Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '08

 
Kategori
Blog
 

Sayın Zeynep Gülay Kibaroğlu

Bilirsiniz. Kimi günler vardır ki isteseniz de yapmayı planladığınız işlere bir türlü zaman ayıramaz, sizin dışınızda oluşan programlara yetişmek telaşı ile çok yakınlarınızı bile ihmal etmek durumunda kalabilirsiniz.

24 Nisan Perşembe günü, Özel Evrensel Okulları’ndaki Havacılık Konferansı ve Model Uçak Başlangıç Kursu Sertifika Töreni’ni, 25 Nisan Cuma günü, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen Uluslararası 4. Çocuk Tiyatroları Festivali’ni, bu etkinlik çerçevesinde Türk Hava Kurumu Çankaya Şube Başkanlığı olarak açtığımız standımızı ve bu etkinliğin süreceği 30 Nisan gününe kadar devam edeceğini bir önceki yazımda sizlere duyurmuştum.

26 – 27 Nisan günleri mensubu bulunduğum siyasi partinin kurultay çalışmalarına katıldım.

28 Nisan Pazartesi, yani bu gün; güne o kadar erken başladım ki, Sabah saat 08:00’de Ankara Cumhuriyet Lisesi’nde olmak zorundaydım.

Bir yazımda da belirttiğim gibi, Hava Harp Okulu’ndan sonra en çok pilotun yetiştiği, yıllar sonra eski mezunların girişimi ile “Şehit Veliye Havacılık Kulübü” nün yeniden yaşam bulduğu bu kutsal ocakta eğitimlerini tamamlayan geçlerimizin Model Uçak Başlangıç Sertifikası Törenleri vardı.

Her pazartesi günü yapılmakta olan Bayrak Töreni’nden hemen önce, sertifika törenimizi gerçekleştirdik. Ankara Cumhuriyet Lisesi ve Bahçelievler Anadolu Lisesi Öğrencileri, her iki lisenin yöneticileri, öğretmenleri, Şehit Veliye Havacılık Kolu’nun yıllar önceki başkanı ( Cumhuriyet Lisesi mezunu, Paraşütçü, Model Uçak Öğretmeni) Sayın Kemal Ertaç, Cumhuriyet Lisesi Mezunu( Emekli Öğretmen) Sayın Sevengül Çapar ve Bahçelievler Anadolu Lisesi Müdürü Sayın Yıldırım Aydoğan, Cumhuriyet Lisesi Müdür Adil Kabakçı ile birlikte.

Sertifika Töreni’nden sonrada, hep birlikte istiklal Marşımızı söyledik. Gençlerden aldığımız enerji ile ve coşkuyla.

Tüm bu yoğunluğa, bir yakınımın hastanede olduğunu ve benim mutlak ilgilenme gereğimi eklerseniz, içinde bulunduğum durum hakkında bir bilginiz olur diye düşünüyorum.

26 Nisan Pilotlar Günü’ydü. Ne öğretmenlerimin, ne de arkadaşlarımın bu özel günlerini kutlayacak bir girişimim dahi olamadı. Gelen kutlama mesajlarına hala yanıt veremedim.

Okyanusun ötesinden yazan Sevgili Milliyet Blog Yazarı Sayın Mustafa Kemal Öztürk’ün verdiği bir görev vardı. O görevi bu gün yerine getirmeyi çok istememe rağmen, bir türlü olmadı. Ama yarın söz. Görevimi yerine getirecek ve görev sonu raporunu kendisine arz edeceğim.

25 Nisan Cuma günü, bir dostumun uyarısı üzerine Milliyet Blog Yazarlarımızdan “Yekruseha” takma adını kullanan bir Sayın Yazarımızın yazısından haberli oldum ve günlerdir Türk Hava Kurumu karalama yazıları yazan MB yazarlarımıza yorumları ile destek veren bu Sayın Yazarımızın yazısını okuyarak ( bu konuda yazılanlara yanıt vermene kararıma rağmen) bir yorum yazdım. Bu yorumumda aramızda geçen (mesajlar aracılığı ile) konuşmaları kendisine anımsattım. Dürüstlük örneği verdi. Yorumumu yayınladı ve verdiği yanıtta da aramızda geçen konuşmaları doğruladı. Kendisine teşekkür ederim. ( Bkz; Sayın Yekruseha’nın “Blogda türban var” http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=105838 başlıklı yazısı ve yazdığım yorum )

Milliyet Bolg’da pazartesi ve cuma günleri yazmayı kendimce bir adet haline getirdim. Kendimce de bu gün yazı günümdü ve yazmalıydım.

Gecenin ilerlemiş saatlerinde ve bir hayli yorgun olarak eve geldiğimde; “Bu gün yazı yazmak değil, eşimle günlük sohbet dahi edemeyecek durumdayım” düşünceleri ile bilgisayarın başına geçtim ve elim kendiliğinden Milliyet Blog’a gitti. “Sayfama bakarım, gelen yorum ve mesajlar varsa da yarın bir fırsatını bulduğumda yanıtlarım” diye kendi kendimle konuşurken, gerçek bir dost , Cumhuriyet Kadını, Atatürk Kızı, Milliyet Blog Yazarı Sayın Zeynep Gülay Kibaroğlu’nun mesajını gördüm. O mesaj, bu günkü yazımı her koşulda yazmam gerektiği konusunda beni uyarıyordu. Bu uyarıya duyarsız kalamazdım.

Sayın Kibaroğlu’nun izniyle o mesajı burada aynen yayınlayacağım.

Merhaba Talip Bey
Özür dileyerek bu mesajı size yazıyorum. Lütfen benim kusuruma bakmayın ne olur... Öncelikle belirtmek istiyorum ki tamamen aldığım bu mesaj üzerine size yazmak zorunda kaldım. Dün gece benim yaptığım misillemelerden oldukça rahatsız olan Ümit Culduz bana bir mesaj atmış ve demiş ki... Zeynep Hanım lütfen Talip Bölükbaşına sorar mısınız Polatlı' da neler oldu. Hala o konuda suskun..Bende kendisine ben Talip Bey' e sorarım ama önce isterseniz siz bana neler olduğunu anlatın ben ilk sizden dinlemiş olayım neler olduğunu ondan sonra Talip Bey' den de sorarım diye mesajına cevap yazdım. Hatta özel mail adresimi de vererek buraya açıklama yaparsanız kolay irtibat sağlamış oluruz dedim. Allah Aşkına neler oldu bu Polatlı' da bu sizin suskun olduğunuzu iddia ediyor. Tabi anlatmak isterseniz sizden ilk kez dinlemek beni mutlu edecektir. Çünkü benim yaptığım eleştirilerden oldukça rahatsız olduğu çok belli. Lütfen kusura bakmayın bu mesajı yazdığım için tekrar özür dilerim. Size yazmak zorundaydım.”

Sayın Zeynep Gülay Kibaroğlu, bu yanıtım sizin ricanız üzerine, size ve tüm Milliyet Blog Yazar ve Okurlarınadır. Yoksa biliyorsunuz, dürüstlüğü kendinden menkul, insanlara ve kurumlara çamur atmanın dayanılmaz hafifliğinde olan, bu yolla kendisine okuyucu ve yorum getirmeyi bir kazanım sayanlarla bir işimin olmayacağını ve kendilerini muhatap kabul etmediğimi daha önceki yazılarımda belirtmiştim.

Ülkemizdeki her il ve her ilçede ( çok yeni kurulan ilçeler ve henüz THK Örgütlenmesini tamamlayamamış ilçeleri ayrı tutuyorum) Türk Hava Kurumu’nun bir Şubesi var.

Bu Şubelerden biri de, Polatlı ilçemiz Türk Hava Kurumu Şubesi’dir. Bu şubemizde maaş karşılığında çalışan ve Şube Saymanı olarak görev yapan bir kişi, geçtiğimiz kurban bayramında bir “zimmet” suçu işlemiş, bu durum kurban bayramının hemen ardından gerçekleştirilen ve THK Müfettişlerince yapılan denetimde ortaya çıkarılmış ve Tüzüğümüz gereği benimde üyesi olduğum Türk Hava Kurumu Genel Yönetim Kuruluna gelen Müfettiş Raporu'nda belirlenen suç nedeni ile ilgili hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Konunun basında yer alması Cumhuriyet Savcılığı'nca yapılan inceleme sonucunda tutuklanmasından sonraya rastlamaktadır.

Olay budur ve gereği yapılmıştır.

Toplumumuzda bu türden ve kişilerden kaynaklanan ne ilk suçtur, ne de son olacaktır.

Çalıştığı bankalarda müşteri hesaplarını zimmetlerine geçiren zayıf karakterli yöneticiler nedeni ile tüm bankaları, öğrencisine tacizde bulunan sapık ruhlu bir öğreten nedeni ile tüm okulları mahkum etmek, nasıl hastalıklı bir ruh hali ise; bu olayı diline dolayıp, Türk hava Kurumu Hakkında çıkarımda bulunma küstahlığı da hastalıklı bir ruh halidir. Kaale almaya dahi değmez.

Sayın Kibaroğlu, aracılığınızla bir şeyin daha altını çizmek istiyorum. Türk Hava Kurumu Türk Milleti’nin bir Kurumudur ve bu millete aidiyet duygusu duyan herkesin sorularına da, incelemelerine de açıktır. Herhangi bir konuda en küçük şüphesi olan Cumhuriyet Savcılıklarına “SUÇ DUYURUSU”nda bulunarak, konunun Yüce Adalet tarafından incelenmesini istemeleri en doğal yurttaşlık görevidir.

Bildiği bir işlenmiş suç olan ve bunu ilgili makamlara iletmeyenler varsa, o suçu işleyenler kadar suçludur. Herhangi bir suçu olamayanları kamuoyu önünde suçlu gibi göstermek, bu davranışları ile insanları küçük hesaplarına alet etmek, okuyanları kandırmak düşüncesi ise ; en hafif söylemi ile “Müfteri”liktir.

unutmayın1: THK Yangın Uçağı alım kampanyası için, tüm operatörlerden yangın yazıp, 3919’a gönderin. Bedeli 6 YTL’dir. Ülkemize katkısı, yemyeşil ormanlar.

Unutmayın2: Bir Cumhuriyet Kurumu olan THK’na üye olun. Rejime ve Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkmanın bir yolu da, rejimin ve Cumhuriyetin kurumlarına sahip çıkmaktır.

 
Toplam blog
: 182
: 2395
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

10 Kasım 1954 tarihinde doğdum. Sosyal Hizmet Uzmanıyım. Pilotum. (ultralight licence no:151)..