Samsun yağmura teslim oldu

Samsun gece dün gece 24.08.2007 günü sabaha karşı baskın yağan yağmurla sarsıldı.

Evler, dükkânlar su altında kaldı.

Yağmuru gören esnaf dükkânına koştu.

Fakat selle birlikte gelen afete dur diyemedi.

Engel olamadığı gözyaşları sele karıştı.

Gözlerinin önünde yollara dökülen mallarını çaresiz seyretmek zorunda kaldı.

***

Biz çok savaş görmüş, afete uğramış, acılar yaşamış bir milletiz.

Varlığı da, yokluğu da iyi biliriz.

Yara açmayı bilmeyiz fakat, yaralara merhem olmayı severiz.

Acı günlerinde yalnız dostlarımızın değil, düşmanlarımızın da yanında yer alırız.

Bizim ruhumuzda birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için anlayışı yatar.

“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” sözünü düstur edinmişizdir.

Bu şehir son yıllarda gördüğü en büyük afeti dün sabaha karşı yaşadı.

Sabah sokağa çıktığımda karşılaştığım insanların tamamına yakınının içinin buruk gözlerinin nemli olduğunu gördüm.

Herkes canhıraş koşturuyordu.

Çoğu belki de hiç tanımadıkları esnafa yardım etmek amacıyla sular altında kalmış dükkanlarda mal kurtarmaya çalışıyordu.

İstemesek de engel olamadığımız bir afet yaşadık.

Birbirimizi suçlamanın bir anlamı yok.

Hele felaket tellallığı yapmak mı?

Şimdi bunun hiç zamanı değil.

Giden geri gelmiyor.

Bunu hepimiz biliyoruz.

Evet bu dakikadan itibaren neler yapılabilir, neler yapabiliriz ona bakmak gerek.

Bu şehrin esnafı kazandığı üç beş kuruşla hem rızkını çıkarıyor, hem devletine vergisini veriyor, hem de yaşadığı şehre katkıda bulunuyor.

Elbette mağdur olan sadece esnaf değil.

Evi su altında kalan vatandaşlarımızın zararı da ciddi boyutlarda.

Hepisi de ellerinden tutulmayı bekliyor.

***

Şehrin güzelleşmesi adına son günlerde iyi bir yol kat edilmişti.

Bu şehrin yöneticileri birbirleriyle hizmette yarışır hale gelmişlerdi.

Afet bu ya işte ne zaman geleceği bilinmiyor.

Başımıza geldi işte neyleyelim.

Şimdi acıları sarma zamanı.

Şimdi yediden yetmişe el ele vererek kenetlenme zamanı.

El ele verirlerse bu şehir halkı şimdiye kadar olduğu gibi bugünde çok şey yapar.

Acıları çoğalmadan dindirmesini, hatta unutturmasını da bilir.

Hem bundan büyük de mutluluk duyar.

Hani “Mutluluklar paylaştıkça çoğalır, acılar da paylaştıkça azalır” ya. İşte öyle.

Dedim ya işte şimdi acıları paylaşarak azaltma zamanı.

Hatta paylaşarak hiç yaşanmamış gibi unutturma zamanı.

Elbette yaşanılanlardan payımıza düşen dersi çıkartacağız.

Elbette bundan böyle eksiklerimizi de görerek dersimize daha iyi çalışacağız.

Fakat şimdi felâket tellâllığı yapmanın hiçbir anlamı, hatta hiçbir yararı yok.

Biz acılarla yoğrulmuş bir milletin çocuklarıyız.

Acıyı da, sevinci de iyi biliriz.

Bu acının da devlet- millet el ele vererek üstesinden gelineceğinden kuşkumuz yoktur.

Samsun Valiliğimiz bünyesinde afetin ilk saatlerinde oluşturulan kriz masasında çalışmalar büyük özveriyle devam etmektedir.

Bu gayretleri görünce Samsun belki sele teslim oldu fakat çaresizliğe ve acılara asla teslim olmayacaktır diyorum.

Allah böyle bir afeti tekrar yaşatmasın.

Çalışmalar kolay gelsin.

Hepimize geçmiş olsun.