Schengen vizesinin kalkmasına sevinmeli miyiz?

VİZELERİN KALKMASI NELER GETİRECEK

Avrupa komisyonu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize muafiyetinin kaldırılması yönünde tavsiye kararı aldı. Bu karar  Avrupa Parlamentosu'ndan geçip  ardından AB konseyinde onaylanırsa ve süreç planlandığı gibi giderse, Haziran sonu itibariyle tüm vatandaşlarımız sadece pasaportları ile Schengen bölgesinde 3 aya kadar kalabilecekler. Neresinden baksanız fantastik ve inanılması güç geliyor. Gelin biraz açalım bunu;

Öncelikle “bizim memlekete gidecek paramız yok yurt dışına nasıl gideceğiz” mevzusuna girmeyelim, bayramlarda kilometrelerce trafik oluyor, buralara harcanan paralarla pek tabii ucuz bilet alınıp yurt dışı gezileri yapılabilir. Ben daha farklı bir noktaya değinmek istiyorum. Bu anlaşma hem büyük bir başarının hem de Avrupa'nın çıkarları mevzu bahis olunca nasıl değişebileceğinin bir ispatıdır.

Başarıdır çünkü, bu ülkelerin değil vize vermek, aylarca uğraşıp vizelerini almış insanlarımıza dahi nasıl muameleler yaptığını unutmayalım. Havaalanlarında TC pasaportunu görünce ayrıca arama yapıp sorular sorarak bizi küçük düşürmeye çalışan gümrük çalışanları buhar olup gitmedi. Birde bu konunun psikolojik eşiği var, Avrupalılar istedikleri kadar medeni kanunlar çıkarıp insan haklarını savunsunlar, konu Türkler olunca yüzyıllar boyunca nesilden nesile dna'lar aracılığı ile aktarılan, günümüze kadar bilinç altlarında yaşayan bir Türk korkusu ve nefreti demek istemesem de Türklerden uzak durma isteği çok açıktır. Küçük bir azınlığın bize karşı samimi olduğunu düşünsem de genelinde bizi çok sevdiklerini düşünmüyorum. Ayrıca “ hani üye olacaktık vize ile mi yetineceğiz” demeyelim ve kendimizi kandırmayalım. Ben AB üyeliğinin bir hulya’dan ibaret olduğunu düşünüyorum. O yüzden insanların en doğal hakkı olan “dolaşım hakkını” alabilirsek burun kıvırmamalı, tam tersi sosyo kültürel açıdan sevinmeliyiz. Memleket göreceğiz yahu.

İkinci konu ise yine AB’nin samimiyeti, Suriye krizinden önce bize tahammül edemeyen AB bir anda 180 derece dönüş yaparak, üstün misafirperverliğimizden, yiğitçe nasıl göçmenleri misafir ettiğimizden bahsederek, sırf sistemleri daha fazla çatırdamasın ve Suriyeliler daha fazla ülkelerine gelmesin diye yapılan anlaşmalara sahip çıktılar. Merkel’in anlaşmalardan sonra yüzündeki tebessümü hayatta beklemezdim.  Son açıklamasında da “Türkiye’nin eksiklerini tamamlayacağını düşünüyorum” diyerek yine açık bir şekilde desteğiniz göstermiştir.

Sonuç olarak, sırf bu yüzden sizce etik olmadığını düşünüp vize serbestisi içime sinmez ben hiçbir yere gitmem mi diyeceğim? Kesinlikle hayır, ülkeler arasında konjonktürel politika değişiklikleri olabilir, ben derim ki hazır rüzgar arkamızdan esiyorken salıverelim vizeleri kaldırsınlar. Biz de görmediğimiz gidemediğimiz, gitmek için günlerce vize sırası beklediğimiz tüm memleketleri afiyetle gezelim. Umarım son dakikada yine işi yokuşa sürmezler, gerçi Türkiye’nin eli bu sefer güçlü

Bol seyehatli ve mutlu günler dilerim, sürçü lisan ettiysek affola.

Dinçer Özden

İstanbul, 2016

twitter: @dincerozden

instagram: @dincer.ozden