaipten sesler geldiğini, kuşlarla konuştuğunu söyler. Kur-an'da kendi yaşantısı ile ilgili haberler olduğunu söyleyecek kadar sapık fikirlidir." Der.

Günümüzde Nurculuk hareketinin bir savunucusu ve benimseyicisi de Fetullah Gülen'dir.

Tüm bunlar birleşince Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu söylemi, Türkiye Cumhuriyet'inin geleceğinin şekillenmesi konusunda önemli ipuçlarını ortaya koyuyor.

Mustafa Kemal Atatürk ,1925 yılında bir konuşmasında: "Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyet'i , şeyhler, dervişler müritler, meczuplar ülkesi olmaz. En doğru ve en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır"

Nerden nereye geldik...Özgürlük anlayışını türbanlara, tarikatlara, çağdışı kalmış anlayışlara indirgedik. Özgürlüğü, özgür düşünceyi hep kendi düşünceleri doğrultusunda yorumlayanların inandırıcılığından kuşku duymaya başladık.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra , Atatürk devrimleriyle kapatılan tekkelerin zaviyelerin, tarikatların tekrar canlandırılmaya başlanması, öncelikle Türkiye Cumhuriyet'inin kuruluş ülküsüne ve Atatürk'e saygısızlıktır.

Zaten Akp eski başkan yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, "Atatürk devrimleri toplumda bir travma yarattı" demişti. Şimdi anlaşılan o ki; travma yaşadığını söyleyenler, Atatürk Devrimlerinden ve Cumhuriyetten bir rövanş almak peşindeler !..

Maneviyat kavramları ile Said-i Nursi'yi bütünleştirmenin açılımlarını da ilerde görecek gibiyiz...

Maneviyatsız kalmamak için, Said-i Nursi'yi mi öğrenmemiz gerekecek...

Bakalım daha neler göreceğiz...