- Kategori
- Tarih
Şekli İdare Cumhuriyet Olacak
"Gizli" denebilecek bir toplantıda Cumhuriyet'e yakılan bir ışık...
Bu bloğun konusu, Cumhuriyetin, hangi aşamalardan geçip nasıl kurulduğu değildir...Bu konu, her Cumhuriyet Bayramı öncesinde, sırasında ve sonrasında ayrıntıları ile zaten anlatılıyor...
Bu bloğun yazılmasının iki amacı var...
Birincisi, alt başlıkta belirttiğim gibi, Erzurum Kongresi öncesinde Mustafa Kemal'in Başkanlığında yapılan gizli toplantıda neler konuşulduğu;
İkincisi de, Atatürk'ün, "Türkiye'nin hükümet şeklinin Cumhuriyet olacağını" ilk kez, kime ve ne zaman söylediğidir.
Bu konuda yaptığım küçük bir kaynak araştırmasında, Cumhuriyet'in ilanından sonra 1934 yılına kadar, bunun bilinmediğini gördüm...
Bu iki konuyu anlatmaya çalışacağım...
*
Cumhuriyet Kokan Gizli Bir Toplantı
Mustafa Kemal, "Üçüncü Ordu Müfettişi" olarak 3 Temmuz 1919'da (Erzurum Kongresi'nin toplanmasından 20 gün önce) Erzurum'a gelir.
Bir iki gün sonra, M.Kemal'in başkanlığında, "Erzurum Kalesi Muhafızlığı"na ait küçük bir binada ve geceleyin, "adeta gizli bir cemiyet kurmuşçasına" bir toplantı yapılır.
Bu "gizli" toplantıya katılan diğer kişiler: Kazım Karabekir, Hüseyin Rauf Bey, Erzurum Valisi Münir Bey, İzmit Mutasarrıfı Süreyya Bey, General Kazım Dirik, Erkanı harp Binbaşı Hüsrev Bey(Hüsrev Gerede), Doktor Binbaşı Refik Bey(Refik Saydam) ve Erzurum'da ölümüne kadar M. Kemal ile birlikte olan, gün ve saat olarak notlar tutan Mazhar Müfit Kansu...
Bu gizli ve ilk toplantıda, Mustafa Kemal ilk sözü alır; "Şahsi görüş ve mütalaalarım" diyerek söze başlar...Önce memleketin içinde bulunduğu genel siyaseti ve iç durumu net bir şekilde, bir harita gibi gözler önüne serer ve sonra da, özetle şöyle der(1):
-- Arkadaşlar, tek tedbir; Hakimiyet-i Milliye'ye müstenid bilakaydü şart bir Türk Devleti teşkil etmek ve bu hedefe behemehal vasıl olmaktır.
Gecenin geç saatlerine kadar süren bu toplantıda, M. Kemal, sanırım, zamanın henüz erken olduğu düşüncesiyle, "Cumhuriyet" adını kullanmaz; ama, konuşmasını "cumhuriyet" kokan şu sözlerle bitirir(2):
-- Böyle büyük bir davayı başarmak teşebbüsünü ele alacak organizasyonun ve milli vazifenin başına geçecek zatın kim olacağı hakkında kat'i bir fikrim yoktur Bu tayin hakkı bu anlarda sizlerin, ondan öteye safha safha milletindir.
-- Toplantının bittiği geceden itibaren, toplantıya katılanlar, uzun uzun düşündükten sonra, bu büyük ve milli davayı organize edecek şefin Mustafa Kemal olması üzerinde birleştiler.
Mustafa Kemal, toplantıya katılanlardan bu desteği aldıktan sonra, 8 Temmuz'u 9 Temmuz'a bağlayan gece, askerlikten istifa ettiğini Osmanlı Devleti'ne bildirir...
Ama, hala "cumhuriyet" konusunu açmaz...
Şimdi, gelelim, Cumhuriyet'in ilanından 11 yıl sonrasına bir atlama yapalım...Başlangıçta demiştim ya, Atatürk'ün, "Cumhuriyet ilan edileceğini", yani, "Şekli hükümetin Cumhuriyet olacağını", ilk kez kime ve ne zaman söylediği konusuna...
*
Esat Bozkurt, bu konuyu Atatürk'ten öğrenmek istiyor...
Eski Adliye Vekili ve İzmir Milletvekili Mahmut Esat, 1934 Mart ayı sonlarında bir gün Atatürk'e müracaat ediyor(3):
-- "Paşam, Üniversitede İnkılap derslerinde okutmak üzere tarafınızdan "Cumhuriyet" sözlerini ilk önce nerede, ne şekilde ve kimler arasında telaffuz buyurduğunuzu öğrenmek istiyorum..." diye sorar.
Atatürk de, kendisine şu cevabı verir:
-- Bunu Mazhar Müfit'ten öğreniniz. O, günü gününe bütün hadiseleri not etmiştir.
Bunun üzerine Mahmut Esat Bozkurt, Mazhar Müfit'e, 31 Mart 1934 tarihli bir mektup gönderir...Mektup, özetle şöyledir:
" Çok muhterem Mazhar Müfit beyefendi;
Gazi Reisicumhur hazretlerinin Erzurum ve Sivas Kongrelerine ait vesikaları muhtevi hususi dosyalarını büyük bir alaka ve istifade ile okudum. neler olmuş, neler. Bütün bunları Türk gençliğine anlatmamak cidden günah olur...Bu vesile ile bir nokta hakkında malumatınıza müracaat etmek istiyorum: Erzurum Kongresi'nde müfrit millet hâkimiyeti pek barizdir; Cumhuriyete kadar yol veren bir millet hakimiyeti. Fakat, o sırada şef ne düşünüyordu? Bu hususta sarih malumatınız var mıdır? Vermek lütfunda bulunacağınız cevap tarihe hizmet etmiş olacak".
Mektubu alan Mazhar Müfit Kansu, cevap yazmadan önce, Atatürk'e danışır ve kendisine "cevap vermeme müsaade ediyor musunuz?" diye sorar...
Atatürk'ten "olur" cevabını alan Mazhar Müfit, Mahmut Esat Bozkurt'a, 5 Nisan 1934 günü, aşağıda özet olarak verdiğim cevap mektubunu yazar. Mektup özetle şöyledir(4):
"Aziz kardeşim Mahmut Esat beyefendi...
31 Mart 1934 tarihli mektubunu büyük bir saygı ile aldım. Erzurum'dan itibaren tuttuğum hatıra defterinden sualinize temas eden kısmı aşağıya aynen yazmakla emrinizi ifa ediyorum zannındayım. Hatıra defterimin o mevzuya ait olarak kaydettiğim satırlar şöyledir:
"20 Temmuz 1919
Bugün, Mustafa Kemal Paşa ile öğle yemeğinden sonra bazı meseleler hakkında müzakerede bulunduk. Kafamdaki her vakit fikri sabit harekete geçmiş olmalı ki, Paşa'ya sordum:
-- Paşam, muvaffak olacağımıza inanıyorum. Arkadaşlarım da bu inan ve bu imanı muhafaza ediyor.. Aramızda her şeyi konuştuk. Görüşmeye de devam ediyoruz. Fakat, muvaffakiyet takdirinde, ki bundan şüphem yok, hükümet şekli ne olacak? diye bir kere daha sordum. Paşa, devamlı şekilde benim bu nokta üzerinde dolaşmamdan usanmış olacak ki, gülerek ve fakat kat'i ifadesini vererek; açıkça söyleyeyim:
-- Şekli hükümet zamanı gelince, Cumhuriyet olacaktır."
Özetlediğim bu mektubun sonunda, Mazhar Müfit Kansu mektubunu şöyle sonlandırır:
"Muhterem Mahmut Esat Bozkurt, derslerinizle aziz gençliğe ve büyük milletime çok büyük hizmetlerde bulunduğunuza eminim. Muvaffakiyet ve himmetinizin devamını kalben diler, hatıralarımdan nakil ile arz ettiğim veçhile hükümet şeklini Cumhuriyet olacağını 20 Temmuz 1919 Erzurum'da öğrenmiş bulunduğumu bildirerek gözlerinizden öperim.
*
S O N U Ç...
Demek oluyor ki, Türk kamuoyu, Atatürk'ün, "Türkiye'nin idare şeklinin, Cumhuriyet olacağını" ilk kez 20 Temmuz 1919 yılında söylemesinden 15 yıl sonra, Mahmut Esat Bozkurt'un girişimi ile öğreniyor...
Bu önemli midir?
Bence, fazla önemli değildir...Bana göre, bu bilgiden daha önemli olan, Atatürk'ün, 23 Temmuz 1919'da başlayacak Erzurum Kongresi için 20 gün önce, 3 Temmuz'da Erzurum'a gelmesi ve hemen bir gün sonra, en yakın arkadaşları ile yaptığı "gizli bir toplantıda", Cumhuriyet'i hatırlatan sözler söylemesi; ve Cumhuriyet yolunda, toplantıya katılanların desteğini almasıdır.
Bu gizli toplantıdan 4 gün sonra, Atatürk'ün askerlikten istifa etmesini de ben, bu toplantıda aldığı desteğe bağlıyorum. Erzurum Kongresi'nin başlamasından 3 gün önce de, "şekli hükümet zamanı gelince cumhuriyet olacaktır" demesi de aldığı bu desteğe bağlanabilir.
Tarih kategorisinde böyle bir bloğu yazmanın bir nedeni de, resmi tarihte, sanırım, fazla değinilmeyen bu iki konuyu arkadaşlarımla paylaşmaktır.
*
Tüm arkadaşlarımın Cumhuriyet Bayramı'nı kutlarım...
cdenizkent
---------------------------- :
(1)
Mazhar Müfit Kansu, Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk'le Beraber, Türk Tarih Kurumu Yayını, 1988, s.30-31(2) A. g. y., s.33
(3) A. g. y., s.72
(4) A. g. y., ss.74-75