Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Aralık '06

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

Saygılar

Saygılar
 

<ı>

Bir süredir işime gidemiyordum. Biraz önce de telefonda işimden atıldığımı kibar bir dille öğrendim. Haklılar da. Kırmızı halı bile serseler gidecek durumda değilim...

' Önce sağlık ' tezi bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bu durumda işsizler ordusu bir üye daha kazandı. Ama bu orduya girerken kutlama yapana rastlamadım. Henüz beni kutlayana da rastlamadım. Acaba diyorum, yılbaşı ve bayramla birliktemi kutlamayı planlıyorlar. Daha ekonomik olması bakımından.

Kutlama dedim de, yılbaşı denilen bir olay var. Başa komik şapkaların takıldığı, içkinin su gibi tüketildiği, sofralara hiç misafir olmayan hindi etiyle gereksiz bir samimiyet, yıllık ne kadar tüketilmeyen kuruyemiş varsa evlere istif edilmesi, tropikal bir adada yaşıyor muşuz gibi adını bile zor telaffuz ettiğimiz yemeği ise hiç beceremediğimiz meyvaların masalarımızı şölene çevirmesini artık yadırgamıyoruz.

Her yılbaşı bitip tükenmek bilmeyen şans biletleri alma sevdamız ise yurdum insanında alışkanlık olarak dededen toruna kalıtımsal olarak çoktan bünyeye yerleşti bile. Hatta yılbaşında şans bileti almayanı yadırgıyoruz neredeyse.

Komik bir soru var sıkça duyulan, ' yılbaşında ne yapacaksın ? '

' Ay şekerim, yeniyılı X yerde şarkılar eşliğinde dostlarla kutlayacağım '

Nesini kutlayacaksın, sen zaten X yerde çıkan şarkıcıları hiç sevmezsin ki, dostlarım dediğin insanlardan da nefret edersin. Sırf gösteriş olsun diye o kadar hediyeye ve eziyete ne gerek var?

Üstelik bir yaş daha yaşlandın. Eski yıldan yeni yıla geçtiğin andan itibaren ilk altı ay içinde, yaptığın kutlamalardan dolayı ekonomik kriz yaşayacaksın. Sonrasında bunalıma girip çevreye rahatsızlık vereceksin, bunun için de özür bile dilemeyeceksin!

Ayrıca, yılbaşı gecesi Noel baba denilen komik adamlar var. Kızaklarla evlerin bacalarından içeri girip onlara hediye dağıtan. Noel Babalar yetkili mercilere yalnızlıktan şikayet etmiş olmalılar ki şikayet dilekçeleri dikkate alındı ve kısa etekli Noel Anneler temin edildi.

Halâ, anne-babasının onu erken uyutmak için aldığı hediyeyi Noel Babaların getirdiğine inanan çocuklar var. Büyüyünce ne olacaksın diye sorulduğunda Noel Baba olacağım diyen çocuklar görürseniz şaşırmayın. Ya da Noel Anne.

Bizim evimizde yılbaşı hiç kutlanmazdı. O dönemlerde Noel Babaya küsmüştüm, bacadan eve girip yastığımın altına hediye koymuyor diye. Noel Babanın bu küslükten haberi var mıydı bilmiyorum.

Yılbaşı gecelerini kutlamadığımız gibi evde bir çeşit boykot vardı sanki. Yılbaşı gecesi hariç masamız hergün şölen kalitesindeyken o gece oldukça mütevazı bir yemek masamız olurdu. TV de gecenin bir vakti karıncaların dansını seyreder, üstüne birde gece yarısı uyanıp Muhammed Ali’ nin boks maçlarını izlerdik.

Yılbaşı için okullarda da ayrı bir komedi yaşanır. Her yılbaşı yaklaştığında sınıflarda bütün sınıfın ismi yazılır ve herkes kura çeker. Çektiği isme de yılbaşı için hediye almak zorunda bırakılır. Ve bu kanunmuş gibi cebren bütün sınıfa uygulatılır.

Hiç hatırlamam ki sınıftan bir kişinin bile çıkıp da, ' ben bu atraksiyona katılmak istemiyorum ' dediğini.

Çocuklardan bir çoğunun simit almaya bile parası yoktu. Sınıfların 80 kişilik olduğu, süttozu verilen dönemlerde okula gittim ben.

O zamandan bu zamana ne değişti?

Değişen iyi birşey yok. Herkes birbiriyle yarış halinde olduğu için hediyelerin gösteriş amaçlı kaliteleri yükseldi, gidilen mekânların ünlülerin ve basının gittiği mekânlar olmalarına özen gösterildi, birbirini aldatan eşler o gece sevgi yumağı oldular, şans oyunlarında kazanamayanlar, ' zaten biz bunu eğlence için alıyoruz ' dediler. Rengi kırmızı ne varsa yok sattı. Yeni güne, akşamdan kalma oldukları yetişemeyip günün sonunu yetişebildiler.

<ı>

Ve bir önceki gecenin mutluluğundan eser kalmadı. Ne kadar alkış tutarak kutlarsanız kutlayın, hayatınızdan bir gece daha çalındı...Saygılar

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..