Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sevgili'nin Tabulaştırılması...

Sevgili'nin Tabulaştırılması...
 

“Tabu” denilince önce oyun akla gelmekte. TDK sözlüğüne göre tabunun anlamı ise ;
<ı>
1 .
<ı>Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç.

2 .
( sıfat) Yasaklanarak korunan (nesne, kelime, davranış).

<ı>3 . <ı>(sıfat), toplum bilimi Tekinsiz

Tabulaştırılmadan nefret eden biriyim . Yaşamımızın çeşitli aşamalarında hayatımıza giren kişileri tabulaştırmayı çok severiz. Özellikle sevdiğimiz kişileri gözümüzde büyüterek tabulaştırırız.

Tabu gerçek yaşamda çok tehlikeli bir oyundur bundan hiç haberimiz olmaz. Daha da kötüsü bir kişiyi tabulaştırarak karşımızdaki kişiye ve çevresine ne kadar büyük zarar verdiğimizin farkına bile varamayız.

Tabulaştırdığımız kişinin kanlı, canlı, etten insan olduğunu unuturuz. Onun herşeyin en doğrusunu, en iyisini yapacağını, hatalarının, zaaflarının, aksi huylarının, korkularının olabileceğini görmezden geliriz. Böyle yaparak karşımızdaki kişinin yaşama alanını ne denli kısıtlarız. ?

Yücelttiğimiz tabulaştırdığımız kişi her zamankinden farklı bir davranışta bulunduğunda hemen topa tutar, yerin dibine batırırız. Sözlerimizle, fısıltılarımızla, dedikodularımızla, bakışlarımızla….

Tabulaştırdığımız kişiye karşı saygıyla karışık korku da duyarız. Bu davranış şeklinden çevresindekiler de yeteri kadar payını alır. O kişi ya da çevresindeki kişiler bunu ister mi acaba?

Lütfen beğendiğimiz, takdir ettiğimiz insanları tabulaştırmayalım, bir kişiyi tabulaştırmadan önce bir defa daha düşünelim.

Ya da şartları değiştirip o kişinin yerine kendimizi koyalım. O kişinin yerinde olmak ister miyiz?. Hiç kuşkusuz büyük bir çoğunlumuz ağız birliğiyle “Evet” diyecektir. Çünkü saygı gösterileceğini düşünürüz. Ama saygının ötesinde hiçbir konuda hiçbir şekilde ne sizin ne de çevrenizdekilerin küçük bir hatasına dahi göz yumulmayacaktır. Bunları neden mi yazıyorum? Tabulaştırılmanın kişiye verdiği dayanılmaz ağırlığını dolaylı da olsa yüreğimde hissettiğim için.

Acizane diyeceğim şudur ki; beğendiğiniz kişilere, aile büyüklerimizden, politikacısına, üst düzey bürokrat ya da yöneticiye karşı gerekli saygıyı gösterelim. Ama o kişiye olan saygımızı tabuya dönüştürmeyelim.

Çünkü insanlar tabulaştırmayla gelen saygıyı değil sevgiden kaynaklanan anlayış , hoşgörü ve saygıyı ister.

Uzun sözün kısası her şeyden önce insan gelir.

var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}

 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..