- Kategori
- Sinema
Sanal dünyanın zararları ‘Karanlık Cennet’te…

Hayatın acımasızlığından bunalıp kurtuluşu sanalda arayanlar, gün gelir gerçekle hayali birbirine karıştırır yaratılan sahte dünyalarda… Hakikatin aksine ölüp dirilmek çok kolaydır, Araf’a yolculuğun bir vuruşla halledilme kolaylığında… ‘Karanlık Cennet’in gizemli boşluğunda kadınla erkeğin kimliği birbirine karışır, üstü örtülen amaçlarda… Kim, kimdir bilinmez karşılaşana dek gün ışığında!
Belçika-Fransa ortak yapımı KARANLIK CENNET (Black Heaven), Fransa’nın sahillerinde bir cep telefonunun bulunmasıyla başlayan hikâyesinde, seyirciyi tam da böyle bir dünyanın içine götürüyor. İlk gençlik aşklarını yaşayan Marion ve Gaspard’ın hayatı, arkadaşlarıyla birlikte yazın tadını çıkartırken, plaj kabininde buldukları bir telefona gelen aramayla değişir. Arayan adamın gizemli konuşması ve sahibi bilinmeyen telefondaki mesajlar gençlerin ilgisini çeker. Olaylara kendini daha çok kaptıran Gaspard, izleri takip ederken ‘Black Hole’ isimli oyunun dünyasında kaybolacaktır…
İlk gösterimi Cannes Film Festival’nde yapılan KARANLIK CENNET, cinsellik dürtüsüyle bilgisayar dünyasının tehlikeli sularında mutluluğu ararken, gerçekte belanın kucağına düştüğünü fark etmeyen gencin başrolde olduğu gerilimli bir yapım. Baştan sona ilgi çekici bir tempoda yürütülen konuda, ruhsal tahliller ön planda! Gençliğin, ruhsal boşluğu ve yaşamdan bezginliği atmak için çareyi sanalda aramalarının doğurduğu sakıncaları çok etkileyici bir dille anlatan KARANLIK CENNET, bu uğurda denenen türlü aşırılıkları da gözler önüne seriyor. Bilgisayar oyunlarında sanal kimliğe bürünüp yaşamlarında yapmak isteyip de yapamadıklarını deneyenlerin, düştükleri tuzağın karanlığını fark etmeden, yok oluşa doğru adım adım ilerlemelerini, animasyon-gerçek karışımı sahnelerle canlandıran yönetmen Gilles Marchand başarılı bir iş çıkartmış! Anthony Gonzalez’in harika müziği eşliğinde KARANLIK CENNET’te çıkılan yolculuğun cazibesi o denli fazla ki, seyrederken ister istemez o sanal dünyanın içine giriliyor. Zaman zaman ağırlaşan tempoya rağmen, her an değişen konu akışına kapılıp, sonuna dek nasıl biteceğini bilemediğiniz filmi keyifle izliyorsunuz.
Bilgisayar oyunlarının ölüme sürüklediği gerçeği pek çok örnekle yaşanmışken KARANLIK CENNET’in bu konudaki eğiticiliği yadsınamaz. Bu açıdan sadece sinemada değil televizyonda da gösterilmesinde fayda var. Genellikle bol paraya sahip olan ama aynı oranda aklı bulunmayanlarca ülkemizde de düzenlenen cesaret(!) denemelerinden örneklere senaryosunda yer veren yapım, ergenlik çağını yeni aşmış gençlere yönelik yoğun mesajlarla dolu! Gotik makyajları, sarı boyalı saçları ve kara giysileriyle ortalıkta gezinenlerin büyüsüne kapılıp onlarla birlikte KARANLIK CENNET’te mutluluğu yakalayacağını sananlara, ‘Kara Delik’ten girdikleri sahte dünyanın nasıl gerçek bir ölüm getireceğini gösteren bu ilginç film, özellikle bilgisayar oyunu tutkunlarının izlemesi gereken bir yapım!
Anibal Güleroğlu