Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '15

 
Kategori
Güncel
 

Seçim meçim... ;)

Seçim meçim... ;)
 

Seçim Meçim... ;)/Soner KAYA


Beş ay içinde ikinci kez sandığa gittik. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında sadece beş ay olmasına rağmen iki seçim sonucu arasında dağlar kadar fark var. Elbette ki beş ay boyunca memlekette çok şeyler yaşandı. Özellikle de acı şeyler... Gerek bu acı şeyler gerekse başka başka bir sürü nedenler seçim sonuçlarını etkiledi. Bütün bunların ilgililerce araştırılması gerekiyor. Fakat bunu yapması gereken kurum ya da kuruluşlar da bu konuda pek becerikli değil. Yoksa istekli değil mi demeliyim? 
 
Öz eleştiri yapmak zordur. Bu yüzden siyasi partilerin kendilerini eleştir(e)memelerini anlayabiliyorum (!) ;) Fakat anket şirketlerinin başarısızlığını anlayamıyorum. Şampiyon ilan edilen anket şirketi bile ancak 2,5 puan farkla seçimi tahmin etmiş! Gerçekten her nedense anket şirketleri seçim sonucunu öngörmekte aciz kaldılar.
 
Tabii hâl böyle olunca insanın aklına başka başka şeyler geliyor. Seçim için yapılan bir ankette bir iki puanlık sapma olabilir, bu hatadır. Ve normaldir. Ancak neredeyse on puanlık bir sapma varsa... Bunun adı hata değil, manipülasyon olur! Bu noktada şunu belirtmek isterim ki burada "komplo teorisi" üretme amacı gütmeden komplo teorisi üretmiş bulunmaktayım! ;)
 
Sonucu öngörmekten geçtim, anket şirketleri sonucun ardından nedenler üzerinde düşünebilmekte bile acizler. Şahsen anket şirketlerinin bu acınası hâllerini, kopya çekmek serbest olduğu hâlde bir türlü geçer not alamayan öğrenciye benzetiyorum. Nitekim sonuçlar belli olduğu hâlde hâlâ mantıklı çıkarımlar yapamıyorlar. ;)
 
7 Haziran seçimlerinden sonra Demokrasi Bayramı diye bir yazı yazmıştım. Ve insanın fikrinin sorulduğu bu en büyük organizasyonu Demokrasi Bayramı olarak nitelemiştim. Fakat o yazıda her ne kadar arka planda işlesem de altını çizmeyi unuttuğum bir şey vardı: Saygı. Bu yüzden geç de olsa bu gün, bunu vurgulamak istiyorum... 
 
Her geçen gün eften püften bahanelerle kutuplaştığımız, kutuplaşmaya teşne olduğumuz bir ortamda sevinçten ya da üzüntüden kendimizi kaybedip hiç kimseyi aşağılamayalım, horlamayalım, dışlamayalım, hedef göstermeyelim... Peki ya ne yapalım?  Biliyorum onca şeyden sonra zor olacak ama birbirimize, seçimlerimize, saygı duyalım! Çünkü demokrasi tam da bunu gerektiriyor! Bunu yapmakta zorlananlara tavsiyem şu: Bir an için, sadece bir an için sizin savunduğunuz siyasi fikrin tamamen yanlış olduğunu, olabileceğini düşünün! Eminim bunu yapabilirseniz, empati de kurabilirsiniz!
 
Her seçim sonrası siyasi fikri ne olursa olsun, hangi partiye oy verirse versin, herkes Aziz Nesin'in "Türk milletinin % 60'ı aptaldır!" sözünü paylaşır. Bu, âdeta vazgeçilmez bir seçim ritüeli olmuş.  ;) Fakat çok azı  hiçbir kitabını okumadıkları Aziz Nesin'in neden böyle bir şey söylediğini merak edip de araştırmıştır.
 
Aziz Nesin, mizahın konuşulduğu bir platformda mizahi bir soruya cevaben "Türk milletinin % 60'ı aptaldır!" demiştir. Daha sonra bu cevabının nedeni sorulduğunda "Evladım, % 92 diyecektim, dilim varmadı!" diye yanıt vermiştir. Buradaki % 92 vurgusu, 1982 Anayasası referandumunadır. Üstat burada darbe anayasasına "Evet" diyen %92'iyi eleştirmektedir. Fakat üstadın yaptığı ironiyi neredeyse tamamen tersinden anladığımız düşünülünce insan, her şakanın altında bir gerçek aradığı gibi bu şakanın da altında bir gerçek aramadan edemiyor. ;)
 
Devam edelim... Onlarca, yüzlerce hatta binlerce aydının halkı yücelten eserlerini bir kenara bırakıp hiç okumadığınız büyük bir yazarın bir esprisinden yola çıkarak milletin % bilmem kaçına aptal derseniz... Buna sığınarak öz eleştiri yapmazsanız... Buna sığınarak hakaretlerinize kaynak ararsanız... Biri de çıkar üstat gibi mizaha devam eder ve der ki "Türk milletinin %60'ı aptaldır. Fakat geri kalan %40'ı daha da aptaldır!" Bilmem anlatabildim mi? ;)
 
Toplam blog
: 103
: 409
Kayıt tarihi
: 10.09.10
 
 

Kısaca kendimi tanıtacak olursam "Evlat, eş, baba, öğretmen, yönetici, yazar ve tabii ki okur." y..