- Kategori
- Siyaset
Seçilmişlik gerekçesi ile yapılamayacaklar! (Şimdi kimi suçlayacaksın?)

Suçta paylaşılmalı!
Seçilmişlik Gerekçesi İle Yapılamayacaklar!!
(Şimdi Kimi Suçlayacaksın?)
Akıllı politikacıların en çok dikkat ettiği konulardan biridir bu.
Seçilmişliği gerekçe göstererek asla bireye ait sınırlara müdahale etmezler.
Mesela seçilmişsin diye kimseye tecavüze uğradın, hamile kaldın. "Çocuğu doğurmak zorundasın, kürtaj yaptıramazsın, o çocuk neden ölüyor, sen öl, anne ölsün" diyemezsin.
Bunun bu şekilde söylenmesine izin veriyorsan,kimi suçlayacaksın.
"Sokaklarını koruyamadığın için tecavüze uğrayan kadınların isyan edişini ve belediye başkanını protesto edip yumurta yağmuruna tutmaları sonrasında gözaltına alınışlarına bir gün isyan edişlerine, haykırışlarına şahit olursan ,
Onlar kendilerine ihanet etmedikleri için mi onları suçlayacaksın!!
Seçilmişler asla kimin, neye, ne şekilde inanması gerektiğine de karar vermemeliler.
Seçilmeyenlerinde seçme hakkı olduğu bilincinden asla vazgeçmemeliler...
Devletlerin görevi onurlu insanlar yetiştirmektir. Dünya coğrafyasında devletlerin görevi Müslüman,Hıristiyan, Budist,Alevi vb gibi vatandaş yetiştirmek değildir.
Olmamalıdır.
Ama insanlar, devletin inançlar karşısında tarafsız olmadığını algılaşmış ise, böyle görmeye başlamışsa kimi suçlayacaksın.
"Cennet zaten onurlu insanlara ev sahipliği yapacaktır."
Birilerini bizim altın neslimiz diye tanımlarken diğer kesimi auta atmış, oyun dışı bırakmış, gereksiz, asalak, imalat hatalı, yoz diye tanımlanmışsa. Tanımlama bürokrasinin seçim tarzına, şekline bürünmüş ise.
En azından sokakta bu algı uyanmış ise kimi suçlayacaksın?
İşe almada, işten çıkarmada,benim adamım ,korunması gereken kişidir, alışkanlığına ve usulüne geçildiğine dair bir kanaat oluşmuşsa kimi suçlayacaksın...
İnsanlar bir çeşit korunan insan, korkutulan insan kavramını yaşayarak hissediyorsa, hissettiriliyorsa kimi suçlayacaksın?
Sesini çıkarak, eleştiren, ben sizden değilim, size karşıyım diye kendini belli etmiş ise,kendince kendine göre doğruları ya da çıkarlarını savunuyorsa ve bu tip insanlara bu coğrafya dar ediliyor inancına kapılmış ise sokaktakiler, kimi suçlayacaksın?
Erdem sadece belli inanç ve mezheptekilere, doğruluk ve adalet sadece bir tarafta görülüyorsa, diğer insanlar kendilerine hakaret ediliyor hissine kapılmışsa kimi suçlayacaksın?
Yargıya, yargısal açıdan güven duyulmayıp, siyasal uygulamaların kolaylaştırıcı gözü ile bakılıyorsa, böyle algılanıyorsa..
Şimdi kimi suçlayacaksın?
Askerin politikacılara talimat, söz, eleştiri gibi demokrasi açısından sıkıntılı tavırlar içerisinde olmasına karşı dururken,Emniyet Genel Müdürlüğünün (İçişleri Bakanlığı'nın görevini üstlenerek)siyasilere yönelik söylemlerine haklılık ya da haksızlık açısından değil bulunduğu konum açısından karşılık vermesini insanlar yanlış bulup tepki gösteriyorsa kimi suçlayacaksın?
Askerin insanlara bir zamanlar zulüm yaptığı söylenirken polisin her kes tarafından kabul gören orantısız güç kullanımını haklı çıkarmaya çalışılırken insanlar bu böyle değil dediğinde kimi suçlayacaksın?
Yaşıyorsam...(Arkası yarın)