- Kategori
- Küresel Isınma
Savaşlar su yüzünden çıkacak çocuklar

Akşam “deli” gibi bekledim yağmurun yağmasını..
Özlemişim..
Gök gürültülerinin şimşeklerin ardı arkası gelmedi..
Damlalar düşmekte inat etti önce
Sonra komşu apartmanın çatısı ıslanmaya, Alt komşumuz balkondaki çamaşırlarını toplamaya başladı.
Elimi açık pencereden dışarıya uzattım, avucumdan önce ıslanan ruhum oldu.
Gülümsedim..
Evin bütün pencerelerini açtım.
Yağmurdan kaçışmayan, bu sefer yağmur yağdığı için ağır adımlar atan insanları izledim.
***
Gazeteler, üzerlerine vazifeymiş gibi barajlardaki doluluk oranlarını vermeye başladı.
Her sabah okuyorum moralim bozuluyor.
İnsanlar susuz kalmaktan, Susuzluğun ne demek olduğunu öğrenmekten korkuyor. İlkokul Öğretmenim Gülümser Akkan’ın söylediği sözler yankılanıyor kulaklarımda; “Bir gün savaşlar su yüzünden çıkacak çocuklar”
Yazdığım balık maceralarında bahis ettiğim, göllere çöplerini, ellerindeki boş bira şişe ve kutularını atan adamlar geliyor gözümün önüne.
Sonra;
“Temizlik imandandır, su hayattır” deyip her gün bahçede ki çiçeklerini sulayan, sularken de hortumu bize doğru tutup çil yavrusu gibi dağılmamıza sebep olan rahmetli Kaptan Amcayı anımsıyorum.
Bazılarının bu durumu hak ettiğini düşünüyor.
Kurunun yanında yanan yaşlara; kahırlanıyorum.
***
Lise son sınıfta fabrikalara staja gönderirlerdi bizi. Kabiliyet düşmanı ben Elektrik okuyorum.
Rüstem isminde işinde çok ciddi bir ustamız var.
Ben ne zaman makara yapsam yakalar, üzerine de “suyunu çıkardın bu işin be!” diye fırça atar.
Seyrekte olsa yaptığım işleri beğenince de çı“Sen var ya sen taşı sıksan suyunu çıkartırsın” diye sırtımı sıvazlardı
Kafam karışırdı çokça!
İşin suyunu çıkarınca kötü
Taşın suyunu çıkarınca iyi
Su; Aynı su!
Acaba Şimdi;
Taşımı sıksak... Makara mı yapsak?