Sansüre havet

Terör faaliyetlerinin başlaması ile birlikte sınırın her iki tarafından ilginç açıklamalar, haberler ve tehditler adeta patladı. Haber ajansları hangi haberi vereceğini şaşırdı. Hangisinin öncelikle olduğunu, hangisinin daha önce duyurulması gerektiğini şaşırdı. Ki bu süreçte hükümetten RTÜK’e bir başvuru geldi. Bu haberlerin kısıtlanması yani sansürlenmesi ile alakalı bir başvuruydu. Bu başvuru kimilerine göre basına yapılmış bir sansür, kimilerine göre ise yapılması gereken yapılmıştı. İşte RTÜK’ün konu ile ilgili yapmış olduğu açıklama.

<ı>“21/10/2007 tarihinde Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde meydana gelen terörist saldırılarla ilgili olarak; kamu düzenini ve halkın moral değerlerini olumsuz etkileyen, güvenlik güçlerine dönük zaaf imajı yayan, toplumsal psikolojiyi olumsuz etkileyen radyo ve televizyon yayınlarının, toplumsal sorumluluğa ve duyarlılığa uygun yayın anlayışı temelinde, güvenlik güçlerinin moral değerlerinin yüksek tutulması, toplumsal psikolojinin olumsuz etkilenmemesi ve çocukların ruh sağlığının korunması amacıyla 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 25. maddesi gereğince durdurulması uygun görülmüştür. “

<ı>

Duyuruda açıkça anlaşılacağı terör faaliyetleri ile ilgili yapılan haberlerin böylesine bir sıcak savaş döneminde ülkemizin güvenlik güçlerini aciz durumda gösterecek haberlerin yasaklanmasını, halkımızın ve güvenlik güçlerimizin moral değerlerinin yüksek olması gereken bu dönemde çok büyük bir öneme sahiptir bence de.

Bana göre konu sadece halkamızın ve güvenlik güçlerimizin moral değerleri değil. Nedense PKK’nın, gözü dönmüş vatan düşmanlarının ve onların destekçilerinin basına yapmış oldukları haberler bütün ulusal haber ajanslarımızca dikkate alınıp birinci sıradan haber yapılıyor. Birçok haber sitemizde Osman ÖCALAN’ın açıklamalarını okuduk. Siteye girdiğimiz zaman ilk önce karşımıza çıkan haberlerden biriydi elbette. Peki bu ülke çıkarlarını dikkate aldığımızda bu tür haberlerin birinci haber yapılması doğru mu? Bir haber yapılırken ülke çıkarları dikkate alınmaksızın mı yapılıyor? Hayır kesinlikle öyle değil. Basın özgürlüğü tespihini eline alıp çevirenler söylene dursun, bence bir haber yapıyorsanız bu haberin bir kere (eğer sıcak savaş şartlarında yaşıyorsanız daha da elzem bir durumdur) ülke çıkarlarına hizmet etmesini dikkate alırsınız. Örneğin PKK’nın ülkemizi tehdit eden bir açıklaması ülkemizin hangi çıkarlarına hizmet eder. Mesela Barzani’nin dediği Türkiye’ye kedi dahi teslim etmeyiz haberi ülkemize nasıl bir fayda sağlıyor acep. Bence sağlamıyor. Basının da özgürlükleri olduğu kadar sorumlulukları olduğu hatırlanmalı, bu sorumluluklar çerçevesinde habercilik yapılmalıdır.

Bu yönüyle yayın hayatına başlayalı daha az bir süre olmasına rağmen habercilik anlayışı ile Gündoğumu Gazetemizin ülke genelinde bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum.

Saygılarımla..