Sarko&Carla evleniyor

“Olleyyyyy, olleyyyyyyyyyy!”

Bu haberi okuyan her kadın böyle cevap verir diyorsunuz değil mi? Çünkü aşk, meşk olaylarına hep mutlu, her ne hikmetse ‘evlilik’le sınırlı bir dünya kurar kadınlar. Oysa bazı kadınlar özellikle bu durumdan kaçarlar.

Yani evlenme teklifi aldıklarında ödleri patlar, kafalarını bir yere gömmek isterler ve kimseye ait olmamak isteğinin alevlendiği anlardır bu teklif anları…

Bu tip kadınlar, yazıyla, çiziyle ilgilenen kadınlardır. Doğru bildiniz. Doğal aidiyete inanırlar. Bu aidiyet aidiyetsizliktir… Bir erkeği taparcasına sevmeye hazır ve nazır beklerler, severler ama aşk’ın ham halinin yaratıcılığında kaybolmayı tercih ederler. Evlilik halinde değil…

Çok nadirdir sıradan evlilik kuralları doğrultusunda evlenmeleri…

Yuva kurmaları…

Çocuk, illa ki çocuk, diye tepinmeleri, doktor doktor dolaşmaları…

Uzun yıllar el ele dolaşacakları, boynuna atlayacakları bir sevgili dilerler sadece…

Ne paradır dertleri, ne de başka bir şey.

Masumiyet denizinde öpüşmek, bir erkeğin ensesinin kokusu ile uyumak, erkeğinin omzuna elini koyup, “beni hiç bırakma, aşkla dolsun her anımız olur mu?” diye mırıldanırlar.

Bu yüzden de hep çok talep edilen, hiç talep etmeyen kadın olarak yaşarlar.

‘Kendine ait bir oda’ dışında ‘kendine ait bir dünya’ da kurabildikleri için erkekler bu kadınlarla olmayı isterler, hem de çook. Ve onların kurduğu sıradan olmayan dünyada kendine huzurlu, aşkla kavrulan bir alan isterler. Kimsenin veremeyeceği bir oda… Aşk kokusunun mum ışığıyla, zihinsel sevgiyle geçtiği güzel saatler…

“şte bu aşk çiftleri bu şekilde tanışır, kucaklaşır ve bir daha hiç ayrılmayacakmış gibi ama hep “her an terk edilebilirim, yine de sana değer” duygusuyla var olurlar…

Güzeldir böyle aşklar…

Aşkın kahramanları plansız, kendilerine ait düzenleri olduğu için daha bir severler, içine sokmak isterler birbirlerini…

Sarko ve Carla aşkı da böyle..

Evlenseler de böyle.

Nedenine gelince: Kedi kadın ve özgürlüğe yeni kavuşmuş, emir komutadan kurtulabilmiş bu hoş adamın gözünden böyle bir ışık çıkıyor…

Bu güzel çifte “oleyyy, oleyyy” diyorum.

Nice güzel aşklara…