Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Sayın Kılıçdaroğlu!

Sayın Kılıçdaroğlu!
 

Valentin Georgiev Bulgaristan


Sizi anlamaya çalışıyoruz. Öyle kritik bir dönemde kaset komplosu patlak verdi ki, parti içinde yarattığı karmaşa dışında halk da, hangi siyasi kesimden olursa olsun, çok farklı görüşlerde birleşti.

Böyle bir dönemde ne yapacağınıza karar veremiyorsunuz. Kaset komplosunun niyeti, bir yandan Baykal'ı yok etmek, bir yandan CHP'ye zarar vermek, bir yandan ise referandum gibi gündelik politik faaliyetlerde CHP'nin argümanlarını zayıf düşürmek olduğu görülüyor.

Bütün bunları içinize sindiremiyorsunuz. Her ne kadar, Baykal'ın içinde bulunduğu durum, toplumun genel yaşamsal değerleri, hatta dünyanın yaşamsal değerleri açısından kabul edilemez olmakla birlikte, ondan daha öncelikle kabul edilemez olan, özel yaşamın dokunulmazlığı ilkesinin yok edilmesini ve bunun Baykal'ın aleyhine yorumlanmasını kendinize zemin yapmak istemiyorsanız. Gayet ilah!

Diğer yandan, bir hafta kalmış bir Kurultay için, hiç kimsenin hazırlıklı olmadığı bir anda, 'ben adayım, ' diye, alelacale, bir anlamda fırsattan istifade etmek gibi davranmayı da içinize sindiremiyorsunuz, ilah!

Ayrıca, Baykal ile, son zamanlarda CHP'nin yakalamış olduğu ivmenin, bu sürecin, yeni bir parti başkanlığı yarışı ile kesilmesine de politik idealleriniz açısından gönlünüz rıza göstermiyor, bu da ilah!

Ve son olarak, salt sizin aday olma isteğinizi ifade etmeniz de yetmiyor, partide buna yönelik bir eğilimin, olgunlaşmış koşulların olması gerekir, siz bunun olmadığını görüyorsunuz, bu nedenle, bütün diğer yukardaki negatif faktörlere ilave olarak, partideki genel eğilimin Baykal'ın geri dönmesi yönünde olduğunu gördüğünüz için ve belki doğru olanın da bu olduğunu sandığınız için, adaylığınızı ilan etmenizin, partideki karmaşayı artıracağını görüyorsunuz, bu da ilah!

Bütün bu ayrıntıları bir kenara bırakalım ve durumu kısaltalım. Bir durum, bir sonuç ve yol var:

Durum: Kaset komplosu ve ortaya çıkan meşru görülemeyecek bir giz.

Sonuç: Baykal'ın istifası.

Birinci yol: Partinin isteğiyle Baykal'ın geri getirilmesi.

İkinci yol: HALKIN İSTEĞİYLE, sizin parti başkanlığa getirilmeniz.

Olayı yukarıda saydığımız noktalar bazında, halk da en az sizin kadar ayrıntılı ve ilkeli değerlendiriyordur. Bunu değerlendiremediğini düşünemezsiniz. Halkın, istediği önemli bir değişim isteği var. Baykal'a bir haksızlık yapılmış olsa bile, (ki halk, büyük ölçüde bunu gördü, hakkını teslim etti) ancak halk bütün bunlara rağmen artık yeni bir dönem istiyor.

Eğer anketlerin, kamuoyu yoklamalarının sahte olduğunu düşünmüyorsanız, bu irade açık ve seçik olarak var.

Size düşen görev, her şeye rağmen, bu karmaşayı proaktif bir şekilde yönetmenizdir. Yani sürecin arkasına takılmadan, yukarıdaki kriterlere mutlak değer atfetmeden hareket etmenizdir. Bunu son ana kadar kovalamanızdır. Potansiyel adaylığınızdan son ana kadar vazgeçmemeniz.

Baykal'ın genel başkanlığa geri dönmesi CHP'nin kazandığı yükselişi büyük ihtimalle durduracaktır, belki daha geriletecektir. Ayrıca, CHP'nin bu tutumu, başka siyasal aktörlerin harekete geçmesini sağlayacak, belki başka yeni partiler kurulacak ya da kurulmakta olan partiler desteklenecek. Siz partide tartışma yaratmayalım bölünme olmasın derken, tam da yapmadığınız girişim nedeniyle, parti zaten bu türden bir başarısız sonuca doğru yola çıkacak.

Halkın bu kadar kuvvetli isteğine rağmen, sürecin sizin iradenizin dışında gelişmesine izin verdiğinizde bunlar büyük ihtimal olacak şeylerdir. Yeni bir dönem daha, sırf Baykal'ın bu çelişkili davranışı nedeni ile AKP'nin iktidar olması riskini göze alabilir misiniz?

Tarihin bu dönemeci, özünde hiç kuşkusuz, CHP'yi yöneten Baykalcı anlayışın duvara toslama anıdır. Sanmayınız ki, Bu Baykal'ın özel yaşantısının afişe oluşudur. Bu Baykal'ın CHP'yi yönetme tarzının afişe oluşudur.

Ya halkın sesini dinleyeceksiniz ya da partililerin(!)!

Ya iradenizi sürece koyacaksınız, ya da süreç iradenizi belirleyecek! Süreçler, iradesini ortaya çıkaranlara göre gelişir, bakın Baykal, nasıl koyuyor iradesini, aynı onun gibi.

Baykal'a teşekkür edin, artık sürecin bundan sonra böyle gidemeyeceğini açıklayın. Bakalım o zaman, Baykal'ın arkasından kimler gidiyor, sizin arkanızdan kimler geliyor? Gelecek sizin görünüyor, tabi ona uzanma cesaretini gösterebilirseniz.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..