Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '13

 
Kategori
Güncel
 

Savcı Muammer Akkaş ve Başsavcı İlhan Cihaner'e yapılanlar...

Savcı Muammer Akkaş ve Başsavcı İlhan Cihaner'e yapılanlar...
 

“Dün dündür, bu gün bu gündür!” bu veciz sözü kimin söylediğini hatırladınız mı?

Süleyman Demirel…

Bu gün bu sözün ne kadar geçerli olduğu bir kere daha görüldü.

Dün yaşanan hukuksuzluğa ses çıkarmayan ve elleri patlayıncaya kadar alkışlayıp, siz usulsüzlükleri bir kenara bırakıp, suçlamanın içeriğine bakın diye böbürlenenler, bu gün hukuksuzluktan yakınarak, çığlık atıyorlar.

Peki, ülkemizde dün yaşanan ve yargıya müdahale olarak adlandırılan, Başsavcı Çolakkadı tarafından elinden soruşturma dosyası alınan, bunu basınla paylaşan savcı Muammer Akkaş’a yapılanlara benzer olaylar daha önce olmuş muydu?

Hemen Deniz Feneri soruşturması ve Başsavcı İlhan Cihaner’e yapılanları anımsadığınızı düşünüyorum.

Son günlerde yaşananlara ne gibi bir isim verilebilir?

Bence Türkiye'de tam anlamıyla bir devlet krizi yaşanıyor.

Kriz kriz olmaktan çıkıp, adeta savaşa dönüştü.

Savaşın iki yanı var.

Bir tarafta devletin gücünü elinde tutan AKP ve Başbakan Erdoğan!

Öte yanda yargı ve polis içinde örgütlenen cemaat.

Bu kavga içinde yasalar, hukuk sadece bir araç. Yani amaca ulaşmak için kullanılan bir enstrüman!

Neden mi böyle?

Malum dün Savcı Muammer Akkaş'ın başvurusuyla mahkeme aralarında Başbakan Erdoğan'ın oğlunun da bulunduğu isimler hakkında gözaltı kararı aldı.

Ancak Emniyet bu mahkeme kararına direniş gösterdi.

Muammer Akkaş'ın elindeki soruşturmaya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı el koydu. 

Muammer Akkaş "soruşturma yapmam engelleniyor. Delillerin karartılması için zemin hazırlanıyor" açıklamasını yazılı olarak yaptı.

Bu açıklamayı Başsavcı Turan Çolakkadı'nın "engelleme yok" açıklamasıyla cevap verdi. Ancak Çolakkadı açıklama yaparken, yüzünün söylemi ile ağzının söylemi birbirini hiç desteklemedi!

Hemen ardından HSYK, Savcı Muammer Akkaş'a sahip çıkan açıklama yaptı.

HSYK yaptığı açıklamayı 13-5 oylaması ile yaptı. Yani iktidar kanadı HSYK’da 5 kişi kaldı!

Bu arada ülkede olduğu gibi cemaat ve iktidar medyası da kendi arasında bölündü. Tıpkı mitoz bölünmeye uğrayan hücre gibi!

Cemaat kanallarını açarsanız size "bağımsız yargı" ya da "soruşturmaya müdahale" masalı anlatıyor. Hükümet yanlısı kanalları açarsanız "alınması gereken izin"den dem vuruyor.

Ergenekon, Balyoz, Devrimci Karargah, KCK sürecinde bu iki gücün nasıl işbirliği içinde elele hukuksuzluk yaptığını, nasıl sızdırmalar, yargısız infazlar, hukuksuz deliller ve dinlemeler yapıldığını bilmeyen var mı?

Cemaatin kanallarının, daha mahkemeye yeni sevk edilen zanlıların tutuklandığı haberleri nasıl verilirdi, hatırladınız mı?

Bu günkü konu "aman savcıya müdahale" olur mu diyenler.

İsterseniz 4 yıl öncesine bir gidelim:

O dönem Erzincan Cumhuriyet Savcısı olan İlhan Cihaner, Nakşibendi ve Gülen Cemaati'nin ilişkilerini soruşturunca önce soruşturma elinden alınmış ardından Ergenekon üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konmuştu.

Cumhuriyet tarihi o günü kayıtlarına aldı!

O utanç görüntülerini, bir savcının makamının basılarak kollarından tutularak zorla gözaltına alındığını unutmadık ve unutmayacağız.

Hukuk…

Evet, bir gün herkese lazım…

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..