Senin Kaf Dağın neresi?

Kaf Dağı, Gerçekte Kafkasya'da olan, daha çok mitolojik yönüyle bilinen, islam inancında dağların kaynağı, ana damarı, şahı olarak da tanımlanan, yarı gerçek, yarı mitolojik muhteşem bir dağdır senin anlayacağın güzel okuyucum. 

Dünyayı çevrelediğine inanılan, ardında cinlerin, perilerin, cadıların ve tüm masal kahramanlarının da yaşadığı zümrütten bir dağ olarak da tanımlanır kimilerince. 

Aynı zamanda bir hayalin, bir ihtimalin, bir hedefin gerçekleşebilmesinin ne kadar zor olduğunu anlatabilmek için de mecazi anlamda kullanılır Kaf Dağı... 

" Bir Türk takımının Şampiyonlar Ligi şampiyonu olma ihtimali Kaf dağı'nın bile ötesinde bana göre" cümlesinde olduğu gibi imkansız ötesi durumları, ihtimalleri de anlatır çoğu zaman dağların şahı Kaf Dağı... 

Hemen yeri gelmişken söyliyim. Bir Türk takımının Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilme ihtimali, öyle sanıldığı gibi dağlarca uzaklıkta değil... Hatta tam aksine, umulanın tam tersine, çok yakınlarımızda bir yerlerimizde bence. Yeterince inanmak ve çalışmak bütün mesele. 

1989'da Galatasaray Şampiyon Kulüpler kupasında yarı final oynadı. 2000'de UEFA ve Real Madrid'i 3-2 yenip Süper Kupa'yı aldı.Yani kısacası, çok uzağımızda, Kaf Dağı'nda olmayıp, hayal edilen şey, burnumuzun dibinde doğru bakabilirsek eğer... 

Peki Senin Kaf Dağın ne? Nerede? Ulaşılmasını imkansız gördüğün hayalin ya da hedefin? Acaba gerçekten o kadar uzak ve umutsuz bir durumda mısın kendi Kaf dağı'na? Hakkınca mücadeleye hazır mısın? Kaf Dağı'nın ardında bile kalsa, sana yaşam enerjisi veren, hayatına anlam veren varoluşsal bir hedefin var mı? Sence de olmalı mı? Umuduna değecek kadar anlamlı mı? 

Aslında Kaf Dağları, Kaf Dağlarımız, zor gördüğümüz hedeflerimize, ciddi emek isteyen, çaba gerektiren gerçeklerimize karşı kendimizi, tembelliğimizi, yada olası bir başarısızlığımızı mantıklı bir kılıf ve gerekçeyle örtebilelim diye kullandığımız, sanal dağlarımızdır aslında. 

Eğer hedefini küçük tutar, kendi gücünü, potansiyelini ha bire küçümsersen sersemce, Kaf Dağın ulaşılamayacak kadar uzağında olur. Ama hedefin ve vizyonun yeteri kadar güçlü, kendine güvenin ve şansın yeterli düzeyde olursa eğer, en başta senin çabanla; değil Kaf Dağı, Himalayalar bile bir nefes uzağında olur. 

Herkesin Kaf Dağı kendi içinde. Herkes kendi yüreğinde taşır aslında Kaf Dağını... O dağın ne kadar yakın, ya da uzak olacağı tamamen sana bağlı. " Olur. Yapabilirim." dersen eğer, nefesin kadar yakın, " Olmaz. İmkansız.Yapamam." dersen eğer, yıldızlar kadar uzaktasın. 

Bilmem anlatabildim mi derdimi, derdini?