Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '11

 
Kategori
Seçim
 

Seçim ve sonuçları üzerine düşünceler

Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bu seçimlerdeki polemikler ve karşılıklı atışmalar ne yazık ki had safhadaydı ve çok düşük seviyeli oldu. Yüce halkımız bunlara layık değil. O yüzden liderlerin bu bağlamda en azından bundan sonrası için kendilerine çeki düzen vermeleri gerekmektedir. 


Bu polemiklerde en baskın olanı ve lafını hiç esirgemeyeni Recep Tayip Erdoğan’dı. Ama aynı anda meramını ve mesajını en iyi ve en uygun biçimde sunan lider olma özelliğini de korudu. Yaptıklarını halkımıza hatırlatmakla kalmadı yapacaklarını ve yapmayı öngördüklerini de anlattı. Nerdeyse her ilde şehircilik dersi verdi ve ilginç projelerini ortaya koydu. 


Recep Tayip Erdoğan zaman zaman hırçınlaşsa da yine de tam bir özgüven abidesi oldu. Keza AKP kurmayları da boş durmadı. Nerdeyse her kanalda AK Parti’yi anlatan bir AK Parti yöneticisine rastlamak mümkündü. 


CHP Deniz Baykal ve ekibinin tasfiyesiyle oluşan yeni bir yönetim ve yeni kadrolarla halkın karşısına çıktı. Gerçi nisbi olarak oylarını arttırmayı başardılar ve bazı yeni ilginç isimleri Meclis’e sokacaklar ama bu başarı yeterli mi onlar için? Kendi içsel değerlendirmelerini ve varsa iç kaynaşmalarını zamanla göreceğiz ama bu kampanya boyunca yaptıkları açıklamalar ve ürettikleri projeler sınırlı kaldı. Hatta halk vaatlerine de tam inandırılamadı. Bence yönetim kademesinin tecrübesizliği ve oturmamışlığı bunda rol oynadı. Bol bol da AK Parti’nin ve Recep Tayip Erdoğan gibi bir ustanın tuzağına düştü. Görünümünde yeteri kadar sempati oluşmadı. Halkla ilişkiler iletişimi zayıf kaldı. 


En merak edilen partilerden biri MHP idi. Halkımız bir kere daha şantaja prim vermediğini gösterdi. Keza Devlet Bahçeli üstün bir performans sergileyerek MHP’nin barajı aşmasının baş mimarı oldu. Ama yine de hepsi bu kadar. Çünkü MHP de proje üretemiyor. İktidar olmaya yönelik sanki bir hazırlığı yok gibi. Hem sonra yine de şantaja karşı mukavim bir yönetim kademesini kurmayı başarması gerekiyor. 


AK Parti’nin elbette iktidar olmanın avantajını en iyi biçimde kullandığını söyleyebiliriz. Ama bence yine de en önemli özelliği partililerin çok organize ve disiplinli bir şekilde arı gibi çalışmalarıdır. Diğer partilerde bu yönüyle de eksiklik vardı. 


BDP ise yine kendi çapında başarı göstererek bağımsızlarla grup kuracak düzeyde milletvekilliği kazandı. Ama şu % 10 barajının da ne kadar antidemokratik olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğini hatırdan çıkarmamalıyız.
Sonuçta AK Parti’nin tek başına iktidar olduğu yeni bir dönem daha başlıyor. Ama bu öyle bir dönem ki önemli kararlarda (Anayasa değişikliği gibi) partiler arası uzlaşmayı zorunlu kılıyor. 


Memleketimize hayırlı uğurlu olsun… 

 
Toplam blog
: 82
: 1046
Kayıt tarihi
: 24.05.11
 
 

TED Ankara Koleji ve ODTÜ Kamu Yönetimi mezunuyum. Asıl mesleğim bankacılık. Çeşitli kuruluşlarda..