Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '18

 
Kategori
Futbol
 

Sakın O Sistem Yanlış Olmasın?

Fenerbahçe bu sezon ligde on dokuz maç oynadı. On dokuz hafta 1.710 dakika demek ve Valbuena bu süre içinde 1.070 dakika oyunda kalıp 6 gol attı ve 7 gol pası verdi; başka bir tabirle asist.

Fotoğrafçılık tabiriyle objektifi biraz daha yakına ayarlarsak son 810 dakikanın sadece 260’ında Valbuena sahadaydı ve bu süre içinde 3 gol attı, 3 de attırdı.

Fakat ne garip ki, bırakın onu geçmeyi, kendisine gole katkı anlamında yaklaşan ikinci bir isim olmamasına karşın Valbuena Fenerbahçe’nin değişmez bir oyuncusu değil; hatta kriz derecesinde kulübe mahkûmu.

Herkesin dilinde Aykut Kocaman’ın sistem teknik direktörü olduğu, onun sisteminden hiç ödün vermediği dolanıyor. Peki, bu nasıl bir sistem ki, geçen hafta Göztepe karşısında oyun 1-1 olduktan, bu hafta da yenik duruma düşüldükten sonra bir anda değişebiliyor veya yenen bir golle yok olabiliyor?

Bir başka istatistik, ki Trabzonspor maçı da dâhil bu sezon birçok maçta bu durum çok net görüldü, Fenerbahçe ne zaman çok adamla ve çok mevki ile savunma yapmaya çalıştıysa gol yedi, ne zaman “risk aldıysa” gol attı. Velhasıl o meşhur sistemin amacı ile sonucu birbirine taban tabana zıt.

Sakın o sistem yanlış olmasın?

Maçtan önce Aykut Kocaman “Hasan Ali dışında kendi bölgesi dışında oynayan yok” dedi, Mehmet Topal stoper oynadı, maçtan sonra da “forvet değil stopere ihtiyacımız var” dedi ve ekledi “Mehmet Topal’ı stopere çekmek zorunda kaldık.” Bu cümleler kendi eleştirisini içinde barındırdığı için ilave yorum yapmaya gerek yok sanıyorum.

Türkiye’de insanların orta sahası boş, hurra bir taraftan, hurra diğer taraftan bilinçsiz ataklar yapıp ceza sahasında yerleşim hataları yapan takım beklentisi yok; Kocaman’ın bu tespiti de yanlış. Kaldı ki Avrupa’da yoluna devam eden Beşiktaş Mart ayına savunma yaparak gelmediği gibi Türkiye ligi de Avrupa değil.

Eğer beklentilerden bahsedeceksek, Türkiye’de ve özellikle Fenerbahçe’de taraftarların pozitif futbol görme beklentisi var. Diken üstünde olmama, kendine ve takımına güvenme, rakibe vermediği pozisyon sayısıyla değil yakaladığı pozisyon sayısıyla övünme, evet sağlı sollu atak yapma ama bunu yaparken oyun disiplininden kopmama, rakipten çekinmeme, aksine rakibin üzerine gidip onu korkutma, sahada takımlarının ağırlığını hissetme ve hissettirme; velhasıl büyük takım oyunu görme beklentisi var.  

Aykut Hoca hâlihazırda bu beklentileri karşılamaktan çok uzak olduğu gibi, yaptığı açıklamalarla ilerisi için de çok olumsuz sinyal veriyor. Bu iş, malları zaten zamlı satan bir bakkalın “fiyatlar çok düşük daha da zam yapacağım” demesine benziyor ve korkarım Aykut Kocaman ile bu beklentiler hiçbir zaman karşılanmayacak.  

can.nizamoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..