Seçim bitti! Tartışmaları devam ediyor...

Seçim bitti, ama tartışmaları hala devam ediyor....

Partilerin kurmayları, sandıktan çıkan sonuçları kendilerine göre yorumlamışlar.

Onların seçim sonuçları hakkında hazırladıkları rapora baktığımızda, kendi partilerinin dışında başarılı hiçbir parti yok. Hepsi kendi siyasi partilerinin aldığı oyu başarılı sayıyor. Diğerlerini başarısız!...

Seçmenin verdiği ihtarı bugüne kadar hiç biri üzerine almış değil. DSP Genel Başkanı Zeki Sezer hariç. O

29 Mart 2009 tarihinde yapılan yerel seçimin sonuçları ilk kez bir partiyi yani DSP'yi sarstı diyebiliriz. DSP yeni bir olağanüstü kongreye doğru ilerliyor. Yakında kongre günü belirlenir ve kamuoyuna açıklanır. Şimdiden Genel Başkanlık yarışında iki isim olacağı konuşulmaya başlandı: Biri İstanbul Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, diğeri Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen. Kongre öncesinde delegeler üzerinde Sayın Ecevit'in ne kadar etkisi olacak hep beraber göreceğiz.

Mum dibini aydınlatmaz derler ya, danışmanlar da partilerinin düştüğü durumu sorumlu olduğu kişilere gösterrmek istemiyorlar bir türlü. Liderlerinin hışmından çekiniyorlar galiba.

Danışmanların hazırladığı değerlendirmeler kimi liderlerin çok hoşuna gitmiş olacak ki, kimi toplantılarda çıktıkları kürsüde halâ bunları okuyorlar. Demek ki danışmanlar bu işi biliyorlar!....
İl Genel Meclisi sonuçları esas alınacak olursa, ki, bugüne kadar yerel seçimler değerlendirilirken bu sonuçlar hep dikkate alına gelmiştir. 22 Temmuz 2007 yılında yapılan erken genel seçimde alınan oylar gözönünde bulundurulduğunda iktidar partisi oy kaybetmiş olsa da, yerel seçim sonuçlarına göre Türkiye genelindeki il genel meclisi seçim sonuçları Ak Parti'nin gelecekte yapılacak seçimde hala şansının olabileceğini gösteriyor.
Türkiye haritasını çeşitli renklere büründürerek farklı manalar yüklemek bize göre manasız. Hürriyet gazetesinin başlığında yazdığı gibi “TÜRKİYE TÜRK'LERİNDİR”. Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle... hiç bir ayırım yapmaksızın!...

Bir arkadaşın dediği gibi: Seçmen partilerden, değerlerime, yaşam felsefeme, tercih ve beklentilerime saygı göstermenizi bekliyorum; çünkü bunu hak ettiğimi artık biliyorum.

Aç ve açık gezerim fakat, midaresiz yaşarım; bu benim karakterimdir.

Uyumlu olabilirim fakat; koyun sürüsü gibi yönlendirilmeyi sevmem.

Benimle uğraşmaktan, beni kalıplara koymaya çalışmaktan vaz geçin!

Kim bana saygıyla yaklaşmaz, ikide bir birşeyler dayatmaya çalışılırsa onu red ederim!
Demiştir...
Kendisine sevgiyle, saygıyla, muhabbetle yaklaşmayan partiyi, kendi yaşam alanında red etmiştir.
Herkesin üzerinde konuştuğu seçim sonuçlarını gösteren haritanın ifade ettiği asıl anlam belkide budur. O haritaya bakıp, bundan başarı çıkartmak mümkün mü?

Partiler ve özellikle liderler onay aldıkları kesimler üzerinde değil, red edildikleri bölgeler üzerinde kafa yormalıdır. Bütün kesimleri kucaklayacak politikalar araştırılmalı, tespit edilmeli, üretmeli, geliştirmeli ve uygulamalıdır. Bunu yapabilmeleri için önce kendilerini değiştirmeli; partilerini gençleştirmeleri ve yenilemeleri gereklidir.

Ertuğrul MEHMED
emehmed@gmail.com
ermehmed@mynet.com