Saksılarda sardunya

Siz sardunya sever misiniz? Saksılarımızda rengarenk açarlar, Kırmızı, pembe. Bana ağır gelen bir kokusu vardır. Hem bahçelerde hem de saksılarda yetiştirilebilir.

Deniz durgun, sakin bir akşam vakti, akşamın sehrinde denize bakmaya doyabilirmisiniz. Ah! mavilikler, derinleştikçe koyulaşan mavilikler. Bu maviliklerde balıklara ekmek hiç ekmek attınız mı? Zıp zıp zıplayışları güzel bir akşam vaktinde muhteşem bir görüntü oluyor doğrusu. Kayalıkların arasından çıkıp ekmeği kapma telaşı. Aslında her canlıda bir yaşama tutunma savaşı var.

Sardunya çiçekleri kimlerin hatıralarında bilinmez, ama bahar aylarında bazen bahçelerimizi bazen de cam kenarlarımızı süslüyor. Bana kokusu ağır gelse de hiç yetiştirmesem de seyretmeyi sevmişimdir. İçimizdeki sıkıntılarımızı akıtsak akıtabilsek sardunyanın saksısındaki toprağane olurdu acaba...

Deniz usul usul sahili yalarken gözüm uzaktaki yelkenlilere takılıyor. Yelkenlerdenizde öyle güzel süzülüyorlar ki. Akşamın kızıllığı hafif hafif çökerken suyun üstüne, suya rengini vermiş. İnsanlar geziniyor düşüncelerimizde, . Gelen giden insanlar gibi, bazıları anlanlı bazıları anlamsız.

Bu saatte Çukurova'da insanlar tarlalardan dönüyor, yorgun, terli. Yüzlerini isimlerini bilmediğimiz çocuklar doğuyor. İlk kez sesleri çıkıyor bu evrende. Tarlalarda çiftçiler kimisi karpuzu yüklüyor traktörüne, kimisi mısırını. Kimbilir akşamın bir demli çayını düşünürken dinlenmeyi.

Rüzgar tam akşam üzerinde istenilen kıvamla yalayıp geçiyor omuzlarımı, saçlarım kımıldıyor sağa sola. Cavidan geliyor aklıma, Ah! Cavidan buğday başaklarına benzetirdi saçlarımı, sevgili arkadaşım. Bazen keşke seni böyle özlemesem diyorum.

Plaj boşalmış, bugünlük bu kadar. Akşam oldu olacak her yerde bir yemek telaşı.

Sardunyalar saksılarda sıra sıra renk renk.........