Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şeriat dayağı

Şeriat dayağı
 

Başı her zaman kapatılmak istenen zihniyet kız arkadaşımın saçlarını yoldu.


Şeriat dayağı


Size hiç hukuk kurallarıyla yönetilen bir ülkede şeriat dayağı atıldı mı?

Ya da şöyle söyleyeyim:

Siz hiç hukuk kurallarıyla yönetilen bir ülkede şeriat dayağı yediniz mi?

Ben Anadolu’daki bir üniversitede okurken yedim. Dudağım patladı ve kaşım yarıldı. Yedi dikiş attılar sol gözümün hemen üzerine, üç dikiş de üst dudağıma. Başı her zaman kapatılmak istenen zihniyet ise kız arkadaşımın saçlarını yoldu.

Eğer çevrede bulunan üniversiteliler yetişmeseydi, sevgilimi ve beni linç edeceklerdi.

Üniversiteliler diyorum çünkü şehrin o çok yardımsever insanı, biz ‘tekbir’ sesleriyle dayak yerken, bizi uzaktan seyrediyordu.

Bu dayağı yemek için ne yaptığımızı soracak olursanız, biz sadece ‘el ele’ tutuşmuştuk.

Ne dini bütün Müslüm Gündüz gibi yatakta bir kadınla basılmıştık ne de işi kılıfına uyduran sözde Müslümanlar gibi imam nikâhı kıydırmıştık.

El ele tutuşmamız o kadar saf ve masumdu ki, olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen bize saldıran insanların bu hale nasıl geldiklerini hâlâ anlayamadım.

Dış görünüşü yıllar geçtikçe zamana uygun adımlar atan ama içinde yaşayanların hiç değişmediği o şehrin adını söylemek istiyorum ama Türkiye’deki herkes çok alıngan ve tepkili.

Eğer o şehrin ‘Sivas’ olduğunu söylesem hani içinde Aziz Nesin gibi aydınların bulunduğu grubu ateşe verenler acaba benim hakkımda ne düşünür?

Ya da ‘Kayseri’ desem, hani o ünlü kalelerinde belgesel çekmek için kullanılan haçlı bayrağını görünce birden Müslüman kesilenler acaba benim hakkımda ne düşünür?

‘Konya’ desem, körpecik beyinleri sanki Allah sadece tek bir dilden anlaşılıyormuş gibi Arapça öğretirken öldürenler acaba benim hakkımda ne düşünür?

O gün bize dayak atanları polise şikâyet ettik ama hiç kimse yakalanmadı. Nedeni ise hiç kimsenin hiçbir şey görmemesiydi!

Bizi kurtaran üniversitelerin ise tanıklığı inandırıcı bulunmadı çünkü öğrenciler birbirlerini tutarmış. Bunu o şehrin polisi ve belediye başkanı söyledi.

Ha bir de bırakın o şehri, Türkiye’nin hiçbir yerinde kimse kimseyi ‘el ele’ tutuştu diye dövmezmiş. Sanki Sakarya’da sırf tayt giydikleri için dayak yiyen kürek takımı oyuncularını bilmiyorlarmış gibi…

Yani kısacası onlar sağcı, bizler de solcuymuşuz.

Olay basit bir kavgaymış. Rejim kavgası hatta şeriat dayağı hiç değilmiş.

Biz ne kadar karşı çıksak da o şehrin mülki amirleri ellerinden geleni yaparak olayı kapattı.

Haliyle bizde olanları unutmak zorunda kaldık ama o şehirde bize yapılanları hayat boyu unutmayacağız.

Hele, Kuran-ı Kerim’de, “El ele dolaşarak zina yapan kadın ve erkekleri tekbir sesleriyle dövün” yazdıktan sonra hiç mi hiç unutmayacağım!

 
Toplam blog
: 27
: 890
Kayıt tarihi
: 27.12.07
 
 

İletişim fakültesi mezunuyum. Medya sektöründe çalışmaktayım. Yazı yazmayı seviyorum ..