Sarkis ve Site Sergisi

Cuma günü İstanbul Modern'e yapmış olduğum ziyaretimde çok değerli bir sergiyi de gezme fırsatı yakalamış oldum. Sadece sergiyi gezmek değil sanatçının kendisi ile de uzun bir sohbet imkânı bulduk.

Site Sarkis, İstanbul Modern'de 11. Bienal'in etkinliklerinden biridir. Sanatçı SİTE'yi retrospektif (Dünden bu güne) olarak tanımlıyor. Dünden bu güne yapmış olduğu çalışmaları, mekan elverdiği ölçüde sergiliyor.

Çeşitli mekanlara özel tasarlanmış çok geniş yer kaplayan çalışmalarını bir sergi salonuna sığdırması mümkün olmadığından, Bunu devasa boyutlardaki resimler ile taşımız bizlere. Bu resimlerin ortama kazandırdığı derinlik görülmeye değer.

Kuytu ve dar alanlardaki ürperticilik, sessizliği vurgulayan tekdüze sesler ve değişik renklerden oluşan bir dünya içinde yürüyor havası veriyor insana. Kendi değimi ile bulduğu gözüne ilişen her şeyi değerlendirmiş. Filim makarasından heykeller yapmış mesela. Çöpe atılmış bir pardösüden değişik bir görsellik elde etmiş. Görsel olarak "su içinde suluboya atölyesi" rengin sesi ile gözünüze ziyafet sunuyor. Bir tasın içerisinde sulu boya ile oluşturduğu resimler ve o rengin sesi sizi büyülüyor.

Sergi sanatçının, 60'ların başında kağıt üzerine guvaj çalışmaları ile başlıyor. 70'li yılların katran karası çalışmalarına, 80'li yılların kurum eleştirisi taşıyan düzenlemelerine, 90'lı yılların neon çalışmalarına ve farklı kültürleri bir araya getiren görsel ve işitsel bir içeriği taşıyor bize.

Burada sergilenen eserler Paris, Viyana, Strasbourg, Ermeni hastanesi müzesi gibi yerlerce satın alınmış olan eserlerin özel izinle getirtilmesi ile oluşturulmuş. Bunun yanı sıra sanat kurumlarından ve kendi özel atölyesinden gelen eserler ile oluşturulmuş. Sergi devam ettiği sürece, sanatçı Sarkis'in kendi düzenleyeceği birbirini tamamlayan etkinlik programında eğitim ve sinema gösterimleri de var.

Neden site diye sorduğumuzda; "Site, içinde yaşanılan, üretilen ve başkaları ile paylaşılan mekân, antik çağ gibi eski şehir-devlet, bir uygarlığın merkezi, insanları yurttaş kılan bir yurt, kurum ve sosyalleşme alanına ayrılan adres" diye tanımlıyor.

Dipte bir odada sergilene yanmış kütüklerden oluşan eseri içinde ilginç bir açıklama yaptı Sarkis bey. Müze bu eserini aldığında "bakımı nasıl yapılacak " diye sormuş. Sarkis'de "düzenli olarak yakılacak "demiş. Tabi kimse yanaşmamış buna. "Ben diyor, her sergiden önce yakıyorum kalıcı olabilmesi için. Ama benden sonra yakmazlar ise zamanla yok olup giderler. " diye ekliyor

Sergi 10 Ocak 2010'a kadar açık kalacak.

Meraklısı böyle büyük bir sanatçının eserlerini mutlaka yerinde görmeli diyorum.