Şair, yazar Sadettin Kaplan'ın Heybesi' nde neler var?

Hikayeci yazar. şair Sadettin Kaplan Ağrı’nın Patnos ilçesinde  dünyaya gelmişti. Bir astsubay olarak Silahlı kuvvetlerimizde görev alan bir gönül eri idi. Vatanını, bayrağını seviyor ve her şeyden üstün görüyordu. 1986 da kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. Ancak boş durmadı kalemiyle Türk edebiyatına hizmet verdi. Ede, Ece, Çığır, Hareket, Boğaziçi, Dil Edebiyat ve Türk Edebiyatı, Türkiye Çocuk ve Türkiye gazetesinde birçok  yazılarıyla  göründü. Emekli olduktan sonra Türkiye Çocuk Dergisi yazı kadrosunda yer aldı. Edebiyatın her dalında 70 civarında esere imza attı. Onunla 1968- 1972 yılları arasında Mardin’de görevli olduğumuz gönlerde bir araya geldik. Cana yakın hoş sohbet bir insandı. Ben onu  İstanbul’da ararken   meğer  benim  yakınımda   Mardin’de  bir askeri  birlikte görevli idi. Buluşmamız  de bir sürpriz oldu… Nerden nereye?

Sadettin Kaplanla en son Simav Belediyesinin  düzenlediği Eynal Kaplıcaları (Mayıs 2011) Anadolu Şairleri   buluşmasında  bir araya gelmiştik. İkimizin de saçlarına bir hayli kar yağmıştı… Eski canlılığı yoktu.  Benden adres istedi, Simav’dan ayrıldıktan  sonra bana bir   koca bir paket  gönderdi. Bana Gelen  kitaplarından bazıları: At Nalından Diş Yarası ( denemeler), Ferman ( Şiirler), Sığ Sular (  Hikayeler), Sular Susadıkça (şiirler), Gönül Cemresi ve   şimdi sözünü edeceğim  Heybe( Masallar, meseller, Efsaneler.  Menkıbeler ) gibi yazılardan oluşuyor. Marifet Yayınları arasında çıkmıştır.   

 

Sadettin Kaplan  vefatından  bir  bir iki ay önce telefonla konuştum. Sesi boğuk boğuktu pekiyi konuşmuyordu, Nasılsınız dediğimde “  Kadirciğim hiç iyi deyilim, galiba gidiciğim, durumumu pekiyi görmüyorum. Bana hakkınızı helal ediniz  “ diyordu.  Telefonda ağladığımı hatırlıyorum. Nihayet mübarek Ramazan ayında 17 Haziran 2016  da    hakka yürüdü…  Haziran’da kimler gitmedi ki  aramızdan?  Ünlü şair Hasan Hüseyin Korkmazgil bir şiirinde şöyle diyordu:

“ Haziran’da ölmek zor” diyordu. Haziran da aramızdan gidenlerden bazıları: Nazım Hikmet 3 Haziran 1963, Naci Girginsoy 26 Haziran 1982, Cahit Irgat 5 Haziran 1971, Hasan İzzetin Dinamo 20 Haziran 1920, Mina Urgan 15 Haziran 2000,  Cahit Külebi  20 Haziran 1997, Ahmet Muhip Dranas 21 Haziran 1980, Cahit Zarifoğlu 7 Haziran 1987, Abdurrahim Karakoç  7 Haziran 2012 ,  Dr.Tahir Kutsi Makal 15 Haziran  1999 gibi birçok yazar ve şairlerimizi  kaybettik. İşte Sadettin Kaplan’da haziran ayında bu kervana katıldı. Cümlesinin mekânları cennet olsun… ( Haziran'da ölenlerle ilgili yazıma  Milliyet  Bloga  bakabilirsiniz )

   Sevgili Sadettin Kaplan bana gönderdiği  bir demet kitapları arasında   HEYBE’den söz edecektim. Bu kitap  Marifet  kitapları arasında çıkmış olup 400 sayfadan ibarettir. ( Marifet Yayınları  Halk Edebiyatı  dizisi No :1) İstanbul 1995’de  çıkmıştır. Muhterem kardeşim Sayın Abdülkadir Güler Beyefendiye en güzel dilek ve dualarımla" diyerek , 15.9. 1995)  günü bana imzalamışlardır.

Kitapta keyifle okuduğum konulardan bazıları şunlardır: Şahitlik  Edemezsiniz( s.19), Bize Bu yakışır ( 22), Gönül Rızası ( 28), Gençler ve Yaşlılar (50), Arif Olan Anlar (62), Yusufçuk Kuşu (85), Sabırlı  Çoban(112),  Kurbağa Gelin(140),  Misafirin  Kısmeti (136), Keloğlan ve Develer (167), Çobanın Karısı (190), Uğurlu Tencere (229),  Hayvan Konularını anlatan Masallardan da  Karga İleTilki (285),  Kurdun Bacağı  (294)  gibi   zevkle okuduğum     öyküler ve masallardır.  Sadettin Kaplan’ın akıcı ve yalın bir dili  vardır.   Bu kitabı  ilk ve orta dereceli öğretmen  ve   öğrencilerin  okumalarını tavsiye ediyorum.  Kitabın arka kapağında sevgili Sadettin Kaplan’ın HEYBE başlıklı bir şiiri vardır. Bu şiir tüm kitabı özetliyor. Sözümü bu güzelim  şiirden birkaç dize ile bağlamak istiyorum ve   vefalı dostum  Sadettin Kaplan’ı   saygıyla ve rahmetle bir kez daha anmak istiyorum.  Nur içinde yatsın...

 

                       HEYBE

Bir tarafta bulup bulup kaybeden

Öte yanda hep kazanan haybeden

 

Kimisine ibret olur kıssalar

Kimi tınmaz ensesine bassalar  

 

Mesel diye, masal diye söylenir

Gerçeklere misal diye söylenir

 

 

Derununda neler saklar haneler?

Gönüllerin gözüdür divaneler

 

O gözlerden bakmasını bil yeter

O mecrada akmasını bil yeter

 

Kafdağı’dır aklın durduğu sınır

Hayalin mantığı vurduğu sınır

 

Hayat masal her hitapta sen varsın

Oku ey dost;  bu kitapta sen varsın

 

Söyle nesin ruh gidince hey beden?

Gel sende nasibin al bu Heybeden

 

“ Heybenin hamulesi can özü, gönül sesi

Taşınsın çağdan çağa sevgilerin heybesi…

 

                                   Sadettin KAPLAN

Abdülkadir  GÜLER

23 Temmuz 2016- SÖKE