Seçimlerde hangi pozisyonu almalıyız?

-Erman hocam şu pozisyona bir bakın lütfen… 

-Olmaz hocam olmaz! Bu hareket net bir penaltı. Forvet oyuncu, savunma oyuncusunun formasını çıkarmaya uğraşıyor. Oysa ceza sahasına girildiğinde bu formalar şimdiye kadar çoktaaaannn çıkmalıydı. 

-Aman Erman hocam! Golü bulmak için illa formanın çıkması şart mı? Rakip oyuncu şortunu zaten çıkarmış…. 

-Öyle olmaz be kardeşim. Bak şimdi, şu pozisyon'u başa doğru bi saralım… 

-Sar oğlum biraz daha başa… Sar… Sar… Hah orda dur. 

-Şansalcım şu kepazeliği görüyor musun? Savunma oyuncusu şortunu çıkarırken bacaklarının durumuna bir bak! İnsan bir ağda yaptırmaz mı? Hadi partnerine saygın yok diyelim bize de mi saygın yok yahu? 

-Aman Erman Hocam! Kimisi ılık sever kimi ormanlık alanı sever… İnsanların özel hayatına saygı duymayalım mı yani? 

-Tamam kardeşim, insanların özel hayatıdır ister saç sakal traşı olur ister olmaz ama peki şuna ne diyeceksin? Dikkat edersen forvet oyuncu rakibin gerdan noktasında topu topu üç beş saniye duraklamış, oradan direk göğüs bölgesine dalıyor. Yani hiç ısınma hareketi yapmadan ceza sahasına girersen sakatlanırsın be kardeşim. Lif kopar liiiifff! Eeee sonra? Yersin bacak arasından golü! 

-Dur hocam dur! Araya bir reklam alalım, reytingleri patlattınız yine. 

Bu öyküden çıkan sonuç: Özel hayatlara saygı duymalı, sevişmeden önce saç sakal traşı olmalıyız. Yerin kulağı ve objektifi olabilir. 

Bu öyküden MB editörlerine çıkan sonuç: Bu yazının kategorisini değiştirmeyiniz. Siyaset bu ahvalde gitmektedir. 

Eyleme davet: Kaset demokrasisini protesto etmek için bütün blogcuları çıplak halde blog yazmaya davet ediyorum. Öncelikle çalışma odanızda bir kamera olmadığına emin olunuz. Eğer emin değilseniz mutlaka etek traşı olunuz. 

Aslında bunu yazan yeşilsoğan değil… 

Peki kim? 

Bunu yazan Tosun… 

Böyle siyasete…