Sekreterim ve kadınım...

Merhaba e-günlük!
Bugün hava ne kadar güzel böyle. İnsanın soğuk duş alası geliyor:)
Hayatında hiç günlük tutmamış olanlara, anlatmak zordur seninle yazışarak, sohbet etmeyi... Öyle güzel bir duygudur ki; pek kimse uzun uzadıya tadamamıştır. Her olayı, her haberi, gün içinde olup bitenleri, en sert, en kaba şekilde yorumlamak o kadar zevklidir ki. Bir nevi deşarj olur insan. Defter, çok anlayışlı, sabırlı ve mükemmel bir dinleyici rolü üstlenir. Cinsiyeti yoktur. Bu yüzden hep günlükler "merhaba defter" veya "merhaba günlük" diye başlar. Her günlük bir öncekinin devamıdır. Hiçbir zaman birbirinden bağımsız değildir. Bir önceki günlük ile mutlaka bir bağlantısı vardır. (tamam kısa kesiyorum)

Sevgili e-günlük; Her akşam işten sonra, eve gittiğim de yavaş yavaş evi toparlıyorum. Epey yol katettim. Hemen her şeyi yerine koydum sayılır. Sadece müzik seti ve tv kaldı ki, kurmaya üşeniyorum. Zaten bu hafata pozitif haftam. Sen bilirsin, ben hep yaparım. Ayda veya iki ay da bir, bir hafta tv syretmem, gazete okumam, haber dinlemem. Sadece radyo da müzik kanalı açıp dinlerim. Mükemmel oluyor. Zihnim açılıyor ve yaratıcılığım güçleniyor. Olumsuz düşüncelerden arınmış gibi hissediyorum kendimi. (tamam bunu da kısa kesiyorum)
Şimdi sana yazmak istediğim şey, çok sık sorulan sorular bölümünden:)
Bana çok sık sorulan sorulardan biri "ortağın var mı?" sorusudur. Bende gülümseyerek "evet var" diye cevap veririm. Ve ardından başlarım ortaklarımı tanıtmaya. Evet altı tane ortağım var. Ne zaman iş yapsam hep altı ortaklı yaparım. 1- Mal sahibi, 2- Elektrik idaresi, 3- Sular idaresi, 4- Telefon idaresi, 5- Doğal gaz, 6- Muhasebecim. İşte ortaklarım bunlar. Ayrıca ortak almaya gerek var mı? Hem bu değerli ortaklarımın bu hizmetleri olmasa işlerimi nasıl yürütürüm? En değerli ortaklarım bu 6 zat. Diğer "ortak" tanımı ile aralarında ki tek fark: Belli bir sermaye ile işe katkıda bulunmadan hemen ciro dan pay alırlar ve kar edip etmediğimi hiç bir zaman sormazlar:) Tabi bu çok sinir bozucu bir olay ve insanın içini cızlatıyor. Alınırlar diye ortaklara da bir şey söyleyemiyorum.
Ayrıca sevgili e-günlüğüm, iş kurduğum zaman mutlaka evde olduğu gibi, iş yerinde de bir bayan olmalı. Her ikisi de çok hamarat, akıllı, çalışkan ve konusun da tecrübeli olmalı. Her ikisi de sadık ve anlayışlı olmalı.
Ağız burun büker gibi bir halin var e-günlük. Ama bu uygulamanın güzel tarafları da var. Hem iş yerin de hem de ev de mutlu olmanı sağlıyor. İkisi de anlayışlı olduğu için hiç bir sorun çıkmıyor. Motivasyon hiç bir zaman düşmüyor ve işiniz de başarılı oluyor sunuz.
Bazan işyerinde ki hanımla, bazan da evde ki hanımla dilediğince yaşıyorsun. Yok yok sandığın gibi değil. Kimsenin kimseyi aldattığı yok. Ben bunu senelerdir yapıyorum. Şikayetçi olana rastlamadım. Neden mi rastlamadım? Çünkü bahsettiğim hanımlar aynı kişi:)
Nasıl mı? Anlamadın mı sevgili günlüğüm. Keşke daha önce ki yazdıklarıma bakabilsen, o zaman anlardın, ama senin bu huyunu çok seviyorum. Bir önceki yazdıklarımı hemen unutuyorsun.
Evet aynı kişi ile hem ev de, hem iş yerin de. Olmaz diyenler var ama ben yıllardır böyle çalışıyorum (ara sıra değişiklikler olsa da) ve çok da güzel oluyor. İş yerin de bir sekreter ile berabersin, ev de kadınınla birliktesin. (iki kişi de aynı) Hiç bir zaman iki kişinin aynı kişi olduğunu düşün müyorsun. Ara sıra sekreterinle yemeğe çıkıp küçük kaçamaklar yaparak kadınını aldatıyor, ara sıra da kadınınla yemeğe çıkıp sekreterini aldatıyor sun:) (bu uygulama ile fantazilerinizi de gerçekleştirmiş oluyorsun) Birbirlerini kıskanmıyor ve birbirlerini tanıdıkları hal de kin gütmüyorlar. Bazan iş yerinde ki sekreter çok cezbedici olabiliyor, bazan da evde ki kadınınız çok albenili oluyor. Hem ev, hem de iş hayatı, hiç bir sekteye uğramadan yürüyor. Böylece diğer ortakların yarattığı stres ve baskıdan biraz kurtulmuş oluyorsun:) Neyse aldırma bu konuyu kime anlatsam aklı almıyor veya karışıyor. Senin de pek anlamanı beklemiyorum.
Yol durumu: Yollar her hava güzel olduğun da olduğu gibi yine kalabalık. Bugün 3 adet hafif hasarlı kaza gördüm. Aman dikkat. Sürekli yol vermeyi unutmamak gerek.
Biliyor musun? "Kanada" Kızılderili dilin de "büyük koy" anlamına gelmektedir.

Güzel söz: Yerine getirilmiş bir görevin mutluluğu, başka bir görevi yapabilme gücünü verir... G.ELIOT