Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '22

 
Kategori
Şiir
 

Saklanan/lar Ne?

El altında tutulanlar mı,

Yoksa gizli yerlere konulanlar mı?

Farkedilmesi istenmeyenler,

Ya da bozulmasın diye korunanlar mı?

Sormalı insan işte o zaman

"Saklananlar ne?" diye!



Ya da saklamak,

Hayatın tümüne yayılanları,

Kısa (zam)anlara tıkıştırmak mı?

Yoksa, binlerce yıl öncesinden gelip de

Korteksimizde gizlenenlerle yüzleşmekten

Kaygılanıp da kaçmak mı ?

Oysa, ya bir cevherse eğer

O, zihinlerde saklanan

İnsanlığa mâl edilmedikçe,

Çok da yazık olmaz mı?

 

Ya duyguları saklamak hangisi?

Kötü olanları saklar insan önce,

Çalınan çırpılanlar; yalanlar, dolanlar

Vesaire vesaire...

Ve buna alışır zamanla,

Er ya da geç, sıra iyilerine de gelir.

 

Saklanan, bazen sevgi, aşk ve sadâkat gibi,

Tertemiz ve yüce duygular da olur.

Kızılötesi günbatımları sonrası, kaşlara,

Kuyruklu yıldızlarla çekilen rastıkların

Altındaki gözbebeklerine,

Ve dahi, kaotik (zam)anlarda

Jeolojik bir pudinge dönen

Zihin ve yüreklere batırılıp da

Saklananlardır onlar!

 

Zaman hızla geçer,

Çoğu kez saklanan şey, unutulur,

Saklandığı yerde kalır

Ve onlar artık yöneldiği şeye değil de,

Saklandıkları yer(ler)e ait olur.

 

Gün gelir, kendini anılarında saklarsın,

Araya girerler.

"Dünde yaşıyor" derler,

An kaybolur.

Yarınlar(ın) için birisine saklarsın,

Bu kez de zaman ve kıskanç(lık)lar araya girer

Süre uzadıkça, yarınlar(ın) da kaybolur,



Düşünürsün bazen

Saklanmayı sürdüren,

Ya da çokça köşeli olup saklanmakta zorlanan,

Ben miyim yoksa diye...

Yarı plastik ve yarı 'san-al' küresel gerçeklerin arasında.

 

Anlarsın ki sonra, saklanan

Yerel ve küresel 'san-al'lıkların ardında,

İnsanlığın kadim gerçekleriymiş

Ve an' da, hemen her yerde eğemen olan

Akıldışılığın aklıymış meğer.

 

Bazen de hayal edersin ki,

Bir okyanus, bir ada ya da yarımada

Ve kıyısından ibaretse eğer

yaşam dünyan,

Neresidir gerçek olan ve görünen?

Ve neresidir acaba,

Derinliklerinde çok şey saklı olan?



Sorarsın yine kendi kendine

Neresi (s)imgeler gizli ve kutsal olanları

Ve neresi saklar sımsıcak hisleri, yürekleri.

Ya da, uzanıp da havada kalan soğuk elleri ki,

Hem kendine hem de ötekine uzanan.



Sonunda

Sözün özü sinecekse satırlardan akıllara

İster görünür, ister saklanan olsun

Bırak, senin bana, benim sana

Ve  dünyaya doğru olanını...

Esas olan, önce benim bana yolculuğumdur ki,

Aslında en uzak,

Ve ulaşılması en zor olanı...


İ.Ersin KABOĞLU,

3 Haziran 2022, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..