Sevgililere dokunmayın !

Sevgilileri kurşunlamayın. Bırakın yaşasınlar sevdalarını. Zaten öyle az sevgi kaldı ki dünyamızda, onun değerini bilenleri, ona hakkını verenleri, gönül köprülerini yıkmayın. Bırakın dolaşsınlar el ele parklarda, doya doya yaşasınlar hayatı. Anlam katsınlar her şeyin metalaştığı günümüze, çiçek olup açsınlar çevrenizde, inanın dürüst sevdalardan zarar gelmez.

Ne olursa olsun hiçbir gerekçe sizi haklı çıkaramaz. Yasalar bir yana, doğanın yasasına karşı koymak sizi yüceltmez. Belki yaşamadınız gençliğinizi şu ya da bu nedenle.. Belki ergenliğe erdiniz şiddetin kol gezdiği evlerde. Üretimden çözülen ve ama kentlerin kenar köşesinde ezilen hanelerde kayıtlı kütüğünüz… Belki bir kitap sayfasını çevirmediniz, müzeye bir tiyatroya düşmedi yolunuz, denizin kenarında değmedi ayaklarınız suya, düzenden, tarihten gelecek kovulmuş boynu bükük yığınlarda ikmal ettiniz öfke yığınağını. İlk tanıştığınızda kamunun yüzü şevkatli olmayı terk etmişti çoktan. Horlandınız. Ezildiniz. Vuslata eremeden hayat umduğunuzdan haksız davrandı size…

Ama yine de sevgililer kıymayın. “Çocukların şekeri” yerinedir deli çağlarda kalplere akan aşklar, sizin tatmamışlıklarınızdan ve yaşamamışlığınızdan, o gençler sorumlu olamaz, onlara asla ama asla ilişmeyin. İlişmeye de hakkınız yok. Hiçbir kitap, hiçbir kalem tersini yazmaz. Türk geleneklerinde ve genlerinde “hoşgörü” vardır, ne insanlıktan, ne Türkiyelilikten ne çağdaşlıktan çıkmayın! Sakın sevgililere dokunmayın!

Bir ağaç dikin, bir fidan. Çevrenizi temizleyin, tutun yapılmamış işlerin ucundan. Topluma katkı sağlayın. Varsa öfkenizi barışçıl biçimde ve yasalara saygı içinde dillendirin. Ama ne olur geçmişinizden o gençleri sorumlu tutmayın. Onlar sizden bir şey istemiyorlar ki. Her insanın varlığına beklediği saygıdan öte ne alacağınız ne vereceğiniz var. Unutmayın.. Sevgililere asla ilişmeyin. Kendi çocuklarınız varsa onları da bir birini sevecek şekilde insanca yetiştirin. Sömürmeyen, ezmeyen, aldatmayan sevgilerin, her alanda daha güzel bir dünyayı teşkil edeceğine inanın. Sakın ama sakın sevdaları hor görmeyin. Sevgililere dokunmayın!

Onlar belki buldukları dünyadan çok daha güzelini bırakacaklar: ressam, yargıç, gazeteci, iş insanı, sporcu, sanatçı ve bilim üretenler olacaklar. Anadolu sevgi yurdudur nefreti değil sevgiyi çoğaltın. Sevgililere asla dokunmayın!