Şampiyon Fenerbahçe…

Sıvasspor 3 - Fenerbahçe 4 

2010 – 2011 sezonunda gösterdikleri üstün başarıdan dolayı Fenerbahçe Spor Kulübünü kutlarız. Hep biliriz, “beşi bir yerde” diye bir deyim vardır. Beş tam altından oluşan bu set, gelin kızların boynunda en değerli mekânını bulur. Sporumuzda “beşi bir yerde” tabiri ise A klasmanındaki futbol, bayan ve erkek basketbol, bayan ve erkek voleybol branşlarıdır. 

Fenerbahçe bu sezon bu beşibiryerdeyi boynuna takmaya çok yaklaşarak taraflı tarafsız herkesin övgüsünü ve takdirini hak etti. Finale kaldığı Erkek basketbol Türkiye şampiyonluğunu da kazanırsa beşi bir yerdeyi hak edecektir. Hatırlanacağı gibi geçen sezon bir futbol süper lig şampiyonluğu eksik kalmıştı. 

Sayın Aziz Yıldırım’ın ve yönetim kurulunun tutarlı ve akıllı politikaları sayesinde, bütün branşlarda bu güzide kulübümüzün sadece ülkemizde değil giderek dünya spor arenasında da isminden sıkça bahsettirdiğini görüyoruz. Bayan voleybol takımımız Fenerbahçe Acıbadem, ulaştığı Türkiye şampiyonluğunun yanı sıra sezon başında kazandığı dünya şampiyonluğu ile kendisine takılan “sarı melekler” ismini layığı ile hak ettiğini gösterdi. Basketbol ve voleybol branşlarında kendini Avrupa’ya kabul ettiren kulübümüz, inşallah en kısa sürede futbol takımı ile de Avrupa devleri arasındaki yerini alacaktır. 

Başarı sadece bu beş branşla sınırlı değildir. Kulüp bünyesinde bulundurduğu dokuz amatör branşta da yıl içinde sayısız madalyaya ulaştı. Alt yapı hizmetlerinin doğru yapılması, Kaynakların bütün branşlar için kullanılması, Fenerbahçe spor kulübünü sevenlerinin övünç kaynağı yaparken, rakip taraftarların kıskançlık odağı haline getiriyor. 

Taraftardan bahsederken kulübün başarısında onların katkılarının çok büyük olduğunu söylemek zorundayız. Fenerbahçe taraftarı kulübünü desteklemekte Barselona, Manchester United gibi devlerle kıyaslanabilir. Fenerbahçe taraftarı sadece statları doldurup hiç durmadan takımını desteklemekle kalmaz, onu maddi anlamda da elinden geldiğince destekler. Türkiye’nin bu büyük kulübü istihdamı çeşitlendirme stratejisi ile ivme yakaladı. Başarılı olması hisse fiyatlarını yükseltti. Her yıl daha da güçlenen mali yapısıyla F.Bahçe, dünya çapında 64 mağazası ile yıllık ortalama 25 ila 30 milyon Euro kar ediyor. Bu Fenerium'un incelenmesi gereken bir başarısı. Daha ilginci ise Fenerbahçe'nin ezeli iki rakibi Beşiktaş ve Galatasaray’da aynı şehrin, İstanbul'un iki takımı. Elde edilen bu karlar, ezeli rakiplerinin üçünün karını birkaç kez katlıyor. Avrupa’nın spor otoritelerinin görüşü, bu şekilde devam edilirse on yıl içinde Fenerbahçe’nin Avrupa’nın en büyük ve sağlam kulüplerinden biri olacağı yönündedir. Onları bu kanıya iten nedenlerin biri mali yapı ise diğeri de bir spor kulübü olmanın olmazsa olmaz elemanları olan amatör branşlarında da artık kanıtlanmış ezici ülke başarısı ve bu başarının hızla kabından taşarak dünyaya açılmasıdır. 

Bu pencereden baktığımızda rakip taraftarların artık kronikleşen Fenerbahçe düşmanlığı, yapılan kutsal ittifaklar anlaşılabilir ve ancak Fenerbahçe’ye daha fazla güç verir. 

Futbolda Fenerbahçe’nin en büyük endişesi bu yıl olduğu gibi ezeli rakipler Beşiktaş ve Galatasaray ın erken yarıştan kopmasıdır. Yayıncı kuruluşun ve futboldan para kazananların kâbusudur bu durum. Doğrudur veya yanlıştır ama kanı odur ki, yayıncı kuruluş ve futboldan para kazananların gelirleri düştüğünde çeşitli manüpilasyonların yapıldığı fısıltıları ortada dolaşmaktadır. Bazı maçlardaki yönetim hatalarını alt alta dizdiğinizde fısıltı gazetelerinin haberlerinin kesin uydurma olduğunu iddia edemiyorsunuz. Bu itibarla inşallah ezeli rakipler önümüzdeki sezon zirveden kopmazlar da daha rahat ve keyifli maçlar izleriz. 

İyisi ile, kötüsü ile bir sezon daha bitti. Fenerbahçe’yi kutlar, başarılarının artarak devamını dileriz. Trabzonspor camiasının da ikinciliğini kutlarız. Eğer Fenerbahçe spor kulübü ile kendilerini her bakımdan kıyaslarlarsa, bu ikinciliğin iyi bir başarı olduğunu göreceklerdir. 

İzmir 2011-05-22