Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '07

 
Kategori
Müzik
 

Şarkılar seni söyler

Şarkılar seni söyler
 

Bulutlar ufkunu kaplamıştı gözlerimin. Yine nisan yağmurları mı çarpacaktı sineme? Ne sesi kalmıştı kulaklarımda yarin ne de hayali gözlerimde. “İki gözüm iki çeşme yanaklarım ıslanır” dizesi tercüman değildi artık gönlüme. Yaş yerine kan akıtmalıydım. Pınarlarını değil okyanuslarını kurutmalıydım gözlerimin.

Turnaların kanatlarına bağlamalıydım hasretlerimi. Kubat’ın dilinden çığlıklar atmalıydım. ”Telli turna selam götür sevdiğimin diyarına.” Kelebekleri kozasından çıkartmalıydı hüzün çiçeklerim. Ve “bir ay doğmalıydı dün akşamdan geceden.” Karanlıkları yarmalıydı ay yüzlü sevgili. Ve kendi sesinden dinlemeliydim:”Ne ağlarsın benim zülfü siyahım?”

“Dönülmez akşamların ufkundaydım, vakit de çok geç.” Artık deniz gözlerinden semayı seyredemiyordum yarin.” Yolu yokuş” olan yollar hasret dağınındı artık. Derinden derine ırmaklar ağlıyordu içimde. Açan kan çiçekleriydi yüreğimde. Bağırmalıydım ardından “gitme kal bu şehirde” diye. Sarmaşıklar olmalıydı bedeninden koparamayacağın.

Çok çabuk gitmiştin değil mi beni sensiz bırakıp? Boğazına düğümlenen o söyleyemediğin son sözlerinde saklamıştın bunu. Ama rüzgarlar çağırıyordu bedenini. Gözlerinde okumuştum bu son dizeyi. Sonsuzluğun semaları ıslatmıştı ruhunu. Denizlerin serin nefesini “kör balıkçılara” bıraktım beni ıslatan. Senin yağmurların da yoktu semalarda. Artık “köyümün yağmurları”na bırakmalıydım kendimi. Onlar ıslatmalıydı ruhumu.

Rüzgarlar bir kar tanesi gibi uçurtmalıydı beni kokunu götürdüğü yere. Ve kendimi boşluğuna bırakmalıydım bir uçurumun. Ardımdan kalan tek şey kırık bir kalemin ucuna takılan şu dizeler olmalıydı:

“Vermez miyim ömrümü ben?

Peşin sıra gelmez miyim?

Yığılmış kederlerine

Ben de derman olmaz mıyım?”

 
Toplam blog
: 16
: 498
Kayıt tarihi
: 21.07.07
 
 

1999'dan beri Adana'da Edebiyat öğretmenliği yapmaktayım. İnönü Üniversitesindeki öğrencilik yılları..