Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Şubat '07

 
Kategori
Haber
 

Sayın milletvekillerimiz, lütfen utanır mısınız?

İnsanlar, yaşam süreçlerinde yaptıklarıyla ya övünürler ya da yapmadıklarından veya yapamadıklarından dolayı da mahcup olurlar ve utanırlar.

Dün gece, İstanbul Zeytinburnunda meydana gelen bina çökmesi sonucu, yine vatandaşlarımızın canı yandı.

Bu öyle bir can yanışıydı ki, birileri için geri dönülmezliğin başlangıcı oldu. Onlara Allahtan rahmet diliyor, ailesine ve yakınlarına ise baş sağlığı dileklerimi iletmek istiyorum.

Bunun yanında ise, evini barkını kaybeden, hem maddi, hem manevi hem de fiziki yaralananlara da geçmiş olsun diyorum.

Bundan bir kaç gün önce de, 1999 depreminde canı yanan binlerce insanımız, yargının vermiş olduğu "DAVALARIN ZAMAN AŞIMINDAN DOLAYI DÜŞMESİ" kararı ile canları bir kez daha yandı.

Bu "ZAMAN AŞIMINDAN DAVALARIN DÜŞMESİ", şu son 3-5 yıl içerisinde sanki moda oldu.

Yıkılan binalarda telef olan insanlarımız ve de açılan davaların zaman aşımına uğraması, hortumcular hakkında açılan davaların yine zaman aşımına uğraması karşısında insan, bu nasıl oluyor diye sormadan edemiyor.

Bu davaları zaman aşımına sokan kimdir? Bu işi yapan bir sorumlu yok mudur, hiç olmazsa ona ceza verelim de, vicdanlar rahat etsin, huzur bulsun.

Olaylar sanki "FAİLİ MEÇHUL GİBİ".

Yargıda zaman aşımıyla davalar düşüyor, TBMM'mizde ise, maşallah bu tür yasaları ele alıp düzeltme cihetine giden yok. Sayın vekillerimiz, iktidarıyla, muhalefetiyle el birliği yapmışlar ve sanki yasalarımızın düzeltilmeye ihtiyacı yokmuş gibi, sessiz ve sakin oturuyorlar.

Şu rezalete bakın, TV kanallarında, 10 yaşındaki bir çocuğun araba kaçırması, yakalanıp tekrar tekrar serbest bırakılması, en son vukuatını müteakip, serbest bırakılınca da yine ilk icraatı olarak, bu kez bir genç kızımızın karnına bıçak dayayarak onu gasp etmesi.

Aylarca, medyada yer alan çocuk pornosu ile ilgili yakalananlar, göz altına alınmalarını müteakip bir kaç ay sonrasında şimdi serbest bırakılmış.

Basında yer alan bir haberden, ABD'de çocuk pornosu için öngörülen cezanın 135 yıl olduğunu okudum. İşte ceza budur. Sıkıysa birisi gelsin de çocuk pornosu ile ilgilensin. Adamlar verecekleri cezalar ile, insanları suç işlemeden caydırıyorlar.

Peki, bizde durum nedir dersek ve özetlersek; yakala, göz altına al, serbest bırak, adam yine gasp yapsın, hırsızlığa devam etsin, vatandaşın canını yaksın.

Sayın milletvekillerimiz, lütfen, bu konulara el atınız. Yasama görevi Sizlerin değil midir? Seçimler geliyor. Canı her yönüyle yanan bu insanlarımızın karşısına hangi yüzle çıkabileceksiniz? Canı yanan insanlarımızın soruları karşısında, "TAKDİRİ İLAHİDİR" mi diyeceksiniz?

Sizler belki farkında değilseniz ama, büyükşehirlerde, insanlar, akşamları belli bir saatten sonra dışarı çıkmaktan imtina eder hale gelmişlerdir. Hele hele, kestirme yol diye tenha sokaklara girenlerin vay haline.

Son örnek mi? İlyas SALMAN. Adamcağızın beti benzi atmış olay sonrası.

ATO'nun sanırım Emniyet Genel Müdürlüğünden aldığı verilere göre, 39 saniyede bir suç işleniyor ülkemizde. Bu tabii ki kayda giren suçlar. Girmeyenleri de dahil etmesek, ülkemizin ne kadar vahim bir durumda olduğu ortada değil midir?

Şunu sormadan edemeyeceğim. Sayın milletvekillerinin bu olaylardan haberleri yok mu? Benzer olayları yaşamadıklarından mı, yaşananları sanal bir olay gibi mi görüyorlar?

Teşbihte hata olmaz, Başbakanımızın tabiriyle, bir vatandaş olarak sormak geliyor içimden, TBMM yan gelip yatma yeri midir? Yasalardaki boşluklar niçin doldurulmuyor? Ceza yasalarını ele alacak yeterli düzeyde ve sayıda milletvekili mi yoktur? Yoksa, yasalardaki boşluklar, birilerinin kara günleri için mi muhafaza edilmektedir?

Bu nedenle, sayın milletvekillerimizi, canı yanan halkın bu yaşadıklarında, sorumluluklarının bulunması nedeniyle, UTANMAYA davet ediyorum.....

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara