- Kategori
- Blog
Sevgili Huriye!
Sevgili Huriye!
Belki de bu mektubum son olacak!
Ya da sonumuz olacak!
Ben pek mektup yazmayı sevmem! Yirmi beş yaşındaydım sanırım; iş mektubu yazmıştım bir keresinde!
El yazımla yazmıştım!
Hemen cevap gelmişti. Hem de koca şirketin yönetim kurulu başkanından. Hem de kendi el yazısıyla yazmıştı! Davet etmişti beni.
Ben düşüne dururken aradan on beş gün geçmişti ki Hürriyet gazetesinde tam sayfa ilanda ölümünü okumuştum.
Çok üzülmüştüm!
Ondan beridir mektup yazmayı sevmem!
Diyeceksin ki şimdi niye yazıyorsun?
Dedim ya başta; son olacak bu! Ya da sonumuz olacak diye de ekledim!
Okumadın mı orasını?
Geçen gün bir kedi aldık eve!
Ben kedileri pek sevmem bilirsin!
Nankör olurlar derler!
Hep test ediyorum onu! Bakayım ne zaman nankörlük edecek diye!
Şu ana kadar bir falsosunu görmedim!
Acaba diyorum yoksa o mu beni test ediyor!
Bu mektubu “aşk- evlilik” kategorisinde mi yazsam yoksa “evcil hayvanlar” kategorisinde mi yazsam kararsızlığındaydım ama son bir kararla “blog” olsun dedim!
Bilmem iyi mi yaptım!
Aşısı var bu hafta!
Gitti gene yüz kâğıt!
Koltukları da yırtıyor son günlerde!
Arkadaş mı arıyor, ne!
Selamlar!