Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '09

 
Kategori
Mizah
 

Salaklık tarihine geçen salaklıklar...

Salaklık tarihine geçen salaklıklar...
 

Dikkat..! geyik muhabbeti çıkabiliyor hayatta...


''Pek az insan, inandırılmaya yatkındır. Çoğu ise, kandırılmaya izin verir...'' (Goethe)

Sevgili dostlar; Milliyet ana sayfada, yine enteresan bir haber vardı...

''Dünya Salaklık Tarihi'' başlıklı...

Efendim; bilim, sanat, siyaset, dünya ve insanlık tarihi ile başlayıp, daha bir çok alanda, araştırmalar yapmaya kendini vakfetmiş, yada bu işe merak sarmış değerli insanların bazıları, araştırmalarına bir yenisini daha eklemişler...

Dünyanın; salaklık tarihi ile ilgili, dünya bilim adamları oturmuş, bir güzel kafa yorarak da araştırma yapmışlar... Bakınız; hangi salaklıkları, bu literatüre koymuşlar..!?

* Gillette şirketi; 1902 yılında, güvenli jilet satmaya başladığında, yüzlerce erkek onlardan almaya başlamış. Sonra da; bu jiletlerin, sakallarını kesmediğini söyleyerek çöpe atmışlar. Gillette yetkilileri; mutsuz müşterilerin traş olmadan önce, Jiletin sarıldığı kağıdı çıkarmadan, traş olmaya çalıştıklarını fark etmişler...

( Sülümaan, yaa biladeer...bu cilet dedikleri ne menem bi şeymiş Loov...suratımı sabunluyooom, yüzüme sürüyom, sürüyom, kesmiyoo loov..! Laaayn kes tıraşı ooolum...üzerindeeeki kaaadı çıkarmazsan dabiiki kesmez salak...! Eh yani, soymadan olmuyormuş demek ki..!? )

* Pennsylvania Radnor'da; bir şüpheliyi sorguya çeken polis, şüphelinin kafasına metal bir süzgeç yerleştirmiş ve tellerle fotokopi makinasına bağlamış. Polisin; fotokopi makinasında, şüphelinin yalanlarının yazdığını söylemesine inanan şahıs, suçunu itiraf etmiş...

( Taaam taaaam polis aaabi, valla ben yaptım, yemin ederim ben yaptım polis aaabi...itiraf ediyorum bak... ama nooolur şu kafamdaki alantirik telini çıkar polis aaabi... korkuyom kafam yanacak diyee yaaa... Laayn ooolum o telde elektrik yok... seni öttürmek için taktık kafana salak...Korkunun, Ecele faydası olmuyormuş demek ki..!? )

* ABD'nin Alabama eyaletinde; 25 yaşında bir asker, tükürme alışkanlığının kurbanı olmuş. Pencerenin kenarına oturarak, tükürüğünü, büyük bir tencere şeklindeki sokak lambasına, isabet ettirmeye çalışan asker, dengesini kaybederek 11'nci kattan düşmüş...

( Baaa baaaa baaa, teee o lambaya tükürceeem şimdi...gaaark, böaaark, tuuuu, ula... ula... ula... noooluyoo laaayn aaaaa...( küldüüürt..! ) Haaayst...r Laaayn asker aşşağıya düştüüü...vay salak vaay...Alışkanlıklar; bazen, insanın hayatına mal oluyormuş demek ki..!? )

* Kamboçya'da iki asker; patlamamış bir mayınla futbol oynamaya kalkınca, hayatlarından olmuşlar. Olayı ilginç kılan bir başka nokta; parçalanarak ölen 2 askerin, Kamboçya ordusunun ''en iyi mayın uzmanları'' arasında yer almalarıymış...

( Hişşşş Mario..., Mario..., laayn pas ver, pas versene ooolum, bak şimdi nası gol yapcem...Şuuuut...( Gümbüüürt...! ) hayst... noooldu layn ? bu iki salak havaya mı uçtu şimdi !? gitti iki tane uzman mayıncı baaak... Uzmanlık; tehlikelere meydan okumak demek, olmuyormuş demek ki..!? )

* Jake Fen isimli Macar bir adam; eşini korkutmak için, kendini asmış pozu vermiş. Eve gelen eş, kocasını o halde görünce baygınlık geçirmiş. Kapıyı açık gören komşu bir kadın ise; içeri girince, her ikisinin de ölmüş olduğunu sanarak evi soymuş... Topladıklarıyla evden çıkmaya çalışan kadına; Jake, bir tekme atar. Cesedin yeniden canlandığını sanan kadın, korkudan ölüverir. Jake ise, mahkemede beraat eder...

( Buna yapacak yorum yok, zaten yoruma bile gerek kalmadan, abla kendi kendini imha etmiş aslında... Boşuna dememişler; Ev alma, komşu al diye... bu da oluyormuş demek ki..!? )

* New York 5'nci caddede; bir adama, bir araç hafifçe çarpar. Adama herhangi bir şey olmamıştır. Şoförle konuşarak kalkmaya çalışırken, olayı gören bir başka kişi, yanına gelerek -yerden kalkmayarak, sigortadan para alabileceğini- söyleyince, yeniden yere yatar. Araç sürücüsü ise; adamın gittiğini düşünerek, gaza basar ve...

( Yat, yat, yat... kardeş sen salak mısın yaav..? hayat sigortası için, Sigorta şirketlerine tomarla poliçe parası ödüyoruz, baaari bir işi yarasın yat yere kalkma sakın... Hooop, hoooop, hoooo...bak şimdi..! laaayn, salağı araba ezdi ya...! Her söylenen şeyin ardında; bir çıkar aramamak... hayatta kalmanın da; önemli olduğunu, anlamak demek oluyormuş demek ki..!? )

* 1964'te; Pepsi'nin reklam ajansının ''Canlanın, siz Pepsi kuşağındasınız.'' sloganı, tercumanların beceriksizliği yüzünden Almanca'ya, ''Mezarınızdan diri olarak çıkın'' a çevrilir... Çince'ye ise; ''Pepsi, atalarınızı mezarlarından çıkarır..'' olarak çevrilir...

( Arkadaş; ben, Pepsi mepsi tepsi anlamam...hepsi, kola deeel mi sanki..? dedem mezarından çıkıp gelse bile, pepsi dedemi diriltse bile, yine de ben içeceem arkadaş...salak mıyım ben..!? dünya para verdim ben bunun şişesine...Herşeyi doğru yapabilmek için; öncelikle, doğru dürüst dinlemeyi, bilmek demek oluyormuş... demek ki..!? )

* 1971'de; toprak kaymalarını inceleyen Japon bilim adamları, büyük bir yağmur fırtınası efekti yaratmak için, bir tepeyi, yangın hortumlarıyla adam akıllı bir güzel sularlar... bu yüzden; tepenin çökmesi sonucu meydana gelen heyelanda, 4 bilim adamı ve 11 izleyici ölürler...

( Arkadaşlar, şimdi yağmur yağdırıyoz... eskiden; yağmur yağdırmak için, yağmur duasına giderdik... şimdi, öyle mi ya..? tak hortumu, aç muslukların alayını, ver coşkuyu, al sana yağmur...kaçılıııın torpak kayıyooo...ahanda; getti gül gibi Caponlar... Layn bunların alayı salak oluyo galbaa..? Merak; kediyi gerçekten de, öldürüyormuş demek ki..!? )

* 1932 yılında; Los Angeles olimpiyatlarında, Fransız Atlet Jules Noel'in disk atmada kırdığı rekor, olimpiyat rekoru olarak sayılmamış... Çünkü; atışı izlemesi gereken bütün hakemler, sırıkla yüksek atlama yarışmasını izlemek için, arkalarını dönmüşler...

( Bak bak, herif sırıkla nasılda atlıycak şimdi... ya, bu arada biz Hakemdik dimi..? neyin hakemliğini yapıyoduk arkadaşlar..? dünya rekoru mu deniycekti Salağın birisi..? İnsanoğlu; sinekler gibi, yüzlerce göze sahip olsalardı, herşeye ciddiyetle bakabilirler miydi.!? Olmuyormuş demek ki..!? )

* 1975'de İngiliz bir çift; televizyonda, en sevdikleri programı izlerken erkek, yarım saat süren, bir gülme krizi nöbeti sonucu, kalp krizi geçirerek ölmüş... Eşi ise; cenazeden hemen sonra, programın yapımcılarına bir mektup yazarak, kocasının son dakikalarında, onu bu kadar mutlu ettikleri için, teşekkür etmiş...

( Sayın program yapımcısı arkadaşlar, beni bu salak heriften kurtardığınız için size teşekkür ediyorum... dünyaya kazık çakacak gibi yaşıyordu rahmetli... neyse allah sizden razı olsun, kocama da rahmet eylesin...Gülmekten öldü demek, bu demek oluyormuş demek ki..!? )

* Fransız ordusu; askerlerin, mayın tarlalarında yürüyebilmelerini sağlayan, patlamaya dayanıklı botlar icat etmiş. Fakat; botlar o kadar ağır ve içinde yürümesi o kadar zormuş ki..! askerler; mayına basarak havaya uçmadan önce, pusuya yatan düşman askerleri tarafından vuruluyorlarmış...

( Bu da, teknolojik salaklık olabilir...! yorum yok... Teknoloji; her zaman, iyi bir şey değilmiş demek ki..!? )

* Florida'da bir soyguncu; parmak izlerinden yakalanınca, çok şaşırmış. Çünkü; her soygunda, eldiven giymeye özen göstermiş. Ama; ne acıdır ki, parmak uçları olmayan, Golf eldiveni giyiyormuş...

( Bu hırsıza; Dünyanın en Salağı madalyası takarak, onurlandırmak lazımdı derim... Profesyonel olmak; becerinin yanında, zekayı da iyi kullanmak demek oluyormuş demek ki..!? )

Herkese sonsuz saygılarımla sevgili dostlar...

 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..