Senaryolara devam

Fenerbahçe bir haftalık komplo teorileri arasında Ankara 19 Mayıs stadında sezonun en önemli maçına çıktı.

Belirtmiş olduğum gibi Fenerbahçe için sezonun en önemli maçı idi.

Çünkü şampiyonluk yarışında en yakın rakibi Bursaspor Ankaraspor maçı nedeni ile tabiri caiz ise haftayı yatarak üç puan alarak geçirdi.

Fenerbahçe hafta içi Trabzonspor ile çok zorlu bir kupa maçı oynamış ve yenilerek kupayı kaybetmişti.

Ankaragücü karşısına da hem kupa maçının yorgunluğu hem de kupayı kaybetmenin moral bozukluğu ayrıca rakibi Bursaspor'un üç puanı garanti olması nedeni ile de yaşanacak bir olumsuz durumun getireceği sonuçlar itibarı ile de stresli çıkacaktı.

Ancak maç başladığında gördük ki Fenerbahçe'de ne hafta içi oynanan kupa maçının yorgunluğu, moral bozukluğu ne de rakibinin oynamadan aldığı üç puan garantisinin stresi vardı.

Tam tersine bu koşullar Fenerbahçe'yi dahada hırslandırmış ligde son iki haftanın kaldığının ve sadece iki hafta daha canla başla mücadele etmeleri gerektiğini akıllarına kazımış ve bu bilinçle mücadele eden bir Fenerbahçe gördük.

Mutlak galibiyet parolasıyla çıktığı maçta galip gelmek adına yapılması gereken mücadele ve hırsı tam olarak sahaya yansıtan bir takım vardı.

Tribünlerde Ankaragücü ve Bursaspor taraftarları Ankaragücü'nün maçı kazanması için ele ele, kol kola destek veriyorlardı.
Ancak hiç yakışmayan bir şey vardı ki o da Fenerbahçe golü bulunca Ankaragücü ve Bursaspor taraftarlarının hep birlikte sahada emek harcayan ve ekmek parasını kazanmaya çalışan futbolculara yaptıkları çirkin yakıştırmalar ve tezahüratlar idi.

Bu yaşananlar sahada mücadele eden futbolculara bir şey kaybettirmedi ama Ankaragücü ve Bursaspor camialarına birer kara leke olarak kaldı.

Kaldı ki tam bir motivasyon ve inançile sahaya çıkmış Fenerbahçe karşısında Ankaragücü takımının hiç şansı yoktu.

Çünkü nerden baksanız heriki takım arasında yetenek ve tecrübe anlamında dağlar kadar fark var, bu birgerçek.

Durum böyle iken bu maç için ortalığı bu kadar velveleye vermenin ve germenin hiçbir anlamı yok.

Buradaki en önemli nokta ve görülmesi gereken yöneticilerin tavır de davranış şekilleridir.

Yönetici veya söz sahibi kişiler ortalığı bu kadar germeselerdi futbolcularda bu kadar gerilmez, strese girmezlerdi, bu demeç savaşları olmasa belki de futbolcular sahaya daha rahat çıkacaklar ve belkide rekipleri kadar yetenekli ve tecrübeli olmasalarda gösterecekleri mücadele ile Fenerbahçe'nin puan kaybına neden olabilirlerdi.

Biz komplo teorileri ve olumsuz senaryolar yazmakta nedense çok yetenekliyiz, adeta hepimiz en iyi senaristlerin pabucu dama atan süper birer senaristiz.

Bu kadar komplo teorileri arasında neyse ki hiçbir taraftar ve kişilere Allah muhafaza önemli herhangi bir şey olmadan bu haftayı atlattık.

Ama şimdiden de önümüzdeki haftanın senaryolarını da yazmaya başladık.

Aman aman, neler duyuyoruz neler.

Dedim ya bu haftayı kazasız belasız birşekilde herkes atlattı.

Tabi ki Bursaspor ve Fenerbahçe'de.

Artık maratonda son viraja giriyoruz.

Son viraj her iki takım içinde çok zorlu geçecek.

Fenerbahçe Trabzonspor ile Bursaspor Beşiktaş ile son kozlarını paylaşacaklar.

Bakalım kimler ne senaryolar yazacak, ne filmler çekecekler, önümüzdeki bütün hafta boyunca bu senaryoları okuyup, bu konuda çekilen sanal filmleri izleyeceğiz.

Hadi hayırlısı.

Bakalım kim gişe rekorlarını kıracak.