- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Seks işçileri

Hiç kuşku yok ki ülkemizin en önemli toplumsal sorunlarından biriside “seks işçileri” nin durumu.
“Nereden çıktı şimdi bu durum?” diye sormayın.
Sık sık Konyaaltı Caddesinden geçerim.
Hemen Beach Park girişine yakın bir yerlerde, havanın kararmaya yüz tutması ile birlikte onlarca seks işçisi caddenin kenarına dökülüyor.
Bir çoğu henüz genç.
Pek de az olmayan bir sayıda caddenin kenarında bedenlerini satmanın mücadelesini veriyorlar.
Onlarca riski taşıyarak.
Hayatları nasıldır? Bilmiyorum.
Nasıl yaşarlar, ne yerler, ne içerler, nerelere giderler ve gündelik yaşantıları nasıldır? Doğrusu hiçbir fikrim yok.
Sadece gelip geçerken gözüm takılır.
Trafik sıkışmıştır ve birçok araç yolun kenarına dizilmek sureti ile bedenini satışa çıkaran seks işçileri ile pazarlık ediyor.
Acı bir durum.
Bir dram.
Öyle sanıyorum ki hiç birisinin can güvenliği yok.
Kazandıkları paranın ortağı çoktur.
Kendilerini himaye eden birilerine, kazançlarının önemli bir bölümünü bir şekilde veriyorlardır
Belki de vermiyorlardır da vermek zorunda kalıyorlardır.
Gözlerimizle gördüklerimiz bir dramın ta kendisidir.
Önceki yıllarda hiç de karşılaşmadığımız bu olay son beş yıldan beri Konyaaltı’nın bir trajedisi oldu.
Özellikle bu işi yapanların yaşlarına bakınca hakikaten durumun hiç de iç açıcı olmadığını söyleyebilirim.
Ortalama yaşları 20 ila 25 arası.
Bu işi yapmanın ne denli zor olduğu tartışma götürmez somut bir gerçektir.
Ve kendi deyimleri ile “Hayatımızı idame ettirmek için, canımız pahasına sokaklara çıkıyoruz. Sıkıntılarımızı dile getirebilecek bir merci yok. Emekçi olarak da, insan olarak da bir değerimiz yok.”
Aynen böyle ifade etmiş bir seks işçisi.
En çok dikkatimi çeken husus can güvenliği.
Pembe Hayat ve LGBTT öncülüğünde Lambdaistanbul, Kaos GL ve bir çok sivil toplum kuruluşunun çabası ile bir sendika kurma çabası gündemde.
“Kırmızı Şemsiye Seks İşçileri Sendikası” olacakmış ismi.
İnisiyatifin sözcülerinden Serra Can “Seks İşçilerinin haklarını korumak adına sendikalaşıyoruz” diyor.
Serra Can şöyle devam etmiş.
"Çalışacak yer bulamıyoruz. Barlardan kovulduk. Ev tutamıyoruz. Bu nedenle sokaklarda çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Hem müşterilerden, hem müşteri olmayan sivillerden, hem de kolluk kuvvetlerinden şiddet görüyoruz. Çalıştığımız yerlerde yaşadıklarımız nedeniyle çalışamıyor, çalışamayınca da para kazanamıyoruz. Bu nedenle, hem çalışma hakkımız, hem de yaşam hakkımız ihlal ediliyor."
Mücadelelerinden dolayı umarım başarılı sonuçlar elde edip bir meslek kuruluşu olarak tanınırlar ve süreç içerisinde kendilerine ait bir de odaları olur.
Seks İşçilerinin mücadelelerini somutlaştırdıkları talepleri ise şöyle.
Mesleği yapanlar için daha sağlıklı çalışma şartları
Güvenli çalışılabilecek mekanlar
Seks işçilerinin damgalanmamaları için toplumu bilinçlendirecek eğitim, sempozyum ve kampanyalar
Seks işçiliği yapmak istemeyenler için meslek kursları ve topluma kazandırma programları
Ve son olarak da en önemli talepleri, aracı veya pezevenk diye niteledikleri kimselerden kurtulmak.
Bu durumun varlığı, emeklerinin iki kez sömürülmesine neden oluyormuş.
Mücadelelerinde başarılı olmaları dileği ile.